albert camus mu demişti hani 'Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.' diye herneyse kim söylemişse söylemiş, biz konumuza direk girelim.
günümüz insani düsündüğünden farkli konusan, konustugundan farkli eylem icra eden vel hasil kelam ister istemez bakkaldan ekmek alirken bile papalik elciliği taslayan bir garip ademe dönüşmüştür.
bu suretle ister istemez günümüzü ayak uydurmak isteyen kişiler ketumluga ve hatta daha fenasi sinsiliğe siginmaktadir. aklindakini agzina oturtamayan daha dogrusu toplum denilen vasatin altinda ortak müşterek bir seviyesinde bulusanlarin goygoyundan tirsip aklindakini agzina oturmaz.
yalanlar ve dolanlar ile ömrünü gecirmeye calismakta - yalan anca zekasi kitlarin sigindiği bir limandir- daha fenasi kitleleri tokatlamayi and içmiş bazi düzenbazlarin bilincsiz ortaği olmuslardir.
yoksullukta birlik masali ile bir cok kişi zekasinin ve aziminin zekasinin getirisi olan kazanci boklamak için el birliği edilmektedir. siradan ücüncü dünya ülkelerinde ve muz cumhuriyetinde her insan namuslu kazancini catir catir yemelisinde ötürü boklanmaktadir.
hirsiz, üc kagitci gibi damgalar vurulmaktadir. fakat topluma sirayet eden kaypaklik yüzünden bunlar işte kavede okey oynarken terennum edilmekte ve arkalarindan konustuklari kişilere patlicana oksama seansi cekmektedirler.
kişiler kendi melaikelerini sonuna kadar geliştirmek ve arz etmekle mükelleftir. bireyler toplumlardan her zaman ileridedir. dünya tarihine bakilinca bunu daha iyi anlayabiliriz.
insan toplumsal bir yaratik oldugu için ister istemez oynamak zorunda kalmakta ve düzene ayak uydurabilmek için normalmiş gibi davranmak zorunda kalmaktadir.
gerci bu gecici bir süredir. cünkü her akıllı insan yaş kemale ermeden kendisi için satin almasi gerektiğini bilir.
herneyse sozu picasso'nun bir özlü sözü bağliyalim:
'Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım'