şu sıralar sözlükte sıkça çiğnenen kurallardan. okunurluk seviyesi bakımından önemli bir kural, hele de ebesinin örekesi kadar uzun entari girip kelimeleri birbirinin götüne yapıştıran yazarlar var onları da ayrıca kınıyorum.
Bazı yazar arkadaşlarımızın kısa pantolonla , altları bezli dolaştıkları yıllarda Microsoft Word isimli program bunu mecbur tutardı. Oradan kalma bir alışkanlıkla 2000 li yıllarda bilimsel makale yayınlayan dergiler yazının dergide basılabilmesi için noktalama işaretinden sonra bir boşluk bırakılmasını mecbur tuttular. Ve bir nesil için bu boşluk işi alışkanlık olarak kaldı.
sinir bozucu kuraldır silik butonundaki rotus istegi dolup tasar bir anda tekrar tekrar duzeltmek yorar bir sure sonra insanı . buna istinaden daha kotu olanı sozluk dısında baska bir yerde yazı yazılırken bu kuralı oralarda da kullanmaktır bu cok daha can sıkıcı olabilir .
malum ; esaslı bir dil bilgisi kuralı. hepsi bu mu? bir hayat kuralı olması daha olası bana göre...
nokta-.- koymanın ardından bir boşluk bırakırız hayata . kolay değildir, bir cümle * bitmiştir. yeni bir cümle öncesi derin bir nefes alımı gerektir. bir soluklanma, bir dem vakti gerektir. eski cümlenin ya devamı gelecektir ya da apayrı bir cümle başlayacaktır... kolay değildir her ikisi de... bir nefes alımı gerektir...
virgül-,- koymanın ardından bir boşluk bırakırız... sıralayacığızdır da ardı ardına birbirine benzeyen kelimeleri , ama her kelime kendi duygusunu versin diye anlamayan kulaklara , dileriz ki bir an kalsın kelimelerimiz ile kulaklar arasında. dilerim ki virgülle benzeşen kelimeler , boşluklarla ayrılsın birbirlerinden...
noktalı virgül-;- koymanın ardından bir boşluk bırakırız... hani tam gaza gelmiş anlatırken, tam yanlış anlaşılmaya ramak kalmışken : bir ama, bir lakin demeden önce, bir boşluk bırakırız. bu boşluk anlatsın diye, uzun uzadıya anlatıp , anlaşılmayan çaresizliğimizi. bir açıklama yapmadan önce , dolan gözlerin, titreyen dudakların , sakinleşmesi için bir boşluk bırakırız hayata...
bu gerçeğe sanırım uludağ sözlük yazarları halen alışamadı.
ben tekrar hatırlatmak babından bir kez daha söylüyorum. böyle bir gerçek var. ne kadar kabul etmeseniz de.
bu gerçek o kadar acımasız ki, ajdar'la ismini anarak her dalga geçtiğimizde prim yapıyor olması gerçeğinden bile daha fazla yaralıyor insanı.
bir örnek ile açıklamak gerekirse;
gittim. geldim; ama, seni bulamadım.
evet ders bitmiştir.
yapilmadigi takdirde gammazlik butonu vasitasiyla gammazlanabilen, her yazarin dikkat etmesi gereken onemli ayrinti. entry'nin okunabilirligini oldukca arttirir.
gerekli eylem. bir de şöyle bir şey var ki hiç tasvip etmiyoruz:
- en sevdiğim yiyecekler : elma , muz , kivi ; en sevdiğim : sebzeler patlıcan , hıyar ve domatestir ; kerevizin ise ayrı bir yeri vardır ! ancak brokoliye hiç dayananamam .