Arada böyle gafiller olsa da osmanlı hanedanının halka ve hakka ettiği hizmetleri yok sayamaz görmezden gelemez, ceddimiz osmanlıyı hor ve hakir gösteremezsiniz. Zira buna gücünüz yetmez. Evet, bir zamanlar tevhid uğruna viyana kapılarına kadar dayanan da bizim ecdadımızdı, tanzimattan sonra frenkleşmek batılılaşmak modernleşmek adına sapıtanlar, şirazeyi kantarın topuzunu kaçıranlar ve zıvanadan çıkanlar da bizimdir. Acı ama gerçek bu. Zaten hal böyle olmasaydı koskoca imparatorluk yıkılır darmadağın olur muydu ? Ardından türkiye cumhuriyeti kurulur muydu ?
Mesele salt, saltanat padişahlık osmanlı değildir aslında. Mesele şu ki, bir millet ve bir devlet hakkın yolundan ayrılırsa hakk dan tokadı yer. Bu ister saltanat olsun ister cumhuriyet olsun. Hiç farketmez.
Nilhan osmanoğlu gibiler mi saltanatı temsil edecek ? Onlar dedelerinin eline su bile dökemezler...
geçen günlerde biliyorsunuz bu nilhan osmanoğlu adlı kendini prenses ve dahi sultan zanneden hanımefendi, abdülmecid efendi köşkünde yapılan ömer koç'un sergisi dolayısıyla ortalığı ayağa kaldırmıştı.
şimdi sizler ile birlikte nilhan osmanoğlu'nun dedesi abdülmecid efendi'yi tanıyalım.
sevgili arkadaşlar çoğunuzun bildiği üzre abdülmecid efendi son islam halifesidir.
halife sıfatının yanı sıra abdülmecid efendi son derece aydın, modern ve batılı bir insandır.
kendisi modern ve batılı olduğu kadar, ailesi, evlatları da öyledir.
şurada abdülmecid efendi'yi kızları, torunları ve damatları ile görebilirsiniz; https://galeri.uludagsozluk.com/r/1561959/+
evet, damatlar şam şeytanına benziyor gerçi, zaten türk değiller, ondandır.
bu harem'de goethe adlı tabloda, haremdeki kadının elinde tuttuğu kitap goethe'nin "faust" adlı eseridir.
daha fazla detaya girip uzatmak istemiyorum, anlayan anlamıştır.
yani sözün kısası, nilhan osmanoğlu adlı kadının ortalığı ayağa kaldırdığı kadar islamcı, namazdan başını kaldırmayan, ilahi okuyan, zikir yapan bir profil değildir halife abdülmecid efendi.
kaldı ki, serginin yapılmış olduğu köşk'de ibadet amacıyla hiç kullanılmamıştı.
lakin, burada kendini osmanlı torunu zanneden çomarlar "abdülmecid" denilince belki padişah abdülmecid'i akıllarına getirmiş olabilirler.
o yüzden kısa da olsa sizlere nilhan osmanoğlu'nun diğer abdülmecid dedesinden de söz etmek istiyorum.
1. abdülmecid, yani padişah olan abdülmecid adlı dedemiz, osmanlı sultanları içindeki en fazla zevkü sefaya, kadına, kıza, meye ve şaraba düşkün olan padişahtı.
kendisi hızlı yaşadı, genç vefat etti malesef.
abdülmecid'in zevkü sefa içinde yaşadığı hayatı, osmanlı'nın batmaya ilk başladığı zamandır.
zira osmanlı ilk defa abdülmecid döneminde dış borç almış, dışardan alınan bu borç para çok tatlı gelmiş bu parayla köşkler, saraylar yapılmaya başlanmış ve koskoca imparatorluğun köküne kibrit suyu çakılmıştır.
bu vurdumduymaz ve hesapsız harcamalardan şu yazımızda bahsetmiştik;
(bkz: nilhan osmanoğlu nun dedelerinin mirası/#35613379)
padişah abdülmecid de tıpkı yeğeni halife abdülmecid gibi namazla, niyazla, dinle, imanla alakası olmayan biriydi.
abdülmecid'in bilinen 22 tane karısı, yine bilinen 27 tane çocuğu olmuştu. bilinmeyen çocuk sayısı ise bunun tam 3 katıydı ve bütün bunları sadece 38 yıllık bir ömre sığdırmıştı.
yani düşünün sadece 38 yıl yaşıyorsunuz ve 22 hanım, 27 çocuk yapıyorsunuz. hani ibadet, hani namaz.