cotton candy için yazdıkları ile dikkatimi çekmeyi başarmış yazardır. ateistte olsan hacı, ölüm hepimizi bulacak bir gün. o yüzden başsağlığı dilemende bir sakınca yoktur kanımca. he üzülmedin mi? canın sağolsun. şahsen 20 yaşında düşmanım da ölse üzülürüm. herkesin insanlığı kendinedir.
çoğu zaman yazdıklarına katılmasam da yazabilmesi sözlük ortalamasının çok çok üstündedir. bir kere üşenmiyor yazıyor[iki satırdan sonra üşeniyorum and olsun ]. gitme lan gidersen topsun.
Yüzeysel taziyeleri sert bir dille eleştirdiği için tepki alan yazar.tarzı doğrudur yanlıştır orası yorumcunun insiyatifine kalmış; fakat atlanmaması gereken birşey varsa o'da mâlum başlıkta gerçekten yüzeyselliğe kaçan tepkilerin varolmasıdır.
Her ne kadar bu duygularının saf olduğunu iddia etselerde, Bu gözyaşlarının psikolojik olduğu gün gibi ortadadır. Moderasyonun genel'e mesaj atıp bir derdim var butonunun morarması ile başlayan duygu yoğunluğu, rahmetlinin eski entrylerini okumakla gözyaşlarına dönüşür. ardından,anca haber bültenlerinde veya uzaktan akraba taziyelerinde kaba tasnif duyduğu "ölüm" gerçeği keskin bir bıçak gibi bünyesini sarar. Bu esnada zuhur eden yakınlarını kaybetme, bu dünyanın geçici olduğunu idrak etme korkuları da cabası... Tüm bu yoğun duygu buhranı sonucunda kişi kendini, rahmetlinin başlığına abartılı entryler girerken bulur.Tepkisi bana göre de biraz abartıydı.Tıpkı, açıklama gereği duyup sadece 1 entrysi ile bu kaliteli yazar'ı tabiri caizse itin götüne sokan diğer yazarlar gibi.
edebiyat parçalamaktan ziyade, ölüm'ü, gayet sıradan gördüğü belli olan yazar. bu vesile ile kendisini eleştirenlerden daha yüksek bir bilince sahip olduğu söylenebilir.sırf bugünün anısına, öldüğümde mezarıma gelip işemesini hatta kemiklerimi kırıp köpeklere vermesini rica ediyorum.
oturup sıralama yapmadım ama şu sözlükte başıma gelecek en korkunç olaylar listesinde; adeta adamın kafatasına balyozla vura vura paramparça edecek kadar tahribata yol açabilecek ayar vermesi birinciliğe oynar hacı. ulan; başkaları hakkında yazdıklarını okuyunca böyle kanım çekiliyor, dizlerimin bağı çözülüyor, benim yüzüm kızarıyor; aynı durumla karşılaşırsam ne halt ederim diye düşünmek bile istemiyorum en iyimser ihtimalle utançtan insan içine çıkamam sanırım.
ortadan kaybolmuş yazardır, izinliymiş... kaç gündür söyleyeyim diyorum dilim varmıyor... içerken öldü mü ne etti bi yerde bu mına koyum... entrylerinin bir kısmını da silmiş, gözümden kaçmadı... birilerine kızdı yine bu herif ama kime bilmiyom... yokluğumu ne zaman farkedecekler diye bekliyosan gel lan tamam bak ben farkettim, gel şefkatli kollarıma alayım seni... lan bi de bu herifte garip bi durum var, toplam entrysi 90 olmasına rağmen, başlık 199 mına koyim... her neyse, eğer bi köşede ölmediyse özlediğimiz yazardır, öldüyse de saygıyla anıyoruz artık... ***...
Yazılarını özlediğim adam. Artık yazmıyor, belki başka sözlüktedir bilemiyorum. Fırsat bulup pek msn'e giremediğim için msn'de denk gelmiyoruz. harbiden hacı nerelerdesin?
uludağ sözlük'ün bana göre elinde kalan iş yapacak tek taşıydı. piyonlardan vezir yapmaya çalışırlar bundan sonra. ama bu sözlüğün o kadar ömrü olduğuna pek inanmıyorum açıkçası. bu arada, satrançtan nefret ederim; belirteyim.
burası o kadar sıradan bir yer olmaya başladı ki. inci sözlük'ün orospu çocuklarını(onlar bu sıfata layık görülmekten son derece memnun) takdir ettiğimden söylemiyorum bunu ama emin olun, oradaki kaliteli yazar sayısı artık buradakinden fazla. en azından kıvrak bi zeka fark edebiliyorsun bazı entry'lerde. burada anca "bi siktir git çay koy", "başlık sıçmak", "tespit sıçmak", "ne diyem mahmut mu diyem" bakınızları var. faşizm yüklü aptalca entry'lere ve kürtçülük yaparak dikkat çekmeye çalışan zavallılara hiç değinmeyeceğim. bi başlarsam daşşağımın kılları ağarana kadar susmam.
sığsınız abi, kabul edin. halihazırdaki klişe bakınızlarınız ve şovenist söylemleriniz dışında hiçbir numaranız yok. şimdi eminim birileri çıkacak ve "e o zaman siktir git sözlükten. ne diye duruyorsun burda döl israfı?" diyecek. diyecek de, ben burada zaten edebi bir haz alma veya fikirsel olarak bi şeyler kazanma adına durmuyorum. seviyorum burayı, sıcak bi ortam var burada. lümpeni çok az buranın ve kimse kimseyi ezme çabası içinde değil. ne biliyim, şık bir restaurant'ta ismini zor telaffuz ettiğim yemekleri yemektense kardeşler pide salonu'nda "bana dört acılı laho, bi de açık ayran bağla usta" demeyi tercih ederim. tüysüz çocuğun biri pazardan aldığı oduncu gömleğiyle siparişimi getirir. samimiyetini gözlerinden anlarım uşağın. iki lafın belini de kırarım yemek yerken. bi de üstüne tavşan kanı çayımı getirdiler mi benden kralı yoktur. işte ekşi sözlük, itü sözlük benim için bu restaurantlardır; uludağ sözlük'se kardeşler pide salonudur. buranın birçok iyi yazarı da benim düşündüğüm gibi düşündüğünden kopamamıştı bu sözlükten. ama artık siktir olup gitme çanları çalıyor bu herifler için. gitmeliler çünkü uludağ sözlük'ü gerizekalıların sığınağı olan bi bok çukuru olarak görmek istemiyorlar. sadece güzel anılarıyla gitmek istiyorlar. nitratex, çok direndi gitmemek için. ama daha fazla dayanamadı ve uçurun beni orospu çocukları mesajını veren entry'leriyle geri döndü.
120 gün çaylaklık ne demektir abi? adam "moderatör sikmek" dedi sadece. moderatör sikti sanki.
moderatör, sikti sanki. göz göre göre sikti cağnım sözlüğü.
satrançtan nefret ettiğimi tekrar belirtmek istiyorum. yanlış anlaşılma olmasın. nefret ediyorum çünkü, oyun sonunda şahın da piyonun da aynı torbaya koyulmasından hoşlanmıyorum. bu eşitlik olayı benim asabımı bozuyor. ben mesela benim evdeki satranç takımındaki şaha baza aldım. oyun bitince orada takılıyor.
okuduğum birçok entarisinde de aynı şeyi hissetiren, yazma tarzı ile böyle bir ipinde olmayan, bir dikkat çekme kaygıları gütmeyen, bir görmüş geçirmiş, (ortam olarak) bir kafası güzellik, (keş olarak değil de böyle nasıl demeli? heh çakırkeyf) gibi hissettiren gayet açık klavyeli, karıdan kızdan medet ummadan, ona buna şirin gözükmek gibi bir düşüncesi olmayan kişi izlenimi bırakan yazardır.
bu ankaradakiler hep böyle efenim. yok aslında birbirlerinden farkları, hepsi bildiğin angara yazarları. (siyasi slogan olduğunu bilmiyordum, yazmadan önce) *
