sözlüğe en yakışan yazar. oylama umrunda değildir hiçbir zaman. yazar sadece. işini yapar. güzel de yazar. analizli yazar. tertemiz bir üsluple, akıcı yazar. iyi gözlemcidir. gözlemlerini yazar.
ama görüyorum ki o da bıkmış sözlükten. neyse... zaten kendisi çoktu bu sözlüğe. iyi ki yazmıyor artık.
--(#9864176) nolu entryden spoiler--
biri de benden beklentisi olduğu için nick altı yazsın, mütemadiyen övsün ya arkadaş? yok.
--(#9864176) nolu entryden spoiler--
küçük bey demiş ki, ya neyse çok hararetli oldu. "vicuduma güveniyorum, ulaşılmaz değilim. yeni ilişkile de açığım amk" falan. yani tam bunu dememiş ama bunu demeye getirmiş ben anlıyorum hemen.
neyse biz de gerekli mesajı alıp inceden yazıldık. ama aramızdaki bazı fırsatçı arkadaşlar, şimdi ben isim verip de kimseyi rencide etmek istemem -objebi lan o-, ortamdan yararlanıp cıvırı kapmaya çalışıyor. çok yazık diyorum ve nitratexe sesleniyorum "yarım saat daha online olucam, gel de cam açalım".
okuduğum birçok entarisinde de aynı şeyi hissetiren, yazma tarzı ile böyle bir ipinde olmayan, bir dikkat çekme kaygıları gütmeyen, bir görmüş geçirmiş, (ortam olarak) bir kafası güzellik, (keş olarak değil de böyle nasıl demeli? heh çakırkeyf) gibi hissettiren gayet açık klavyeli, karıdan kızdan medet ummadan, ona buna şirin gözükmek gibi bir düşüncesi olmayan kişi izlenimi bırakan yazardır.
bu ankaradakiler hep böyle efenim. yok aslında birbirlerinden farkları, hepsi bildiğin angara yazarları. (siyasi slogan olduğunu bilmiyordum, yazmadan önce) *
uludağ sözlük'ün bana göre elinde kalan iş yapacak tek taşıydı. piyonlardan vezir yapmaya çalışırlar bundan sonra. ama bu sözlüğün o kadar ömrü olduğuna pek inanmıyorum açıkçası. bu arada, satrançtan nefret ederim; belirteyim.
burası o kadar sıradan bir yer olmaya başladı ki. inci sözlük'ün orospu çocuklarını(onlar bu sıfata layık görülmekten son derece memnun) takdir ettiğimden söylemiyorum bunu ama emin olun, oradaki kaliteli yazar sayısı artık buradakinden fazla. en azından kıvrak bi zeka fark edebiliyorsun bazı entry'lerde. burada anca "bi siktir git çay koy", "başlık sıçmak", "tespit sıçmak", "ne diyem mahmut mu diyem" bakınızları var. faşizm yüklü aptalca entry'lere ve kürtçülük yaparak dikkat çekmeye çalışan zavallılara hiç değinmeyeceğim. bi başlarsam daşşağımın kılları ağarana kadar susmam.
sığsınız abi, kabul edin. halihazırdaki klişe bakınızlarınız ve şovenist söylemleriniz dışında hiçbir numaranız yok. şimdi eminim birileri çıkacak ve "e o zaman siktir git sözlükten. ne diye duruyorsun burda döl israfı?" diyecek. diyecek de, ben burada zaten edebi bir haz alma veya fikirsel olarak bi şeyler kazanma adına durmuyorum. seviyorum burayı, sıcak bi ortam var burada. lümpeni çok az buranın ve kimse kimseyi ezme çabası içinde değil. ne biliyim, şık bir restaurant'ta ismini zor telaffuz ettiğim yemekleri yemektense kardeşler pide salonu'nda "bana dört acılı laho, bi de açık ayran bağla usta" demeyi tercih ederim. tüysüz çocuğun biri pazardan aldığı oduncu gömleğiyle siparişimi getirir. samimiyetini gözlerinden anlarım uşağın. iki lafın belini de kırarım yemek yerken. bi de üstüne tavşan kanı çayımı getirdiler mi benden kralı yoktur. işte ekşi sözlük, itü sözlük benim için bu restaurantlardır; uludağ sözlük'se kardeşler pide salonudur. buranın birçok iyi yazarı da benim düşündüğüm gibi düşündüğünden kopamamıştı bu sözlükten. ama artık siktir olup gitme çanları çalıyor bu herifler için. gitmeliler çünkü uludağ sözlük'ü gerizekalıların sığınağı olan bi bok çukuru olarak görmek istemiyorlar. sadece güzel anılarıyla gitmek istiyorlar. nitratex, çok direndi gitmemek için. ama daha fazla dayanamadı ve uçurun beni orospu çocukları mesajını veren entry'leriyle geri döndü.
120 gün çaylaklık ne demektir abi? adam "moderatör sikmek" dedi sadece. moderatör sikti sanki.
moderatör, sikti sanki. göz göre göre sikti cağnım sözlüğü.
satrançtan nefret ettiğimi tekrar belirtmek istiyorum. yanlış anlaşılma olmasın. nefret ediyorum çünkü, oyun sonunda şahın da piyonun da aynı torbaya koyulmasından hoşlanmıyorum. bu eşitlik olayı benim asabımı bozuyor. ben mesela benim evdeki satranç takımındaki şaha baza aldım. oyun bitince orada takılıyor.