Aynı zamanda, yazarın ve yayıncılarının "para ufuklarını" da katlaya katlaya açtığı için, çok önemli bir gelir kapısıdır.
Hepsi bu.
Umberto Eco da Nobel alamadan gitti işte, biliyorsunuz. Hakkı değil miydi? Mesele edebiyatsa, bir kere değil elli kere hakkıydı. Bu durumda Nazım Hikmet'in de, herhalde altmış kere.
Nobel, o yıl dünyada hangi ülke gündemdeyse, daha doğrusu Batı o sıralar hangi ülkeye önem veriyorsa, o ülkenin oralarda en çok tanınan ve Batı'nın çıkarlarına denk düşen yazarına verilir.
O sıralar öyle biri yoksa da, çarçur bir isim bulunur ve yasak savılır.
Örneğin geçen senelerde, kimseciklerin tanımadığı bir muhalif Beyaz Rus gazetecisine verdiler! Gazeteciye. Evet, bunu da yaptılar.
Ondan önceki yıl Patrick Modiano'nun elbette hakkıydı, fakat daha gerilere gidersek şu isimleri tanıyor musunuz; Alice Munro, Mo Yan, Tomas Tranströmer, Gao Xingjian, Wislawa Szymborska, Derek Walcott, Eyvind Johnson, Harry Martinson?
Daha eskilere gitmiyorum, Björnsterne Björnson, Jose Echegaray, Giosue Carducci, Rudolf Eucken, Paul Hyse, Karl Gjellerup, Carl Spitteler gibi edebiyat tarihi uzmanlarının bile tanımadıkları kişilere hiç uzanmıyorum. (Jüri, gerekçeli kararlarından birinde, örneğin Verner von Heidenstam adında bir adamcağıza ödülü "edebiyatta yeni bir çığır açılmasındaki öncü rolü" nedeniyle verdiğini açıklıyor! okumayı öğrendiğimden beri kitap okurum, bana böyle bir çığır bilgisi gelmedi.)
Bunlara karşılık ne James Joyce alabilmiş Nobel'i, ne Andre Malraux, ne Virginia Woolf, ne Robert Musil, ne Joseph Roth... Ne de Bertolt Brecht tabii...
ulan şerefsizler, bari Hans Fallada'ya verseydiniz, mesele Hitler'e direnmekse, madem Roth'a vermediniz...
Nobel, asla bir yazarın "değerinin" ölçüsü değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır.
Peki, türk edebiyatının en popüler ismi Elif Şafak (ya da Shafaq) günün birinde alabilir mi?
aslında alır ha! "bağımsız kürdistanı ve Barzani'yi destekliyorum hatta kurulsun beni de kültür bakanı yapsın" desin var ya, ödül törenini beklemezler, ertesi gün Nobel edebiyat ödülünü verirler...
lan elif! duy sesimi!!! kesinlikle böyle bir salvo yapmalısın... bir şeycik olmaz canım, ödülü aldığının ertesi günü "sikeyim kürdistanı da Barzani'yi de" dersin olur biter...
Bob dylan'ın dedesi Trabzonludur arkadaşlar, biliyorsunuz. Gerçekten her sene Nobel almaya bıktık. Diğer ülkelere bırakmak lazım bir kaç tane. Önce bilimde sonra edebiyatta. Bir ülke en fazla bu kadar gelişmiş olabilir. Yıkıyoruz ortalığı amk.
nobel barış ödülüyle beraber sürekli tartışma konusu olmuştur. gerek nobel edebiyat ödülü gerekse nobel barış ödülü hep siyasi içerik içermiş olup ödülü hak etmeyen pek çok kişiye verilmiştir.
ödülün 2011'deki sahibi, isveçli şair Tomas Tranströmer oldu. Tranströmer'in, isveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından " öz benliğimiz ile etrafımızdaki dünya ile olan ilişkimizi keşfeden çalışmaları " sebebiyle ödüle layık görüldüğünü açıklandı.
yanlış bilinen bir durum vardır ki o da şudur; nobel edebiyat ödülü kitaba verilmez yazara verilir. dolayısıyla bir kitap için nobel ödüllü kitap demek hatalı bir tanımlama olur. elbetteki ödül verilirken muhtemelen yazarın son yapıtı daha çok dikkate alınır ancak dediğim gibi ödül kitaba değil yazara verilir, dolayısıyla şu kitabıyla nobel aldı demek pek doğru değildir.
"fikir adamı'nın herhangi bir "kurulu düzen"den, herhangi bir "müessese"den, herhangi bir "otorite"den isteyeceği tek şey vardır; hürriyet içinde kendini ifade etmesine ses çıkarılmaması. hakikatte mükafat bir "kanat" değildir, fikir adamı için bir zincirdir." -cemil meriç
Birkaç saat sonra açıklanacak olan ödüldür. Adaylar, özellikle son 50 yıldır büyük bir gizlilikle saklı tutulmaktadırlar. Hatırlarsanız, Harold Pinter'ın kazandığı sene Orhan Pamuk'un alabileceğinden bahsediliyordu. Bakalım bu sene kim alacak.
eskiden noellerde verildiğini sandığım ödüllerdir. hani ecnebilerde noellerde birbirlerine hediye verme örfü var ya, ondan dolayı. (bkz: çocukken çok salaktım be abi)