inanıLmaz bir ses.. sesi iLe insan'a bir çok şeyi hissettirebiLir.. şarkıLarda geçen duyguLarı dinLeyiciye çok güzeL aktarır.. hatta hüzünLü şarkıLarda şarkıyı ağLar gibi söyLer.. soul ve jazz yorumcusudur.. bir çok ünLü isimLe çaLışmıştır.. bunLardan bir tanesi jacques breL dir.. ne me quitte pas ve Don't Let Me Be Misunderstood yorumLarı ise insan'ı başka diyarLar'a götürür..
don't let me be misunderstood şarkısıyla sıkça dinlediğim çikolata renkli şarkıcı.
baby you understand me now
if sometimes you see i'm mad
doncha know that no one alive can always be an angel?
when everything goes wrong you see some bad
well i'm just a soul whose intentions are good
oh lord, please don't let me be misunderstood
ya know sometimes baby i'm so carefree
with a joy that's hard to hide
then sometimes again it seems that all i have is worry
and then you burn to see my other side
but i'm just a soul whose intentions are good
oh lord, please don't let me be misunderstood
if i seem edgy
i want you to know
i never meant to take it out on you
life has its problems
and i get more than my share
but that's me one thing i never mean to do
cos i love you
oh baby
i'm just human
don't you know i have faults like anyone?
sometimes i find myself alone regretting
some little foolish thing
some simple thing that i've done
i'm just a soul whose intentions are good
oh lord, please don't let me be misunderstood
jazz' a adını yazdırmış efsane isimdir. en ünlü yorumu tabi ki; 'dont let me be misunderstood'
sesi öylesine güzel ki sanki her an ağlayacakmış gibi hüzünlü ama aynı zamanda bir o kadar dirayetli.
bu kadını anlamak için ingilizce bilmek gerekmez, sesi yeter, o şarkısını mırıldansın,
söylesin kafidir,herkes kendince anlamlandırır gibi gelir bana. tarzını kategorize etmek
zordur,bakarsınız caz,her ne kadar bu tanıma çok kızsa da,kimi zaman gospel,r&b,folk ve
hatta pop.fakat her zaman tarzın önüne geçer,dinlenen şu ya da bu müzik değil sadece
nima simone'dir.
kanımca risklidir de müziğine fazla angaje olmak,hayat sizi ufak tefek çukurlara
sürüklediğinde zaman zaman,bir teselli gibidir nina simone. dostluğu ilerlettiğinizde
ise tehlikeli fikirler kolaylıkla yapılabilir görünür adama o ses kulağınızda demeyeceğim,içinizde oldukça.
don't let me be misunderstood şarkısıyla beni şakağımdan öpmüş olan siyahi kadın.
bir de ne me quitte pas deyişi vardır ki terk etme sözcüğünü kerpetenle lügatınızdan söküp atar. çürük bir diş dibi.
"bebeğim ben sadece bir insanım..." deyişini de herkesin duyup çaresizliğimize tuz serpişine herkesin şahit olması lazım. bu yüzden bakınız: http://www.tutunamayanlar.net/detail.php?id=50
herseyi yapsaydi da ne me quitte pas'yi soylemeseydi. olmuyor iste; fransizca sarkiyi, amerikan ingilizcesi ana dili olanlar soyleyemiyor, kasmanin manasi var mi? ..ha i put a spell on you olsun, my baby just cares for me olsun dinleyelim; bir hirs ile calisalim, klavyeyi 'i put a spell on you' diye takirdatalim..neyse efendim sonuc olarak karakter sahibi, arizali ve yetenekli, siyahi sanatci listesine sokuyoruz kendisini . (bkz: nigger with an attitude)
küçük görünen büyük dünyaların hüznünü, acılarını, isyanını ve neşesini en iyi yansıtan usta jazz vokalisti. erkek ve kadın, hüzün ve yaşam savaşı, sıradan bir unsur haline gelen görüntü ve şov dünyası ikililerini potada öylesine eritmiştir ki; büyüleyici yorum nasıl zorlanmadan bedenden böylesine akıp insanı hüzne boğar anlaşılır şey değil.
çok kibirli bir insan. psikolojik sorunları olduğu bilinir. kendisi son demeçlerinde : "hiç aşık olmadım. demek ki müzik hisle değil yetenekle yapılıyor" demiştir. sesine gelecek olursak. son volume aç ibadet et, o derece.