abimin calısmasıyla nedeniyle gittigim bir ilce olabilecek buyuklukte il.üniversitesi vardır buranın soylenenlere gore hocaların cok yolsuzluk yaptıgı soylenir zira surmekte olan bir yıgın davası varmıs yuzlerce ogrenciyi ilgilendiren.
üniversite okumak için kaza ile gittiğim şehir, şehrin ortasında mecburiyet caddesi adında bir yol vardır, tüm şehir neredeyse bu caddenin kenarından ibarettir,esnafı öğrencileri pek sevmez, 1 liralık bir şeyi 2 liraya satmaya çalışır, niğde'ye giden arkadaşlar dikkat etsin...
niğde pek gelişmemiş olsa da,istanbul'a göre çok aşırı derecede soguk olsada yine de özlüyorum o günlerimi.
dadaloğlu'nun bir şiiri
Gönül arzuladı Niğdeyi, Boru
Gün günden artmakta yiğidin zârı
Çifte bedestanlı koca Kayseri
Erciyaş karşısında yaman görünür.
Burada ikamet ettiği sürece insan kendisine; "Burası da özlenilir mi?" diye sorar. Sonrasında düşünmeden yanıtlar kendine sorduğu soruyu; "asla". Fakat "sıkılmak" fiilini iliklerinize kadar hissettirmiş olan bu kent, gün gelir özlenir.
gençlerinde 51 takıntısı olan şehir. niğdeli bir arkadaşım "msn'lerde falan 51 gördüysen garanti niğdelidir uzak dur" derdi. o da niğdeliydi. ondan niye uzak durmadım? çünkü 51 takıntısı yoktu. yaa. *
bor ilçesinde miniminnacık cocukların bılardo oynadıgı boyu kadar ıstakayla pikeler cektıgı yerdir.
gercektır. eskı kutuphane bırkac bılardo masasıyla-sanırım 6- senlendırılmıs butun genclıkte orda yasamaya baslamıstır.
gidip görmeyenlerin hiçbir şey kaybetmeyeceği, orta anadolu'da birçok benzerlerinin bulunduğu biricik memleketim. açıkçası son gitmemde de şaşırtmıştır beni. migros ve tansaş gibi marketler halkın hizmetine sunulmuştur zira. yine de en güzeli, seni uzaktan sevmek ey yar!
sulalemin yarisindan cogu orda oldugu halde, 10 yillik periodlarla ziyaret edebildigim, nufus kutugumun sahibi il. cok kucuk, cok bunaltici ama kar yagdigi zaman cok guzel... ayrica nevsehir'e de epey yakin. bi de cok uzum bagi vardi zamaninda orda, simdi kalmamis pek sanirim yada ben goremedim.