yıllardır düşünüp cevaba ulaşamadığım sorunsal. pislik bi düzene ayak uydurmaya çalışıyoruz her sabah işe gittiğimde hep aynı soru ne zaman bitecek. ikili ilişkiler desen samimiyetsizlik üzerine kurulu herşey yapmacık ve cıvık. kulluk desen yapamiyoruz kıllık desen bolca. sahi neden yaşıyoruz biz.
ben rakı ve sigara için yaşıyorum, sizi bilemem. ölümüm bu ikisinin elinden olacak bunu da seziyorum. işte bazen hayat ve ölüm bu kadar iç içe olabiliyor. bardağım kırılmış rakının mayhoşluğundam kaç yazar? kalbimden değerli değil ya. iki yarenim var hayatta, bir rakı bir de sigara.
edit: mis gibi kafayla bu kadar olur. saygılar.
yıllardır üzerinde düşündüğümüz ve türlü türlü cevaplar bulunsa da hiç biri bizi tatmin etmemiş olan sorudur. şu an benim de bir tanım bulmaya çalıştığım sorudur.
insanın dünyayada olması bizim bir imtihan içinde olduğumuzu gösterir niteliktedir ve yaşama sebebimizin de bu imtihanı başarılı geçmektir ve ödülü ise cennettir.
dini veya benzer inançlarımızı bir kenara bırakıp bağımsız düşünme yetisiyle düşündüğümüzde aslında insanın yaşamla karşı karşıya tek başına olduğunda sorduğu ilk soru denilmesi yanlış olmayan kalıp, doğal olan kendini bulma çabasından kaynaklanan bir sonuç.
nasıl bir cevap vermek gerek yada herhangi bir kişi bu soruyu nasıl cevaplandırabilir ki temelde, aslında temelinde oldukça basit olan ama en çok korktuğumuz sorulardan biridir çünkü cevabını belkide ömür boyu arasak da bulamamak da sandığımızdan oldukça fazla olan bir ihtimaldir ve bu ihtimal bizi içgüdüsel olarak sadece geçiştirmeye yönlendirir.
Neden varız dünyaya geliş amacımız ne biz kimiz nerden geldik nereye gidicez ölüm ne neden varız bu soruların tek doğru cevabını bulacağımız tek yer (bkz: kuranı kerim.)
Bilge kağan der ki " öd tenri yaşar kişi ogli kop ölgeli törimiş ".
Yani insanlar ölmek için yaşarlar. Tüm bahanelerden ve amaçlardan farklı olarak en nihai hedef ölmektir. Bundan kaçış yoktur.
Ve onun varlığı diğer tüm etkenleri anlamsız kılar.