az önce kitaplığımı, dolabımı falan düzenleyip tozunu pasını falan alırken eski dosyalarımı buldum ve 2 Aralık 2008 Salı günü* yazdığım, "Noel Babam Sağolsun" isimli bir oyunum dikkatimi çekti. duygulandım. ve ordan bir bölüm paylaşmak istiyorum sayın yönetmenim izninizle...
(ismail içkileri getirir ve Noel Baba'yla karşılıklı içmeye başlarlar. Bu arada epey zaman geçmiştir ve Noel Baba sarhoş olmuştur. Hıçkıra hıçkıra anlatmaktadır)
NOEL BABA : bir gün yine bir tanesi... şöyle 5-6 yaşlarında falan. bir şeyler istiyor. tabi ben evde monitörden görüyorum bunu. "Noel Baba bana yobok al" diye... he dedim, tamam dedim, boynumuzun borcu dedim, atladım geyiğe, gittim bit pazarına... sordum sordum, yok arkadaş! kime sorduysam "yok hocam biz yobok satmıyoruz" diyor. 10 yıl sonra anladım ki robot istiyormuş. aldım neyse, attım bacadan bir yılbaşı günü. kırmış eşşoğlusu, ben bu yaşta robotu n'apiyim diye...