beklentisiz seyredildiğinde gayet hoş, özellikle gürültüden hoşlanmayan biriyseniz küçük ayrıntılarıyla keyif veren film.
--spoiler--
özellikle arabalara ritmik şekilde bateri solo tadında giriştiği sahneler ve alternatif tekrarlı sahneler çok hoştur. filmin sonunda herşeyi fırlatıp koştukları sahne filmin yazıları bitene kadar sırıtmanıza neden olabilir.
--spoiler--
başrolünde tim robbins'in oynadığı bir film. olur-olmadık ötüşen araba alarmları ile başı belada olan bir adamın hikayesini işler.
alarmı çalışan arabaların lastiklerini patlatmak, farlarını kırmak türünden eylemlere girişen kahramanımız; bundan dolayı mahkemeye çıkıp da yargılanır. sonrasında hakkını, yasal yollardan aramak isteyen abimiz, yok yere alarmı çalan ve sosyal yaşantıyı bir şekilde etkileyen arabaların plakalarını alarak dava etme yoluna gider ve fakat yasalar kendisinin sonuç almasını engeller. abi de sonunda gene kendi bildiği usul ile cezalandırmalarına devam eder.
filmin sonunu açık edip de izlemek, vaktini öldürmek isteyenleri efkâra gark eylemek yersiz olduğu için burada kesiyorum. özellikle bilinmesi gereken hadise ise filmin, vasat olduğu gerçeğidir.
bir dijital fotoğrafçılık terimidir. Noise, bir fotoğraftaki istenmeyen noktacıklardır. Film dünyasında buna grain adı verilirken, dijital dünyada noise denmektedir. Sensörlerin kendisine düşen ışığı doğru analiz edememesi ile ilgili bir durumdur ve noise seviyesi yükseldikçe, görüntü kalitesi düşer.
Noise seviyesi, muhtelif parametrelerle ilgilidir. Ortak noise problemleri, yüksek ISO değerlerinde ve az ışıklı ortamlarda kendisini gösterir. Buna karşılık ortak olmayan noise problemleri de vardır ve makineden makineye farklılık gösterebilir.
tsutomu nihei'nin 1995 yılında çıkardığı, tek sayılık manga. blame adlı mangadaki killy karakterinin kullandığı silahın nasıl bulunduğunu anlatır. önce okunması blame'i okurken oluşacak bazı soru işaretlerini çözebilir.
2 saat boyunca kafa şişirmekten başka hiçbir boka yaramayan, başlarda empatinin de etkisiyle samimi gelen ama gittikçe konunun da zıvanadan çıkmasıyla sıçıp batıran bir film.
en fazla tim robbins hatırına kısık sesle izlenir.
başrolünde tim robbins'i gördüğümüz, yaşadığı sessiz sakin kasabadan new york'a taşınan bir adamın şehrin çılgın gürültüleriyle yaşadığı mücadeleyi anlatan film. imdb:6.3/10
laedri'nin dedigi gibi türkçeye gürültü olarak çevrilebilecek olan kavram. noise genel olarak gerçek hayatta bir sinyali gözlemlemek istediğinizde teorik olması gerekenden daha hatalı olarak gözlemlemenize sebep olan dıs etkenler olarak sınıflandırabilir. noise her zaman vardır bu hayatın birinci kuralıdır. ve noise her zaman ideali elde edememenize sebep olan seydir. genelde ideal sinyal s(t) ise siz her zaman
x(t) = s(t) + n(t) seklinde gözlersiniz.
burda n(t) noisedir ve noise'ın spektral karakteristigini bilmiyorsanız ondan kurtulmanızın bir yolu yoktur. en mulayim noise olarak "white noise" gösterilir, çünkü white noise olabilecek en temel noise'dir. Daha teknik olarak white noise kendisiyle korrele degildir. yani white noise'i hicbir sekilde sinyalden atamazsınız.
hayatta tum sinyaller, görüntüler, sesler, radar sinyalleri, sismik sinyaller vs. ,
bir sisteme dogal noise'ın girdi olarak girmesiyle ortaya cıkar. muhim olan o sistemin transfer fonksiyonunu ortaya koymaktır. *