norman o.brown:
Oxford'u bitirdikten sonra, Chicago Üniversitesinde doktora yaptı.
California Üniversitesi'nde insan Bilimleri bölümünde görev aldı.
Çeşitli üniversitelerde dersler verdi. kitaplarında ve verdiği derslerinde,
geleneksel kalıplar ve hayat anlayışları karşısında kendine has bir
tepki ortaya koyarak yeni bir dünya görüşünün kapılarını zorlamıştır.
ayrıntı yayınları'ndan 1996'da çıkan 'ölüme karşı hayat' adlı kitabın yazarı.
kitabın arka kapak yazısı etkileyici ama ne yazık ki 2000 adet basılan
bu kitabın 10 yılı aşkın süredir baskısı tükenmemiş durumda. arka kapak:
Bireyin bastırılması üzerine kurulmuş olan yaşadığımız
toplumsallık biçimi, bugün insan türünü yok edebilecek
bir noktaya varmıştır. Bunu 'dışa dönük ölüm içgüdüsü'yle,
yani saldırganlıkla ya da aşkı ve hayatı öldürerek yapmaktadır.
Norman O. Brown, Ölüme Karşı Hayat kitabında Freud' un yazdıklarını
bir bütün olarak görmekte onun sınırlarını genişletmektedir.
Bu yolla insanın paraya ve ölüme teslimiyet tarihini incelemekte ve
bu süreçten çıkış yolları önermektedir.
Brown'a ve genelde psikanalize göre bireyin özü,
kendi insan doğasının bastırılmasıdır.
Bastırılanlar ve aklın reddettiği hazlar,
çarpık ikameler olarak(rüya,espri,nevrotik semptom) geri dönerler.
Yani herkes nevrotiktir, ''sağlıklı'' nın diğerlerinden farkı,
toplumsal bakımdan alışıldık bir nevroz yaşamasıdır.
Brown' a göre ölüm hayatın karşıtı değil, parçasıdır.
Oysa insan ölüm ve hayatı uzlaşmaz kutuplara ayırır.
Ölümü bastırır. Bastırılmış ölüm içgüdüsü ölümü olumyamaz;
insana tek çare olarak ölümden kaçmak kalır. Bu kaçış yolculuğunda,
insanoğlu, zamana meydan okuyan piramitler, ölümsüzlük vaat eden dinler,
soyu devam ettirecek torunlar, ilelebet yaşayacak kurumlar,
karşısında ölümün bile cüce kalacağı yüce amaçlar icat etmiştir.
Ölüm karşısındaki bu acizlik, ironik olarak insanı
yaşamaktan uzaklaştırır, aktif ölüm isteğine yaklaştırır.
Ölümden kaçmak için ölümün kucağına atlar insan.
Ancak Eros (yaşama içgüdüsü) bedenin hayatını olumlayarak
ölümü olumlayabilir. Çözüm, bedenin dirilişindedir.
Çözüm, bilinçdışını dışa vurma kapasitesi olan sanattadır.
Bakışımızı, dolayısıyla bedenimizi değiştirebilen şiirdedir.
Çözüm, bedeni mükemmelleştirmeyi hedefleyen mistisizmdedir.
Çözüm, zorunlu çalışmanın ortadan kalkacağı,
bireyin yalnızca kendini geliştirmekle uğraşacağı günlerin
ütopyasını kuran Marx'tadır. Bize bilinçdışı anlama araçlarını
veren psikanalizdedir çözüm. Bedenin gizilgücünü harekete geçirmek,
aklın kemikleşmiş tahakkümden kurtulmak isteyenlere...