bütün nokia ların ilk alındığındaki zil sesi. mükemmel bir yerli versiyonu da yapılmış, önce bilindik "dırı-dıt-dıt, dırı-dıt-dıt, dırı-dıt-dıt, dııııııııt" ile başlıyor ama sonra "kara üzüm habbesi" ile "haydi yolla" arası bir şeye dönüşüyor.
halkımızda ciddiyet, seviyelilik, ağırdan satma sembolüne dönüşmüş melodi. son model telefonlarda bilinçli biçimde tercih edenler 3'e ayrılır:
1) mobil amishler: o el kadar aletin her bir bokunu ezbere bilse de "telefonu hayatta kurcalamam, melodi yüklemem. benim için arasın yeter" ayağına ekmek yeme yolunu seçenler.
2) yeni iş mensupları: "geçmişte öyle veya böyle fingirdek melodilerle takıldım.hani ergendik, gençtik ama artık iş hayatına atıldık. şoparlığa son. artık ciddi bir adamım" ayağına ekmek yeme yolunu seçenler.
3) klasik müzikte hayat buluyorumcular : nadir rastlansa da yabana atılamazlar. "beni anlatan tarz klasik müzik üstadım. geçmişten günümüze gelen bir tarih patlaması, asırlık bir coşku, sanat hezeyanı" ayağına ekmek yeme yolunu seçenler.
3310 zamanı bu çalan melodiler her gün değiştirilirdi, kullanıcı herkes de nokia çalıyodur ben mozart yapıyım düşüncesiyle hiç kullanılmayan melodidir. en azından benim hiç duymadığım, 80 yaşında adamın bile kullanmadığı oğlum değiştir şunu otobüste rezil olmayım diyebileceği melodi.
nokia cihazların hepsinde default olarak bulunan nokia tune adlı zil sesidir. Yolda bir kişinin telefonu çalsa 30 kişi "acaba benim cihaz mı lan?" diye bakar.
Herkese eskilerden anılarını hatırlatabilecek potansiyel taşır. Çocukluğumuzda teknolojiye merhaba derken yanımızda olan, monofonik yani tek sesli melodileri dinlerken merak içinde ve sevinçli olduğumuz gerçeği vardır.