türk medeni kanun'a göre karşılıklı evlenme vaadiyle sözleşme yapmak. evlenmeden önce gerçekleşen. sözlenme-sözlülük de hukuken nişanlanma hükmündedir. bu işin hukukçası.
türkiye'de ele alyans takılır ve nişanlılık süreci başlar. bu süreç o kadar boktan bir süreç ki binlerce "düğün ne zaman?" sorusuyla muhatap olmak zorundasınız. "sana ne amk!" diyemezsiniz. ve bilmediğiniz saçma sapan adetleri öğrenmeniz gerekecek. adam gibi bayram tatili yaşayamayacaksınız. kafa dinlemeyi unutun. ömür boyu hem de...
nişanlılık bu kadar boktan, gereksiz bir kurumdur. tabi burdaki nişanlılıktan kasıt halkın bildiği yüzüklü hediyeli aşamadır.
insanların tabii ki evlenmeden önce birbirlerini tanıması için bir süre gerekir ve bu süreyi saçma sapan bir yüzükle çekilmez hale getirmeyin. söyleyeceklerim bu kadar...
bayramdan sonra patlama yapan bir tür
Evlencez ama du bakalım dönemidir,
Bir an şaka mı acaba diyordum ama
On kişiye yakın nişanlandı diyor
Facebook,
Bayramın engel olduğu bir ritüelmiş
Demek bunu anladım ben,
Ay söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum
Ama
Ne iğrenç saçlar yapıyor lan sizin kuaförleriniz,
Yeminle bir kez daha hemcinslerimden
Utandım ve tiksindim.
bir şeyin demosu, tam sürümünden daha pahalı olabilir mi? nişanlılık gibi bir müessese de bu mümkün. nişanlı kalınan dönem ne kadar uzun ise, ekstreler o kadar şişkin olur. işte bu yüzden bu dönemi kısa tutmakta fayda var.
tünele girmeden önce son çıkış. bu işi yapmadan önce bi düşünün gerçekten evliliğe hazır mıyım? sonra yüzük atma, çeyiz geri yollama bi sürü çirkinlik.
bu aşamayı sağ salim atlatabilirsen, mutlu sona ulaşırsın.
"sadece kişiyle değil, ailesiyle de evleniyorsun" sözünü bu dönemde dibine kadar yaşarsın.
herkesin her konuda fikri vardır ve bunlar fikirden ziyade emir gibidir. yapmazsan kalp kırılır, huzursuzluk çıkar.
kimse evlenecek kişilere sormaz, ne istiyorsunuz diye. herkes olması gerekeni söyler durur.
gelinle damat çok ezilir iki aile arasında. aileler arasındaki köprü onlardır ve dengeyi koruyamazlarsa bu sefer birbirlerine girerler.
bu evliliğe dahil olan herkes patlamaya hazır bomba gibidir. en ufak bir söz ya da hareket, ayrılığa kadar götürür.
her aile değil ama, en çok destek vermeleri gereken zamanda, gelinle damada göre tecrübeli olan büyükler, destek olmak, anlayışlı olmak yerine çocuklarını gazlarlar anca.
kız tarafı bir şeyler ister, erkek tarafı itiraz eder vs.
iki taraf da en çok söz sahibi olmak için bağırır durur.
en anlayışlı, sorunsuz ailelerde bile, mutlaka düğüne kadar ya da düğün günü bir sorun çıkar. kaçınılmazdır. bu yüzden düğün günü ayrılan çifler bile mevcuttur.
kendi adıma; 1 yıllık bir nişan sürecinde bilinen, bilinmeyen, olumlu, olumsuz ne varsa yaşadım. evlenene kadar olabilecek şeyler bunlar, atlatılır elbet diyerek sustuktan sonra, nikahıma 3 ay kala, boktan sebeplerle karşıma geçip şikayet edilmesine dayanamadım ve skerim lan böyle işi deyip, yürüyüp gittim.
bu da böyle bir patlamamdır.
evlilik denen cehenneme girmeden önce hayatın size son uyarısı, yol yakın iken dönün.Hayatınız kurtulsun, ananız babanız kurtulsun, peçetelere bıraktığınız evlatlarınız kurtulsun, spermlere özgürlük ulan!
he ne diyorduk, nişanlanmayın güzel kardeşlerim.
