27 gün olmuş. hey yavrum hey. 2 gün önce de sigarayı bıraktım. mevcut enerji sebebiyle yine 3 gün önce koşmaya başladım 2.5 yıl aradan sonra. gerçekten koşmayı unutmuşum bacaklarım dizlerim nasıl vuruyordu ve nasıl efsane tıkanıyordum. normalde akşam koşma kararı almışken dün bitmeyen enerjiyi atmak için öğlen de koşu yapma kararı almıştım 12 de koşmaya çıktım yarı yolda sağanak bastırdı eve dönmedim yağmurun altında koştum. 5 dakika koştuktan sonra köpek sürüsüyle karşılaşınca geri döndüm. akşam çıkamadım. bu 1 hafta yağmurlu görünüyor, bittiğinde koşulara tekrar devam etmeyi planlıyorum. 2-3 hafta koşup fiziği yeniden güçlendirdikten sonra da spora kaydolmayı planlıyorum bakalım. o dopamin reseptörleri buraya gelecek.
Kendimi bu illetten kurtaracağım.
Kendimi bu illetten kurtaracağım. Anladım ki insan kendisi bir şeyleri yapmak istemedikten sonra o işler hiçbir şekilde tam olarak hallolmuyor. Bu yüzden bir şeyi yapmak istiyorsan efor sarf etmen gerekiyor. Bu illetten beni başka birisi kurtarmayacak, kurtaramaz da. Anca ellerimi bağlaması lazım fakat bu ne kadar saçma bir çözüm olurdu? Bu bir çözüm olur muydu, çözüm denilen şeyin kendisi başlı başına bir sorunken? Ayrıca aklım ne olacak? Bedenen kurtulduğum bu illetten zihnen nasıl kurtaracak beni başkaları? Aklımın içine girmeleri lazım bunun için, yine bir başka çıkmaz yol. Bunu yapacaksam ben yapmalıyım, kimseye ihtiyaç duymadan. Bilhassa bedenimi ilgilendiren bu işe de zihnimden başlamalıyım. Önce nefsimi terbiye etmeliyim ki eminim bu benim için her şeyi çok daha kolay yapacaktır. Fakat bunca şey birbiri ile bağlantılıyken, zihni kirleten şey bedensel bir hareket iken nasıl önce zihnimi temizleyeceğim? Önce zihnimi kirleten şeyi ortadan kaldırmam, yani buna bedenen bir son vermem gerekmez mi? Peki ya ikisini de aynı anda yapamaz mıyım? ikisi de aynı anda terbiye edilebilir mi? Bu soruların cevapları yok çünkü onları henüz sadece sordum. Bu sorulara cevap bulmak için bir yolculuğa, hatta buna macera da diyebiliriz, çıkmam lazım.
Bugün, bu dakika, bedenimi kirleten, buna bağlı olarak da zihnimi kirleten bu illete son verdiğim andır ve bunu ben tek başıma yapacağım.
Nedir bu ergenin yaygarası?
+Nedir yani nefsine yenik düşüp de iki günah işlemişsen? Genç değil misin sen, kanın kaynamıyor mu? Hadi onu bunu bırak bu senin doğanda yok mu? Doğana mı aykırı geleceksin? Bu şekilde mi kurtuluşa ereceksin? Bırak bu senin hakkındır, tadını çıkart. Çok fazla düşünme. Bu seni kirletmiyor aksine temizliyor. içindeki kötülükleri akıtıyorsun. Hem bunu yapmazsan nasıl rahatlayacaksın? Daha doğrusu bunu yapmayıp da ne yapacaksın ki? Bu senin bir parçan artık. Yıllardır ayrılmadınız, bundan sonra ayrılmanız da ne doğal ne de mantıklı bana sorarsan.
-Senin fikrini sormuyorum.
+Fakat fikirlerimi dinliyorsun. Bugüne kadar bana ne zaman karşı gelebildin?
-Öncelikle seni tanımıyorum. Benim üzerimde bir hükmün yok ve sana defalarca kez karşı geldim. Bir keresinde 40 sefer geldim. Hayatımın en güzel ve berrak zamanlarıydı. Daha dinçtim, daha sağlıklı hissediyordum. Bakış açım çok değişmişti…
+O küçük ayaklanmaları mı diyorsun? Çoğu bir iki gün süren bir haftayı bile bulmayan, bir keresinde de 40 gün diye kendini avuttuğun herkese bu şekilde anlattığın ama aslında 33 gün süren şu ayaklanmalar. Seni öyle iyi tanıyorum ki, sen hiçbir işe yaramazsın. Ben olmadan var olamazsın.
-Beni çok iyi tanıyorsun çünkü beni bu hale sen getirdin. Bugüne kadar hep sana boyun eğdiğim için bu haldeyim bugün. Bu yüzden mutsuzum, bu yüzden iyi değilim, bu yüzden yalnızım, bu yüzden başarısızım. Hepsi senin yüzünden. Eserinle gurur duyuyor olabilirsin ama artık bitti. En önemlisi, senin yüzünden hastayım ben.
+Kendini bu kadar övme, gören de sanki sadece sana bahşedilmişim sanacak. Ben her yerdeyim, herkesteyim.
-Sen bir lütuf değilsin, lanetsin. Güçsüzlüğün, iradesizliğin, şehvet içinde kaybolmanın simgesisin.
+Peki sen neyin simgesisin? Sanki daha… kaç dakika oldu 15 mi… 15 dakika önce beraber değildik? Peki dün kaç kere bana izin verdin? Pardon izin dedim. izin almak diye bir şey yok, izin alınacak bir durum değil bu. Ben hükmederim sen de boyun eğersin. Dün sana kaç kere boyun eğdirdim? Dün kaçıncı yeminini bozdurdum? Ben sana sahibim. ister beğen, ister beğenme, kontrolün tamamen benim elimde. Güçsüzsün, hayır diyemiyorsun ve kabul et ne kadar nefret etsen de beni çok seviyorsun. Sana hükmederken kalbinin nasıl attığını yalnızca ben biliyorum. Ağzın sulanıyor bazen heyecandan ellerin titriyor. Senin üzerinde son sözü söyleyecek tek kişi benim.
-Bugün benim üzerimdeki hükmünün son günüydü çünkü artık hissedebiliyorum. Her şeyin benim elimde olduğunu hissedebiliyorum. Sen sadece bana ait bir parçasın. Bir ara beni cezbettiğin, yıllarca hüküm sürdüğün doğru ama kabul et ne kadar da kötü bir hükümdarsın? Yıllarca bana ne faydan dokundu? Kaldı ki sensizliğin bana ne zararı dokunur? Sen olmadan bir bütün olabileceğim. Sen zihnimi çepeçevre saran kara bir bulutsun ve artık güneşin açma vakti geldi. Dağılacaksın ve en sonunda yok olacaksın, gökyüzünde sadece sapsarı bir güneş kalacak.
+Ah şu küçük aklın ve sen. Bu uğurda harap olacaksın. Ellerin titreyecek ama heyecandan değil, bensizlikten. Biz hep birlikte var olduk. Bensiz bir zamanını hatırlıyor musun? Seni bir an yalnız bıraktığım bir anı? 7 yaşından beri birlikteyiz. Bunun artık geri dönüşü yok. Bana bağımlısın.
-Evet ben sana bağımlıyım ama bu hep böyle değildi. Berrak günleri hatırlıyorum; sana hükmedebildiğim, kontrolden çıkmadığın günleri. O günlerde o kadar üretkendim ki, zihnim bin bir düşünce ile doluydu. Sınıfımın en başarılısıydım. Ne kadar utansam ve istemesem de insanlar benimle iftihar ederlerdi. Yazardım, çizerdim, okurdum. Yazmak ah ki ne yazmak. Sayfalar dolusu yazmak. Okumaya kıyamazdı insanlar, kıskanırlardı yaratıcılığımı. Şimdi ne hale geldim? Söylesene bana şimdi ne haldeyim?
+Bana sorarsan şahanesin, seni olduğun halinle seviyorum olmak istediğin halinle değil. Benimle kal.
-Hayır, acınacak haldeyim. Zihnim o kadar bulanık ki iki cümleyi toparlayamıyorum nerde kaldı sayfalarca yazı yazmak? Dünümü hatırlamıyorum ben. Senin yüzünden hafızam berbat oldu, hiçbir anıyı aklımda tutamıyorum. insanlar benimle geçirdikleri güzel anıları anlatırken yabancı yabancı yüzlerine bakıyorum çünkü ben o günleri hatırlamıyorum. Senin yüzünden. Hepsi senin yüzünden. Bugüne tıkılı kalmış sığ bir mahluka dönüştürdün beni. Hayatı bir günlük yaşayan acınası bir varlık.
+Tüm suçu başkasına atmak ne kadar kolay. Hükümdar sen olduğun zaman her şeyin biteceğini mi sanıyorsun? Sen hükmetmekten ne anlarsın? Hükmetmekten ben anlarım tıpkı sana yıllarca hüküm sürdüğüm gibi. Kötü bir hayatın yok, bak nerelere geldik birlikte? Arkadaşların var, ailen var, seni bekleyen güzel bir gelecek var. Daha geçen gün bir kitap bitirmedin mi? Hem hala yazabiliyorsun. Sen yalancı, nankör bir köpeksin. Madem iki cümleyi bir araya getiremiyorsun, bunca yazıyı nasıl yazabildin? Bunu da ben mi yazdım?
-Senin böyle meziyetlerin yok. Sen sadece hükmetmekten anlarsın. Edebiyat ve gerçek hayat hakkında hiçbir şey bilmezsin. incelikten anlamazsın. Sen sadece istersin ve istediğin olana kadar da bana azap çektirirsin. Tanrım utanıyorum. Anılar aklıma geldikçe utanıyorum.
+Bir köpekliğin daha meydana çıktı. Hani şu mahfettiğim hafızan hakkında olan.
-Sus, lütfen sus. O kıza yaptığım şeyler… Tanrım ben kötü bir insan değilim. Bir kızın hayatını mahfettim, derin yaralar açtım çünkü hükümdar sendin, kararları sen veriyordun. Bana yaptırdığın onca şey… Elimde kalan bu utanç anıları bile seni alaşağı etmek için gereken gücü toplamama yeter.
+Sana sakinleşmen için biraz süre tanıyorum. Hiçbir şey bitmedi, hala tahtta ben oturuyorum. Çok yakında yeniden görüşeceğiz.
bir nevi modern dünyanın eleştirisidir bence neden diye soracak olursanız bizlere dayatılan genel güzellik algısı, seks algısı, koyun muamelesi yapılmsının(gerçi haksız sayılmazlar) ve bu koyunluktan çıkma durumudur pekala fakat sadece cinsellik anlamında çıkılmaktadır. şöyle denilir porno ve masturbasyon bizleri kolaya alıştırıyor ve tepki göstermememiz(zamanla uyuşulan beyin, alışmış kudurmuştan beterdir durumu) için işimizi kolay yoldan hallediliyor böylece ne eleştirisel olarak bakabiliyorsun ne de karşı gelebiliyorsun bir şeye. bence fiziksel olduğu kadar da felsefi açıdan da bir tepki biçimidir.
bu konu ile ilgili çok gidip geldim. mucizevi bir şey olduğuna da inandım, saçmalık olduğuna da, farklı zamanlarda. Ancak son geldiğim nokta şu. Porno ve masturbasyon işinde sıkıntı yaşayanlar insanlar için mucizevi bir şeydir. Çünkü mecburi gibi hissetiğiniz ve farkında olmadan bir şekilde sürekli meşgul olduğunuz bir mecra hayatınızdan çıkıyor, bambaşka bir hayat anlayışı ile daha gerçek duyguların peşinden gitmeniz için bir kapı açılıyor. Gelgelelim bir sıkıntı yaşamadan arada sırada porno izleyip çeken arkadaşlara: Bu arkadaşlar için pek değişen bir şey olmayabilir. Hatta gereksiz bir stres sebebi olabilir çünkü zaten iyisin sen kardeşim.
nofap bir nefis terbiyesi ve disiplin aracıdır. yani aslında tasavvufi bir öğretidir, ancak günümüz batılıları islâm öğretilerini alıp, yabancı isim koyup bize tekrar satıyorlar (bkz: minimalizm) (bkz: nofap). eğer üslubuna göre yaparsanız, yapabileceğiniz en faydalı işlerdendir. fakat nofap yapanların en büyük hatası, başlı başına nofap'ı bir kurtuluş olarak görmeleridir. halbuki kuru kuruya sadece nofap yapıp hayatınızda başka hiçbir şeyi değiştirmemek pek bir şeye yaramaz. nofap, sadece bir aracıdır hedef değil. bu yüzden nofap yaparken allah'ın rızasını unutmayın.
birçok insanda saçlarının gürleşmesine yeni saçların çıkmasına sebep olurken bende tam tersi etki yapması nedeniyle son verdiğim olay. 21 yaşına kadar saç dökülmesi yaşamazken nofap i başlattıktan 20 gün sonra resmen avuç avuç saçlarım gitmeye başladı amk yinede 3-4 ay sabredip sonucu görmek istedim birçok faydasını görsemde saçlarımın yüzde 30-40 ini bu sürede kaybetmem psikolojimi olumsuz yönde etkiledi ve sonunda bu olaya son vermeme sebep oldu. o değilde gaza gelip sildiğim porno arşivimi özlemle anıyorum buradan.
Yarından itibaren başlayacağım eylem. Tahmin ettiğimden daha popüler bir şeymiş bu.
Fazla mastürbasyon yapmanın zararlarını biraz araştırdım. Ve bunlardan en çok dikkatimi çeken saç dökülmesine sebep olabileceğini yazan bir siteydi. Ee Ramazan da gelmiş; Deneyeyim, ne kaybederim ki ?
büyük ihtimalle ilerleyen zamanlarda ülkemizde de bir hayli gündem olacak olan, porno ve mastürbasyon bağımlılığından kurtulmaya çalışan insanlardan meydana gelen bir oluşumdur. http://www.nf-tr.com/ diye de türkiye ayağının bir sitesi mevcuttur.
bu konudaki görüşümü daha önce belirtmiştim. görünüşe göre birileri işi kampanya haline dönüştürmüş. belki bir nebze de olsa sanal fuhşun önüne geçilebilir zira buna ihtiyaç da var. fakat bu işin sadece tedrici (başlangıç derecesi önlemi) kısmı. sorunun çözümü bu değil. meselenin esas çözümü biran evvel evlenmektedir. hemde hiç vakit kaybetmeden. zira hiç bir uygulama, nikah ve evlilik kadar sağlıklı, hayırlı ve bereketli olamaz. (#33967088)
aşırı mastürbasyon yapmanın (porno) bağımlılığa sebep olduğu bilinen bir gerçek, oysa ülkemizde bunun tam tersi bir inanış mevcut. bağımlı olan kişiler asosyal, sosyalfobi, major depresyon ve okb gibi rahatsızlıklara yakalanabiliyor. bağımlı olmayan yani nofap da olan kişiler de özgüven ve keskin zeka gibi kazanımlar ortaya çıktığı söyleniyor. 13.10.2015 12:24 ~ 22.02.2016 00:02 nytdlr (ekşi sözlükten alıntıdır)
Sözlük veya forumlarda aktif biriyseniz “nofap” etkinliklerinden haberdarsınızdır. Peki NoFap nedir diye sorsak? ilk defa 2011 yılında başlayan hareketin çıkış noktası Reddit. Çin’de 2003 yılında yapılan bir araştırmada erkeklerin 1 hafta boyunca mastürbasyon yapmamaları halinde testosteron seviyelerinde neredeyse %50’lik bir artış gözlemlendi. Alexander Rhodes adlı bir Reddit üyesinin bunu baz alarak başlattığı NoFap hareketi, yani erkeklerin mastürbasyon yapmamaları üzerine “gönüllü” olma hareketi bugün 214 bin üyeye sahip. Mastürbasyonun sosyal hayat ve dahası partner ile yaşanan cinsellikte ciddi sorunlara yol açtığına dair bilgilendirmeler yayınlamaktalar. Her ne kadar hareket bir din ile bağdaştırılmaya çalışılsa da katolik Hristiyanların yanı sıra ateistler, Müslümanlar ve diğer dinlerden kimseler de NoFap üyesi.
NoFap Kelime Anlamı Nedir?
Clay tarafından hazırlanan Sexy Losers isimli çizgi romanda mastürbasyon eyleminin karşılığı olarak fap kelimesi kullanılmıştır. Bizim dilimizde “şak şak şak” yerine geçen bir ifadedir. NoFap da “şak şak şak yok” anlamına gelir. Oldukça manidar.
Erkeklerin “çoğunluğunun” ergenlik döneminde edindiği bir alışkanlık olan mastürbasyon belli bir yaşa kadar olağan olarak kabul edilebilir. Ancak bir partner ile birlikteyken veya evliyken erkeğin mastürbasyona yönelmesi “ciddi” sorunlara yol açacaktır. Ayrıca ergenlik döneminde olağan kabul edilse dahi bu dönemde mastürbasyon yapmak erkeğin karşı cinsi tanımasını engelliyor ve birebir ilişki kurmanın önünde en büyük engel halini alıyor.
O kadar isin posasini cikaririm fayda saglamak icin, ancak aklima hic masturbasyona harcadigim enerjiyi saklamak ve baska islere kullanmak aklima gelmemisti.
(bkz: nofap diyeti) olarak açılmasına rağmen sözlük ahalisi tarafından rağbet görmemiş. Diyet kısmı gereksizdir, nofap, erkek mastürbasyonu için kullanılan ingilizce sözlük terimidir. Sözlükte irdelenmemesi ayıp olan platform. Şimdi nedir bu nofap? Bilenler bilir, Nofap, pornografi karşıtıdır ve mastürbasyonu bırakmanız, birbirinize destek olmanız için kurulmuş sivil bir oluşumdur. Peki neden mastürbasyon orucu tutuyor bu manyaklar diyecek olursanız;
Buradaki amaç enerjinizi mastürbasyon ile harcayarak bunu alışkanlık haline getirip asosyalleşmemek ve cinsel hayatınızda sorunlarla karşılaşmamanız için denilebilir. Enerjinizi başka alanlara yaymak sizi daha pozitif ve başarılı kılacaktır. Amerika'da yayınlanan sağlık raporlarına göre sık sık masturbasyon yapan bireyler, karşı cinse duygu körelmesi, dikkat dağınıklığı, tembellik ve aşırı özgüven kaybı yaşamaktadır.
Nofap, ilk 70 gün masturbasyon yapmamanızı istiyor. 7. gün testosteron seviyeniz yükseğe tırmandığında bile dayanacaksınız. O günü atlattığınızda gerisi gelecektir.
Bu süreci atlattığınızda haftada 1 kez yapabilirsiniz fakat porno izlememek şartıyla. Nofap, psikolojik bozukluklara neden olan bir alışkanlıktan uzak durmanızı ve kaliteli yaşamanızı öneriyor.
Şunu unutmayın uyku kalitenizden tutun, spor, okul, iş anlamında çok büyük değerler katacaktır. Nofap falan hikaye diyorsanız kendi kendinize olabildiğince azaltmaya çalışın, kolay gelsin. ingilizce olmasına rağmen bilmeyen arkadaşlar çeviri ile zorlanmayacağınızı tahmin ediyorum.
