onlarca tefsirde açıkca ''dövün'' dendiği halde yok o öyle değil şimdi o zamanlar.. diye başlayıp bin dereden su getirmeye çalışan müslümanın yürek burkan dramıdır.
sure veya ayet kıvırılması gereken bir bildirge değildir zaten.
ayetler ve surelerle insan kalbini aydınlatır, her hangi bir kitabı okumaktan milyonlarca kez farklıdır. ve bir müslüman bilir ki, Rab asla kullarına hoş olmayacak şeyleri yaptırmaz, emretmez.
Bir müslümanın çaresizliğinden islamın çaresizliği sonucunu çıkaran zavallı bir beşer daha. Eminim şimdiki çocuk ve kadın hapishaneleri hakkında bir savunman vardır, muhakemesi sıfır adam.
olmayandır. adamın boyle bi derdi yok ki amk, kadın erkek eşitliği desen götüyle güler. islam kültüründe kadın değerli bi mal gibidir, evde saklanmalıdır. ona gore zaten batı medeniyeti kadına daha az değer verir cunku metalaştırırmış cinsellike uzerinden. ama merkel gibi kadınlar hakkında ne dusunur hiç bi fikrim yok orda beyin error veriyo sanırım veya ''aklımı bulandırma'' diyip sozlugu cat diye kapatıyo da olabilirler..
Arkadaş müslüman adam gelip de sana aman ne olur inan bak gözünü seveyim diyor mu, demiyor. E inanmıyorsun zaten sana ne o zaman müslümanın Çaresizliğinden, kadın hakkından? Bırak inanan düşünsün, işine bak diyr düşünmeme sebep olan başlıktır.
burada görülendir, iz bırakmayacak şekilde dövün diyor ve haddi aşmayın diyor yani dövün ama acı çektirmeyin gibi bir durum var. oysa bir kadına acı çektirmek istemiyorsak bunu onu dövmeden yapamaz mıyız?
yani bir insana acı çektirmek istemiyorsam yada bir yeri acısın istemiyorsam ona vurmamam daha yerinde bir hareket olmaz mı?
yani allah hem kadına vurun diyor hem sakın acı çekmesin hafifçe vurun diyor. iyide ben bir kadına hafifçe vurunca veya hiç vurmayınca değişen ne olacak?
yani vurmamı istediğin bir kadına vurmakla vurmamayı istemek arasında bir fark olmaması neyi değiştirir?
ayetin kıvırtıldığı burada gayet açıktır aslında ama anlayacak beyin olsa zaten inamazlardı.
NiSA-34 için 39 meâl bulundu. Kadri Çelik(4/NiSÂ-34: Allah'ın bazısını bazısına üstün kılması nedeniyle ve mallarından harcamalarından ötürü erkekler, kadınlar üzerinde hüküm sahibidirler. (Ama öte yandan da) saliha kadınlar; gönülden boyun eğenler ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri (hakları), kocasının bulunmadığı zamanda koruyanlardır. Baş kaldırmalarından endişelendiğiniz kadınlara (önce) öğüt verin, (etkili olmazsa) onları yataklarında yalnız bırakın, (o da olmazsa, son çare olarak sınırları aşmamak şartıyla) onları (iz bırakmayacak şekilde, suçlu oldukları hasebiyle) dövün. Size itaat ederlerse sakın aleyhlerine yol aramayın. (Unutmayın ki) Allah (hepinizden daha) yücedir, büyüktür.)
kıvırmaya gerek olmayan ayettir. ilgili ayette dövün olarak tercüme edilen kelime d-r-b (darebe) kelimesidir ve bu kelime dövmek, vurmak, ateş etmek , çalmak/vurmak (çalgı aletini), dokunmak/tıklamak, (akrep) sokması, zorlamak, ayrılmak , terk etmek , yüz çevirmek , başka yere gitmek anlamlarına gelmektedir. Kur'an'da 58 defa geçen kelime yine kur'anda şu anlamlarda kullanılmıştır :Örnek vermek, isnad etmek, itelendirmek, perde koymak, vazgeçmek, salmak, sarkıtmak, (yol) açmak, (yol) tutmak, örtmek, (duvar) çekmek, layık olmak, çarptırılmak, düşkünleştirmek, çarpmak, sert vurmak, ölüm esnasında kafirlere eziyet etmek, vurmak, dokunmak, vurup kırmak ve yolculuğa çıkmak.
tercümelerde ve hatta anadili arapça olanlar da dövme olarak değerlendirilmesinin nedeni kur'an yorumlarında rivayetlerin etkisidir. kuran'ı orijinal haliyle değerlendirip uygulamak gerekir.
kivirmaya gerek yok manasi cok acik ve nettir.
orda kullanilan "darabe" kelimesi "darp et" degil "yol ver" anlamindadir.
ama bazi mallar inatla isine geldigi gibi anlamak istiyorsa yapacak birsey yok.
insanların kurana güvenmeyip başka anlamlar araması gerektiği gerçeğini göstermiş çaresizliktir.
hep bir elden başlamışlar ''orada o anlamda değil'' diye. işlerine gelmeyen bişey oldu mu hepsi çeviri hatasıdır zaten.
ha koskoca tanrı bir öyle bir böyle anlama gelecek bir dilde kitap gönderdiyse bugün bu karışıklıklar onun eseridir.
islam böyle anlamsız bir din haline geldi işte.
bazı mallar da halen laf atma derdinde. daha dininin kaynağı sıkıntılı sen de git o tefsirleri yazanlara hırla it. diyanetin mealinde dövün diyor açıkca. benim vergimle sefa süren diyanet kalkıp kadını dövün diye kitaba yazıyorsa git ona hırla.
islam hukukunda kadını dövdün mü karakolda sikerler diye zırvalayan puştlar hangi islam ülkesinde kadınlar mutlu ve huzurlu bir anlatsın da görelim. yok onlar islamı anlamamış diye dansözlük yapacak gavatlar şöyle dursun. 50 küsür ülke bir bok anlamamış bir sen anlamışsın değil mi?
tabii ateistler bu saçmalıkları yüzüne vurmadığı zaman kimsenin bir sıkıntısı yoktu böyle şeylerden nedense ateistler anlatınca birden hadisler uydurma oldu, bağzı ayetler yanlış çevrildi falan filan.