günlerden bir gün, muz cumhuriyeti'ndeki YÜK, kanunları hiçe sayıp, hükümetin siyasi oyunlarını üniversitelere yama yapmak için türbanlı öğrencinin dersten atılmasını yasaklar.
muz'da yaşayan yurtsever gençlikten oluşan Muz Gençlik Birliği, "Anayasayı ihlal suçundan, görevi kötüye kullanmaktan ve halkı kanunlara uymamaya tahrik suçuna yönelttiğinden", YÜK başkanı hakkında suç duyurusunda bulunur.
mankara Cumhuriyet Başsavcısı, yetkisi olmadığı halde (şAKP yalakalığında sınır tanımadığından olsa gerek), "kovuşturma açılmasına yer olmadığına" karar verir.
TGB ise şAKP yalakası savcıya "Fincan Ağır Ceza Mahkemesi'ne" başvurarak itiraz eder.
Fincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, MGB'nin başvurusunu kabul eder, mankara Cumhuriyet Başsavcısı'nın haddi olmayan kararını bozar. Ayrıca kanun bilmez Joseph Zia'yı, aldığı hukuk dışı kararlardan ötürü istifaya davet eder.
Gerçek görevi milli eğitimden sorumlu olan şAKP memuru Ganimet Çubukçu, diğer bir şAKP memuru Joseph Zia'yı koruyayım maksadıyla savcıya "düşüncesini kamuoyuna açıklaması tarafsız değil, aldığı karar yanlıştır, taraflıdır, olmaz ki ama böyle" minvalinde ağlarken...
Başsavcıdan lafı gediğine koyan bir açıklama gelir;
"YÜK Kanunu'ndan bihaber olan YÜK Başkanı gibi anlıyorum ki Sayın bakan da YÜK Başkanıyla ilgili ilk soruşturmayı kendisinin yapacağını unutmuş. Ya da o da bu kanundan bihaber."
"kızlarla erkekler ayrı ayrı okutulabilir aileler daha rahat eder, bu bizim kültürümüzde var" diyerek tam bir akp li olduğu tescillenen bakandır.ya milli eğitim bakanısın bundan başka uğraşacak işin yok mu be kadın insanlardaki bu dershane çılgınlığına bir çözüm üret, sistem geliştir bir şeyler yap ya.
bir konuşmasını dinledim. referandum zamanlarında yamulmuyorsam. bir güvensizlik, iddiasızlık sezmiştim konuşmalarında. ne bileyim siyaset bişeyleri iddia edip icra etmeye çalışacağınız bir saha. kabinedeki işini vasfını anlamadım gitti.
birlikte sınava girip sonuçlarımızı karşılaştırmak istediğim insan.
bakma eyleminden başka hiçbir iş yapmayan şahıs.
hüseyin çelik'in giderken söylediği hakaretamiz sözleri gururuna yedirmiş olsa bile hüseyin çelik'i haksız çıkaracak derecede kötü bir bakanlık yapmaktadır.
bunca şaibe dönerken kpss için o inatla yalanlamakta olanları, okul-öğretmen sorunu varken o inatla müfredatla, ekstra programla ilgilenmekte kendince ilginçlikler yapmaktadır.
hepsini bir kenara bırakalım, şu 3 günde yemediği küfür kalmadı milletten. lanet olası sözleşmeli öğretmenliği de kabul ettik gidelim artık atanalım diye ama onun ataması için önce kontenjan ve kılavuz lazım. çok önceden hazırlanan takvime göre kılavuz 20'sinde açıklanacak başvurular da 23'ünde-yarın- başlayacaktı ama iki gündür kılavuz yok ortada. sonra bugün de kılavuzu boş yayınladırlar.
bunlar nimet'in suçu değil diyecek yalakalar çıkmadan hemen söyleyelim bunlardan haberi olmuyor, bunları takip etmiyorsa bıraksın o koltuğu...
milli eğitim hakkında bildiği tek şey sınavları kaldırıp kaldırıp geri koymaktır. çocukları kobay gibi kullanmaktadır. Eğitim sistemimiz bakanların her değişmsiyle değişiyor. Bulunmaz (!) nimet hanım da üstüne düşeni yapmış sıvamıştır.
bakınca görülüyor ki siyasette hiç bir şey değişmiyor, erkek bayan fark etmiyor. kürsüden aldığı puanla hava atmaya çalışan bir bakan şık durmuyor. konu sizin aldığınız puan değil, icraatınız. ayrıca siz hiç sınava girememiş, okuma yazma bilmeyen insanların da bakanısınız, dikkat buyurun lütfen.
chp milletvekili muharrem ince ye "ben öss sınavında derece yaptım öyle üniversiteye girdim, siz ne yaptınız" şeklinde hava atan bakanımsı.
ne çekiyorsak böyle hava atanlardan çekiyoruz zaten, tamam zamanında almışsın puanını girmişsin, bitirmişsin, bir e bakan olmuşsun, aradan kaç sene geçmiş, hala bunun havasını atıyorsan, heeeey heeeeeeeeey.
bırakınız öğrencilik yıllarını günümüze geliniz, bakan olduktan sonra ne yaptınız onları anlatınız.
--spoiler--
son dakika
--spoiler--
Nimet çubukçu: yeter artık kodumun ergenleri ya tatil de tatil yok tatil falan.kasırga çıksa gene yok.gideceksiniz kodumun okuluna.
bir linkle nimet çubukçunun nasıl bir bakan olduğunu değiştirmeye çalışacak insanların savunduğu bakanımsı.kimin ne olduğunu herkes artık biliyor.rahat olun abiler.
kesinlikle öğretmenlere 24 Kasım'da ikramiye verileceğini söylemedi. 18. milli eğitim şurası'ndan çıkan öneriyi bakan söz verdi diye yansıtmak zeka ister, şimdi ne zeki öğretmenlerle uğraşıyor siz anlayın. allah yardımcısı olsun.
öğretmenlere 24 kasımda ikramiye verilecek deyip orda burda bik bik havasını attı.ama zamanı geldiğinde nimet hanım ve adamlarından ses seda çıkmadı..pabuçumun bakanı işte
tutarsız bakan. bunu bakan yapana da buna da ne demeli bilmiyorum. aslında çok iyi biliyorum da neyse... eminim sabah dediğine akşam kendi de inanmayıp tersini yapıyordur bu. bir insan bu kadar mı hayırsız olur, ağzından bir tane hayırlı bir laf çıkmaz yahu. binlerce insanın ahını alıp, öteki tarafta yatacak yeri olmadığına inandığım, çocuğunun velisi olmasından başka eğitimle uzaktan yakından alakası olmadığı açık açık belli olan bakan. hep bakıyor da... bakar arada öyle zaten bön bön...