benzer ülküler uğruna, ülkemizde de kat be kat fazla can ile ödediğimiz, halen de bedellerini ödemeye devam ettiğimiz, yaşadığımız olaylara benzeyen, norveç'te gerçekleşen katliam.
işçi her yerde işçi, işçi partili her yerde işçi partili. komunizm her yerde bastırılmaya çalışılan bir olgu. 3 gün sonra unutulur. geride kalanlar; susmamayı, direnmeyi, hak aramayı öğretmeye çalışır. magazin programlarında ölenlerin aileleri konuşturulup numaradan iki gözyaşı dökülür. hepsi bu! olan, bu uğurda can verenlere olur. ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!
dikkatimi çeken tarafı adamın 1500 sayfalık günlüğünün olması ( benim 1 sayfa bile yok ) günlükten çıkan notlara bakılırsa ya gerçekten illegal oluşumların içinde yer alan ya da ciddi anlamda kafayı kırmış psikopatın tekinin gerçekleştirmiş olduğu eylem.
terör ne demek haberi bile olmayan bir ülkede gerçekleşen gündeme bomba gibi düşmüş tüyler ürpertici katliam. 85 gence acımadan kıyan bir manyak. düşünüyorum da ülkemizde yıllardır ne kadar çok insan terörden ölüyor. oysa biz ne kadar alışığız bu sahnelere. daha geçen hafta 13 askerimiz şehit olmadı mı. daha dün 3 genç daha can vermedi mi. toplasak kaç 85 genç hatırlanır şehit mezarlarında yatan. bugün okuduğum bir köşe yazarının tespiti hoşuma gitti. şöyle demiş: " tamam çok üzüldük suçsuz yere ölen o 85 gence. başsağlığı diliyoruz yürekten. ama umarım bundan sonra pkkya binlerce gencimizi öldüren terör üyelerine kucak açmazlar. belki şimdi bizi daha iyi anlanlar ve uzaktan ahkam kesmezler bu konuda. keşke yaşanmasaydı."
Özel komando birliklerinin, breivik'in ilk ateş açmaya başlamasından 90 dakika sonra adaya geldiği , komandoların hemen helikopter bulamadığı, ardından da sahilden birkaç yüz metre ileride bulunan adaya çıkmak için bot bulamadığı, bu nedenlerle gecikildiği için ölü sayısının 85' i bulduğu katliamdır. elleri öpülesi türk polisinin eline su bile dökemeyecek olan bu komandoların parasızlıktan düştükleri bu acı durum karşısında türkiye cumhuriyeti tarafından gönderilecek; 2 adet helikopter ve 2 adet zodyakla bu tip bir aciziyetten kurtarılacaklarına inanılan fakat içine koyacak yakıt bulamayacakları ihtimalini de göz önünde bulundurmamız gereken acı bir hadisedir.