Efendim bu türklerin başlattıpğı bir akımdır. Bir gün bir yabancı adam geliyor. "Ulan bizim satışlar niye düşüyor" diye. eskiden sharp diye bir marka vardı, onun yöneticisi. Gidiyor karaköy yer altı çarşısına. A peynir ekmek gibi satıyor aslında. "Kaç para" diye soruyor esnafa. maaliyetinin altında bir fiyat. "Ulan bu ne lan" diyor "çalıntımı bunlar acep?" * alıyor eline makinayı, biraz hafif gibi geliyor. çıkarıyor çantasından aynı modeli, eviriyor, çeviriyor. bakıyor. anlamıyor. bir daha bakıyor, en sonunda
aaa sahappp diyor.
bizimkiler sharp ı sahap yapıp yarı fiyatına satıyorlar...
buna benzer hikayeler çoktur. bir gün bizim arkadaş bakkaldan pril alıp, eve geliyor. Annesi iki gün sonra kızıyor. "oğlum bu nasıl deterjan rengi bile farklı." "Olur mu" diyor çocuk mutfağa gidip şişeyi eline bir alıyor ki, üzerinde pırıl yazıyor...
bir tanesi de benim başıma geldi. Azcık paramlan kendime puma alıcam. daha önce almışım, böyle altından cik cik diye ses çıkıyor, (kaliteli ayakkabı sesi) çok hoşua gitmiş. Gedikpaşa, eminönü, şirinevler demeden arıyorum, fiyat karşılaştırması yapıyorum. Şirinevlerde bir mağaza. "Abi kaça" diye sorduk arkadaşlan. Arkadaşla diyorum. zira herif öyle bir pazarlık yapar ki, satıcı üste para verir. her yerde 50 lira olan şeye, adam 25 lira fiyat çekti. "Allaaahhh" dedim. Arkadaş dürttü "bir şey ucuzsa altında bir bit yeniği vardır" dedi. Ayakkabıyı elime aldım. Bir puma uzmanı olarak inceliyorum. Evirdim, çevirdim sonra yine o gavur evladı gibi
