zamanın en estetik telefonlarındandır. kapaklı ve yüz hatlarına uygun biçimde hafif eğik tasarımı ile; hala bulsam alırım diyebileceğim nadir modellerden birisi. the matrix in ilk filminde; morpheus un, neo ya kurye ile yolladığı telefondur ayrıca...
babamın ikinci telefonunu almasıyla ilk telefonum olan hede. yüze uyumu, kullanımı herşeyiyle klas bi telefondu. the matrixte gördüğümde ahanda benimki demiştim**.
babam ilk aldığında, ağzımız açık baktığımız telefondu. daha sonra babamdan bana kaldı ve ilk telefonum oldu. tabi biz matrix gençliğiydik, birisi arasında havalı havalı açalım "santral bir çıkış istiyorum" diyelim diye Allah'a dua ederdik ama arayanımız nerde...
daha sonra ise zaten nokia 8210'a sahip oldum, uzun bir aradan sonra yine 8 serisine geçeyim dedim, nokia 8600 luna'a göz diktim ama oha o ne öyle ya, 1 milyar 200 tl, telefona verilir mi?
şu an ki durumdan şöyle pay çıkarabiliriz, nokia 8 serisi her zaman için nokia'nın en pahalı ve en klas telefonları olmuştur, 8110'da o zamanların en klas telefonudur...
elimde hala bulundurduğum fakat pilinden bulamadığım için kullanmadığım telefon.
ne kadar tanıdık varsa devreye soktum bir ara sırf pilinden bulursam diye. bulsam 5 tane alacaktım da yokmuş hiçbiryerde.
nokia'nın en klas telefonu. şu aralar her yerde kendisini aramaktayım, bulduğum takdirde temizinden bir tane alıp kullanmayı planlıyorum. her türlü nazına kaprisine varım lan, nerdesin onu söyle sen.
otomatik kızağı sahibinin karizmasına karizma katan telefondu. ama kızak açma tuşuna basma zamanını iyi ayarlamak lazımdı tam kulağa götürmeden 10mili saniye önce basılmalıydı. telefon ne kulaktan uzakta olacak ne de kulağın dibinde olup kızak açılırken çeneye çarpacaktı. bu olayı ayarlaması zordu ama kral telefondu be.
zamanının en popüler telefonlarındandı, yıl 1997,ilk telefonumdu,ne severdim keratayı. hala saklarım. o tarihten bugüne 5 telefon kullanmışım o da milatlarını doldurdukları için, yoksa ben yine kullanırdım 8110'u. masaya koyup hava atmak için değil alo deyip, msj atmak için sonuçta.
bilinç altıma nasıl işlediyse şu an elimde 22 adet bulunan telefon. resmen aşığım telefona ve her gördüğümde almadan duramıyorum, bir tutku adeta. her birinin farklı özellikleri var ama bir tanesi var ki o apayrı türkiye'de bulunan en süt versiyon onun için özel bir kutu yaptırdım.
Hala beni etkilemeyi başaran uzun sure kullandığım telefon. O kızağın kayma sesi bile harikaydı. Almanya'da yaşayan bir tanıdığım o zamanların ünlü zil sesi melodilerinden kara tren'i yollamıştı da şaşırmıştık taa ordan bunu nasıl yaptı diye.