Ticaretle Mısır'a adını salan Hacı Ali adında Kayseri'nin Erkilet köylü birinin oğludur. Bazı küçük hizmetlerde bulunduktan sonra istanbul'a gelmiş, Haleb valiliğine tayin olunan Abaza Süleyman Paşa'nın emrinde çalışmıştır. . Efendisi sadaret kaymakamı ve sonra da sadrazam ve kaptan Paşa olduğu zamanlarda onun kethüdalığını yapmış, Süleyman Paşa Kandiye valisi olunca kethüdalıktan istifa eylemiştir. Şehit Ali Paşa'nın sadareti esnasında rikâb-ı hümâyunda Sipah ağalığı vekâletinde bulunarak 1716 ' de Varadin seferi ne yetiştirmek üzere Dukakin sancağından yaya asker yazmaya memur edilerek ve bu sırada Mevkufatçı ibrahim Efendi ile tanışarak dost olmuştur.
Mehmet Efendi, Dukakin'den tedarik ettiği askerle orduya geldiği zaman Varadin mağlûbiyeti olup Ali Paşa şehit düşmüştü; fakat bunun hizmeti takdir olunarak kendisine Halep muhassıllığı verilmiştir.
Mehmet Efendi, Haleb'e giderken Edirne'ye uğramış ve dostu ibrahim Efendi, o sırada vezirlikle rikab-ı hümâyun kaymakamı olduğu için kendisini Halep'e göndertmeyerek kapıcılar kethüdalığına tâyin ettirmiş ve dört ay sonra da vezirlikle nişancı yaptırmıştır (1717 Şubat).
üçüncü Ahmet muharebe dolayısiyle orduda emin ve muktedir birisinin bulunarak vezir-i azamı idare ve teşvik etmesini arzu ettiğinden, aynı sene içinde Nişancı Mehmet Paşa ordu ile cepheye hareket etmiştir. Belgrat önündeki mağlubiyet neticesinde ordunun Niş'e çekilmesi üzerine Hacı Halil Paşa'nın yerine kimin sadrâzam yapılması düşünüldüğü sırada pâdişâh, rikab-ı hümayun kaymakamı Damat ibrahim Paşa'yı tayin etmek isteyerek ısrar etti ise de, böyle pek nazik bir zamanda mesuliyeti üzerine almak istemeyen ibrahim Paşa, bu sırada rikabı hümâyunda bulunmasının daha iyi olacağını arzeylediğinden, orduda bulunan Nişancı Mehmet Paşa sadrâzam ve serdar-ı ekrem tâyin edilmiştir (1717 Ağustos).
1718' de ordunun cepheye hareketi esnasında Avusturya ile sulh müzakeresine sadaret kaymakamı Damat ibrahim Paşa'nın tesiriyle üçüncü Ahmet muvafakat etmiş ise de, vezir-i azam Mehmet Paşa, sulhe karşı olduğu için tebdili îcab eylemesi üzerine Damat ibrahim Paşa o mevkie getirilmiştir (10 Mayıs 1718).
Mehmet Paşa azlini müteakib aynı sene ve aynı ay ortalarında Venediklilerin eline geçmiş olan Preveze ve Dubniçe kalelerini geri almak için Yanya sancağı ile Narda seraskerliğine tayin olunmuş ise de, orada seraskerliği acab ettirecek bir iş olmadığından 1718 Eylülde Tırhala ve Niğbolu sancakları ile Niş muhafızlığına tayin olunmuştur.
Tevkii Mehmet Paşa 1719'de Van valiliğine tayin edildi; fakat bu sırada Kandiye muhafızı Köprülüzâde Numan Paşa'nın vefatı dolayısı ile aynı senede (Şubat) Kandiye muhafızlığına gönderildi ve daha sonra Mısır valisi oldu.
Mehmet Paşa, kısa bir kesinti ile Mısır valiliğinde altı seneden ziyade kaldı. Burada serkeşleri temizlemek suretiyle istikrarı temin eyledi. 1728 Temmuzda Ebu Bekir Paşa ile becayiş suretiyle Cidde valisi oldu ve oraya gittikten az sonra 1728' de vefat ederek Mualla'ya defnolundu.
Nişancı Mehmet Paşa'nın sadareti dokuz aya yakın olup ölümünde altmış yaşlarında idi. Orta derecede bir kabiliyeti vardı; Nusretname, Ermeni Mehmet Paşa diye tezyif etmektedir. Nusretname, pâdişâhın bunun yalancı şöhretine ve kibirliliğine tahammül edemediğini ve sulhe aleyhtar olduğunu söyleyerek bundan dolayı azledildiğini yazmaktadır. üçüncü Ahmet zamanında ingiltere elçisi Montegü'nün zevcesi bunun konağına giderek hanımıyla görüşmüş olup konaklarının debdebesiz ve hayatlarının mütevazı olduğunu beyan ediyor. *