nirvana içimizdeki cennettir ama biz içimizdeki cenneti yakar, cehenneme çeviririz.
nirvana, huzurlu hissettiğimiz, özlediğimiz, yaşamın tadını çıkardığımız, dünyadan olan ve olmayan mekândır. nirvana huzurdur, mutluluğumuzdur, sevgimizdir. yangın ise, kendi kendimize yarattığımız o karanlık tehdittir. yaşamımızı kendi elimizle yakmamızdır acılarımızdır. daha da doğrusu korkularımızdır.
büyük şair metin altiok bir şiirinde kendisini hem av, hem de avcı olarak niteler.
iyi ve kötü. siyah ve beyaz. nirvana ve yangın.
nirvana bölümünde ilk 6 dakika piyano sadece beyaz tuşlarda çalar. enstrümanlar, mutlu ve antik bir renk havası yaratmaya yardımcı olmaktadır.
bu bölümde yaylı sazlar 25e bölünmüştür, büyük bir ses güzelliği karmaşası yaratılmak istenmiştir. antik simbal, celesta, harp, çanlar gibi.
8-9 dakika geçtiğinde, piyano en mutlu anında çalar iken, bir ihtar niteliğinde, büyük davulun darbeleri başlar. bu yangının önsezisi, habercisidir. yangın bölümü, karanlık notalarda çok sık tritonus aralığının kullanıldığı bir hızlı bölümdür. bu bölümde daha çok ürkünç olan, korkutucu seslere yönelinmiştir.
Gayet ucuz,demode, amatörce ses tercihleri, bol boya ve gösteriş, ancak klasik müzik amatörlerini tavlayabilecek düzeyde bir beste. 5. sinif postmodernizm. Üç tane 20.yy. bestecisinin ismini sayamayacak cahillere ilginç gelecek türden, popülist bir üretim.