kemal unakıtan'in eşinin kendisine soru soran kanal d muhabirine verdiği insanı dumur eden yanıt.daha sonra ayaküstü yapılan ropörtaj yarı türkçe yarı ingilizce olarak garip bir şekilde sürmüştü...
yorumsuz anlamına gelen ingilizce kelime. yorumsuz dedik ya, artık herhangi bir yorum yapılamayacağı bir durumla karşı karşıya gelindiği zaman bu kelime kullanılır.*
ikimizi bir bankta düşünüyorum
ayaklarımızın altından boğaz köprüsü geçiyor
karşımızda atlantis,ellerin ellerimde
ayaklarımızı güvercinler yiyor
hayır hayır aksine gözlerimizin rengi sadece siyaha çalıyor
yüzyılın rengi seçiliyor siyah bizzat gözlerin tarafından
bütün jüriler cehenneme...
başını omzuma yaslıyorsun,omzumda güvercinler su içiyor
hiç birini kaçırmıyorsun, sesin dahil fenasın sen
ama en çok kulakların başa bela
şimdi bir kulağına birşeyler fısıldasam
öteki kulağından çıkıp beni çarpar,ettiğin bütün küfürler incecik bir vahiy havasında
ne olur bir daha geçmişime söv!
saatler onikiyi gösterirken ben hep seni gösterdim
benim için pazartesinden sonra sen gelirdin
salı çok sonradan bir mevzuydu aramızda
ikimizi bir bankta düşünüyorum
dudaklarında temmuz kokusu var
ağzını açsan sıcak
bir kelam etsen belki ısınacağız
bir cümle kursan
ateşinde ellerimizi sıvazlıyacağız
vakit,ayrılanların vakti
ve bütün aşklar maliye bakanlığından onaylı
oysa ben seni bedavadan sevmiştim
yolda bulduğun bir ölü gibi
dikenlerini damarlarına batırarak intihar eden bir gül gibi
bit pazarında hayrına sunulan
sahte gümüşler gibi...
"evet muhalefetteydi ellerin bedenime karşı
ne zaman gözlerin iktidara geldi
artık bütün seçmenler çaresiz
uygun adam bir iki bir iki
bütün banklar yerle bir edilecek
güvercin üstünde güvercin kalmayacak
mevsim ölüm mevsimi
son sevişmelerinizi tamamlayın
birazdan ölüyoruz"
bir bank düşünüyorum üstünde ikimiz
aşağısı cehennem
zebaniler ayaklarımızı kemiriyor
hayır hayır cehennem değil
bildiğiniz dudak
ve dökülen bir kaç kelime yerlere
seni sevdiğimle ilgili ıslak ve soğuk
şimdi bütün cümlelerim yerlerde
üstünde güvercinler sevişmekte
ne yalan söyleyeyim hiçbir güvercine adını ezdirmedim
ikimizi bir bankta düşünüyorum
akdenizden düşmüş bir park
istanbul'un göbeğinde
inzibatlardan dayak yiyiyorum
feci
neymiş ellerim bacaklarındaymış
ayıpmış ayıp
neymiş çocukların ahlakını bozmuşum
hasssiktirin lan
iyi ki erken geldiniz
az kalsın seviştiğimizi düşünüyordum...