parmağını değil yüreğini kelepçeler, bir ömür boyu yüreğini ruhunu adadığın kişiye ait olduğunun işaretidir. her zaman kör kütük aşık olduğun kişi midir sahibi peki? hayır. aşk asla mutluluk kaynağı değildir, acıtandır kalbini, ağlatandır gözlerini. kalbini verdiğin, yüreğini mühürlediğin kişi değildir çoğu zaman parmağındaki yüzüğün sahibi. uğruna ölebileceğin kişi değil, uğruna ölebilecek kişidir.
aşk nedir peki? içini gıcıklayan, ayaklarını yerden kesen, içinde kelebekler uçuşuyor hissi veren duygu. her aklına geldiğinde yüzünde güller açtırsada başlarda; karşılık bulamadığında, verdiğin değerin yarısını bile göremediğinde gözyaşının ta kendisidir.
aşık olduğun kişi yüzüğünü ömür boyu parmağında taşımak istediğin, geceleri uyumadan önce son, sabah uyanır uyanmaz ilk görmek istediğin, ömür boyu yanında olması için dua ettiğin ama hayatının en büyük kazığını yediğin ya da yiyeceğin kişi. yüzüğünü taşıdığın kişi de dizlerini titreten ayağını yerden kesen olmasa bile başını göğsüne yasladığında huzur bulduğun, sana bakarken gözlerinin içinin güldüğünü görebildiğin, elini tutarken bile incitmekten korkan kişidir. bir gün gelip de seni başkasıyla aldatmasına ihtimal bile vermediğin, kendinden bile daha çok güvendiğin kişidir.
şimdi sevmek mi mutlu eder insanı sevilmek mi? aşk iyi bişey mi? aşık olduğunla mı evlenmeli yoksa yanında huzur bulduğunla mı? peki her ikisi birden olsa olmaz mı? olmuyor malesef!
Herkeste çakma taşlı bir tektaş ve alyansı yapışık gördüğümüz yüzüktür. Nedir bu kardeşim herkes kızılay dağıtmış gibi aynı şeyi takıyor. Midemiz bulandı herkeste aynı şeyi görmekten. Düzgün güzel bir alyans takın gitsin işte.
abimin taktığı yüzük. çok sade ve ağır. aynı yüzüklerin efendisindeki yüzük gibi. ateşe tuttum denedim bakalım gizemli yazılar belirecek mi diye ama yemedi. sonra dedim ki abime: "çakma lan bu".
altından nefret edenleri altına alıştırma yüzüğüdür bu. nişanlılık döneminde takılır ve nefret edilen altınla ilişkiniz kurtarılmaya çalışılır. dünyanın en gereksiz yüzüğüdür.