"2004 yılında AK Parti'ye darbe planlandı haberiyle gündeme gelen Nokta dergisine, istanbul Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Ekipler şu sıralarda derginin Bakırköy'deki binasında arama yapıyor.
Günlük haberini kaleme alan Ahmet Şık, ekiplerin ellerindeki izin kağıdıyla binaya gelip arama yapacaklarını söylediklerini belirtti.
Terörle mücadele ekipleri, binaya tüm giriş-çıkışları kapattı. Ekiplerin andıç soruşturması ile ilgili delil aradıkları da ifade ediliyor.
Ekiplerin dergiye ait bilgisayarlara el koyduğu gelen haberler arasında.
AK Parti'ye darbe girişimi iddiası
Nokta dergisinin 29 Mart tarihli sayısında, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen notlar yayımlanmış, bu notlarda kuvvet komutanları ve jandarma komutanının AK Parti'ye karşı Sarıkız ve Ayışığı adlı iki ayrı darbe planladığı, ancak dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün bu girişimlere karşı çıktığı iddia edilmişti.
Emekli Oramiral Özden Örnek ise, kendisine ait olduğu öne sürülen günlükteki ''darbe girişimi'' iddialarını aynı gün yalanlamış ve CNN TÜRK'e yaptığı açıklamada, Komutanlığım döneminde hiçbir zaman günlük tutmadım. Böyle bir günlüğüm mevcut değildir. Haberler tamamen uydurmadır demişti.
Özden sadece 1957-81 döneminde tuttuğu hatıratlar olduğunu belirterek, Tutulan notlar günlük değil hatırattır. Bu dönemden sonra ve komutanlık sırasında günlük tutulmamıştır. Karargahta günlük programlarım düzenli olarak kaydedilmekteydi. Günlük programlar ve ziyaretleri alıp bunlar üzerinden tamamen senaryo yazılmış ifadesini kullanmıştı.
Nokta dergisi Örnek'e ait olduğu öne sürülen ve daha önce de basında bir kısmı yayımlanan günlük notlarının 2003 yılı sonu ve 2004 yılı başlarına ait olan bölümlerini yayımlamıştı.
7 Nisan'da ise AKP'ye darbe planladıkları iddia edilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile eski Jandarma Komutanı Şener Eruygur hakkında dün inceleme başlatılmıştı.
Andıç tartışması
Mart 2007'de, 28 Şubat sürecinde Türkiye'nin gündemine gelen ''andıç'' uygulamasının sürdüğü ortaya çıkmıştı. Nokta dergisi Mart ayının ilk yarısında yayımlanan sayısında, Kasım 2006'da hazırlanan yeni bir andıça yer vermişti.
Buna göre, Genelkurmay Basın-Halkla ilişkiler Şube Müdürlüğü, basın-yayın organları ve gazetecileri TSK yanlısı ve TSK karşıtı diye ikiye ayırıyor.
Andıçta; 9 adet, toplam 52 sayfa olan hizmete özel yazılar arasında, daha medya kuruluşlarının TSK ile ilgili yaptığı haberlere artı ve eksi not verilen bir değerlendirme cetveli de yer alıyor.
30 Mart'ta da, Genelkurmay Askeri Savcısı Albay Saim Öztürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin basınla ilgili raporunun 12 Ekim 2006'da çalındığını, andıçın önce yurtdışına gönderildiğini ve bir süre bekledikten sonra Türkiye'ye geri iletildiğini açıklamıştı."
Askeri Savcılık derginin araç ve gereçlere el konulması yönünde talepte bulunduğu, Mahkemenin ise Anayasanın 30. maddesine aykırılık nedeniyle bu talebi reddettiği hukuka aykırı baskındır.
Ayrıca Basın Kanunu'nun 12. maddesine göre gazeteci bilgi kaynağını açıklamaya zorlanamaz kaidesini hatırlatan baskın.
Deniz Kuvvetleri Komutanı bir Oramiral in günlüğü veya artık her ne ise bilgileri bilgisayarından çalınıyor. hım... tabi çalınan yer de milenyum internet cefe nin porno yüklü 7 nolu bilgisayarı değil. bizzat türk ordusunun merkezi, genel kurmay başkanlığından.
Sonra amerikalara gidiyor sanal ortamda.
bak bak bak....
sonra da fetullahçı ki kendileri de abd amcanın kucağında olan, bilmem kaç tane türk okulunu sevabına açtırıp sırf bunun için bile yılda 2.5 milyar dolar harcayan ki bu paralar da ağaçtan toplanıyor, bir hocamızın çok değerli 1 ytl lik dergisinde ortaya çıkıyor...
tabi ki de tüm bunlar deimoğrasi...
he birde çalınan bilgilerin niçin 2 yıl önce değil de tam rte nin cumhurbaşkanı adayı olacağı bu günlerde ortaya çıktığını da ayrı düşünmek gerekir.
tüm bunların düşününce ah benim zavallı mal ülkem demekten başka da yorum çıkartamıyor benim bünyem.
baskının niçin yapıldığına anlam verilememektedir. adamlar zaten ellerindeki belgelere dayanarak haber yapmışlardır. delil saklayacaklar da basıyorlar diyeceğim, niye saklasınlar? zaten iddia sahipler kendileridir. kendilerini haklı çıkaracak delilleri mi saklayacaklar ki baskın yapılmaktadır? tamamen anlamsız gözüken olaydır. anlayan varsa beri gelsindir.
ülkemizde özgürlüğün hala hazmedilememiş olduğunun bir göstergesi.eğer böyle birşey varsa bırakın ıspatlasınlar. yoksa soruşturma yapın ama asla böyle baskınla değil tabi.baskı uygulanması insanın aklına 'acaba olay gerçek de ondan engellemeye mi çalışıyorlar?'sorusu geliyor.