an itibariyle izleyip eve döndüğüm leş ötesi film. biliyorum şu fordladığım yerinde öznel görüşleri belirtmek yasak ama yazık lan onca emeğe. filmden önce iskender yediğimden mi yoksa filmin tevrata göre mi uyarlandığından mı bilinmez; alamadım o mesajı. ayrıca salondan çıkan çıkanaydı. kötü gelmesinin nedenlerinden en büyüğü, bir zamanlar akıl oyunlarında da başrolü paylaşmış russell crowe ve jennifer connelly ikilisinden tutun, kuzuların sessizliğinde kendini aşmış anthony hopkins ten beklentinin daha yüksek olmasıydı.
biz türk milletiyiz arkadaş. her şeyi beğenmeyiz. zaten öyle ahım şahım da film kültürüm olduğunu söyleyemem. emma watson falan da işlemez **. her neyse eve gelmemle birlikte imdb'yi açıp 1 bastım.
liseli zamanlarımda okuduğum Kan gölü romanınındaki aşık olduğum sarışın çocuğun adı. kitap karakteri la, kitap karakteri. aşık olunur mu? fakat iyi çocuktu noah elliot.
pi'ler, black swan'ler yapmış adamdın darren. yine psikolojik gerilim yapmıştır, sanatlı bilmemneli film olur diye toplaştık, kova mısır aldık geldik üç kişi.
resmen holivud klişeli, 3d, çekimleri güzel, konusu tırt klişe gişe filmi yapmışsın aq!
aronofsky benim için bitmiştir. daha da gelmem.
he "ayy logan lerman çok yakışıklııı" kızları ve "emma'nın götüne bakarız lan" erkekleri çok sevecektir, o ayrı.
--spoiler--
ilk olarak girişte anlamsız efektler dolu bir giriş yapılmış suda boğulmalar falan çok banal geldi sırf gişe yapıldığı her tarafından belli oluyor. geminin yapılması ve inşası hayvanların toplanması sahnesi güzeldi.
sanırım arada kuran' dan tevrattan, incilden kelimeler harmanlamışlar.
oyunculuk olarak tek hoşuma giden Jennifer Connelly oldu. Emma Watson ve Russell Crowe kendini gösteriyor ama filmi sırtlamaya yetmiyor.
Akşam seansında izlediğim ve izlemeye değer bulduğum güzel bir film. Russell Crowe'un oyunculuğuna diyecek hiçbir şey yok adam iyi iş çıkarmış. Gitmeyi düşünen kesinlikle gitsin, sinemaya gitmek isteyenler içinde uygun bir film.
olan biteni izleyiciye olduğu gibi geçiren müthiş bir kadroya sahip film. içinde bu kadar fantastik şeyler beklemiyordum açıkçası ama hiç bir memnuniyetsizlik yaratmadı bende. eğer imkan dahilindeyse 3d izlenmeli.
hatalar ve eksiklerle dolu olan film.
tek iyi yanı görüntüler* ve tüm inançtan herkesi kucaklaması herhalde.
--spoiler--
nuh jean giyiyor mesela. sonra doğum kontrol mu dersin gebelik testi mi dersin, filmde hepsi var. günümüze uyarlamaya kalkmışlar sonra bok yeme otur demişler aronofsky hazretleri.
--spoiler--
ha gidin, uzun uzadıya izleyin birşey kaybetmezsiniz.
Dun gittim. Ve gercekten harika buldum. Yer yer de duygulandim. Ancak filmi cok yanlis ele almislar. Keske objektif yaklassalarsi inanc konusunda. Film kendi icinde cok celisiyordu. Evrim teorisine dokundurma yaparken adamin en kucuk ogluna sende yine toz olacaksin oldugunde demesi celiskiliydi. Ayni zamanda hayvanlar oldukten sonra yakmalarida objektif olmadiklarinin bi kanitiydi. Gercekte ademin yedigi elma yoktu, yasakli meyve yoktu. Yasakli meyve havva idi ama filmde elma olarak ele alinmis. Her seye ragmen enfes bir filmdi. Siddetle tavsiye edebilirim. Ama keske objektif kalsaydilar.
Sinema sanatı açısından bakılacak olursa kıvamı tam tutturmuş bir eser.
Tufandan önceki dünya tasviri çok ilgi çekici, düşmüş melekler konusu da iyi işlenmiş bir fikir.
Ancak bu film bir Roman yazarının, bir boksörün veya bir ressamın hayatını anlatmıyor, bir peygamberin hayatını anlatıyor. Yani bu konular, inananlar için, hassas konular.
Ben de bir müslüman olarak bu filme sadece bir sinema filmi izleme mantığıyla gittim ama film sırasında bir peygamberi yapmadığı şeyleri yapmış gibi gösterildiğini farkettim. Bunun da bir çeşit iftira olduğunu.
Bizim inancımıza göre hz. Nuh peygamber yıllarca insanları uyarmış, başlarına bir felaket geleceğini öğrendikten sonra yine doğru yolda olanları yanına almıştır. Bu filmde ise yeryüzündeki insanların zamanının dolduğu ve tüm insanların ölmesi gerektiği kararını almış bir 'tanrı' ve bunu yerine getirmeye hizmet eden bir insanı izliyoruz. Bu durumda yaratıcı da yapmadığı bir şeyi yapmış gösteriliyor.
yaptığı en iyi film kesinlikle bu film değildir ama yine de benim beklentilerimi büyük ölçüde karşıladı. tarzının dışına çıkıp yaptığı filmin altından başarıyla kalkmış. filmle ilgili söylenebilecek şeyler ise senaryonun, oyunculukların ve çekimlerin kusursuz olması. birde dindar kesimin pek hoşlanacağını düşünmüyorum. çünkü tanrıyı kutsal kitaplardaki gibi değil mitolojik bir varlık gibi anlatmış film.
--spoiler--
filmdeki düşmüş melekler çok başarılıydı. izleyince bir melek olsa böyle düşer diye düşündüm. noah'ın dedesi methuselah kimdir bilmiyorum ama tanrının eski dostu havasında çok başarılı bir şekilde sunulmuş. aynı zamanda kurduğu düzeni beğenmeyip yeni bir düzen kurmak isteyen tanrının yeni düzende insanları düşünmemesi ve onlara suyun geleceğini bildirerek ve bekleterek korku içinde öldürmesi fikri filmin kötülerine karşı sempati duymama ve hak vermeme sebep oldu. birde daha iyi koşullarda yaşamaya çalışmak için dünyanın mahvolmasına sebep olan insanlar mı daha kötü yoksa çoluk çocuk demeden masumlarla birlikte bütün dünyayı yok eden nuh ve tanrı ikilisi mi daha kötü? diye sorgulattırmıştır. kötü adam Tubal-cain'in tanrı için söylediği " kabili doğuya sürüp lanetlediği günden beri kendisinden haber alınmadı." sözü çok taşaklıydı.
aynı zamanda filmde yaratılış ve cennetten kovulma sürecini çok destansı bir şekilde vermişler.
--spoiler--
bana göre darren aronofsky filmleri tek seferde izlemekle anlaşılacak filmler değildir. buda aynı şekilde birden fazla izlenirse daha verimli olur inancındayım. tabi meraklısına.
Vizyona girer girmez, soluğu sinemada aldığım film.
Beklentilerimi karşılamadı, kötü film mi? Hayır.
Filmin kurgusu için birçok noksan söylendi zaten.
Benim en çok gözüme batanlara gelince:
O dönemin yaşantısı, en çok merak ettiğim şeylerden biriydi ama fazlasıyla hızlı geçtiler. Hele tufan, abi olayı, olay yapan tufan kısmı zaten. 2 saat bekliyorsun, bir geminin suda yükseldiğini görüyorsun, 1-2 de insan çığlığı. Olmamış.
Bir ikincisi de, filmin ingilizce olması normal, sorgulanamaz bile ama konunun geçtiği dönem belli, Emma Watson, ergen aksanıyla 50 kere immmpasıbıll demese olmaz mıydı? Aga adamlar kertenkele yiyor, ama bizim Emma kızımız 21. ergeni gibi sevişiyor. Hele o tek omuz dekolteli, dantelli elbisesine hiç girmiyorum.
Filmde, bunların yanı sıra birçok mantık hatası vardı ama bunları tolere edecek kurgu ve sahneler de vardı, inkar edilemez.
Özet: nuh'un oğlu hem tam bir abaza.
Buradan da isim vermeden filmi izlediğim sinemaya sesleniyorum:
Amına koduğumun çocukları beş parmak yağın olduğu 3D gözlüğü 2.5 liraya kakalıyorsun, bari temizle de ver. Bir de utanmadan girişte, "3d gözlüğünüz varrr mı, yoksa satın alacaksınız" diyorsun. He sığır he yanıma 3d gözlük almadan markete bile gidemiyorum.