400d ve cep telefonuyla fotoğraf değil ancak resim çekilebileceğini hala algılamayan çoluk çocuğu bezlemekten bıktık, onlar laf yemekten bıkmadı. gidin sahibinden.com da makinanızı ağlaya ağlaya satmak için sıraya girin, ondan sonra devam ederiz adam etmeye. hade...
başlık altında sıra sıra ayar alıp rezil olan veletlerin bok atmak için ağlak duruma düştüğü makinadır. sabah sabah gül gül öldük... *
400d gibi bir uydurukla d90'ı nerede kıyaslarsan kıyasla rezil olursun da, iki ürünü satış rakamıyla kıyaslayıp laf yedikten sonra bu kadar ağlayanını görmek gerçekten hoşluk yarattı. kendilerini bezleyip adam etmek için bugünlük süremiz bu kadar. gelelim türkçe dersine:
makina kelimesi hem "makina" hem de "makine" olarak kullanılır, örnek "kaynak makinesi", "makina fakültesi". gidip iki kitap okuyun da bu kadar mal durumlara düşmeyin lan. öyle tdk'nın web sitesinden aratıp sözlüğe elinde tuzla koşarak olmuyor bezli bebek. *
yediği lafların acısıyla su tabancasını savunmaya kalkışan çoluk çocuğun laf atmaya çalıştığı makinadır. türkçe konusuyla ilgili "dersimizi" önceden vermiştik, hala "tdk" dendiğine göre bu bebeler gerçekten de elinde tuzla hıyara koşan ergen gelinlermiş, geçelim...
buradan 400d ve d90 karşılaştırması görülebilir. daha önceden de linkler verilmişti ama laf yemeye doyamayan yavrular için yenisini verelim. yedikçe coşuyorlar zira...
ha bu arada d90 a karşı savunulan zımbırtı da "info screen" i bile olmayan bir çek-at oyuncak. bilmeyen falan vardır, öğrensin.
not: bilmemek ayıp değil ama öğrenmek için önünde çok yol var güzelim. cin ali'den başla belki yetişirsin. *
'imdi, canon eos 400d dediğimiz makine, evet bir efsanedir. ama fotoğraf dünyasının her yönüyle ilgilenen kişi bilir bunu, bugüne kadar tanıdığım hemen her fotoğrafçı canoncuysa nikonu, nikoncuysa canonu bilmiyordu. yani canon'u savunan bir adamın d90'a bok atması ne kadar doğalsa, nikon'u savunan bir adamın da 400d efsanesi'ni bilmemesi o kadar doğaldır.
onun haricinde canon eos 400d, nikon d90'dan önce piyasaya çıkmıştır ki buda eksik yönlerinin olabileceğini bizlere gösterir. evet 400d ile doğru ayarlarda* d90 ile asla alamayacağın renkler alabilirsin. bunu inkar etmiyorum, lakin 400d ile sen o ayarı yapana kadar imanının gevrediğide bir gerçek. ortalama kullanıcıya yönelik olarak konuştuğumuzda d90 kullanım kolaylığı açısından büyük bir fark yaratıyor. bunun haricinde body olarak karşılaştırdığınızda yine d90'ın kalın, yapılı vücut hatları, avuçta makineyi tutmayı kolaylaştırarak fotoğrafta el titremesini minimum'a düşürebiliyor, 400d ise ufak tefek olduğundan dolayı avuç içinde kaybolabiliyor.* ayrıca 400d'nin info ekranına sahip olmaması da önemli eksiklerindendir.
he bu d90'ın hiç mi eksi özelliği yok? tabiki var, mesela bayonetler plastik olduğu için ufak zedelenmelerde bile büyük masraflara yol açabiliyor makine, ayrıca üzerindeki cmos sensör bazı zamanlarda algılama sorunları yaşayabiliyor, shutter yükseldikçe enstantane sapıtabiliyor vs. ama 400d ile karşılaştırmak yürek ister d90'ı. hani 550d falan desen anlayacağım ama 400d olmaz hacı.
he bu arada nikon d90 bir canon eos 60d değildir. burada nikon milliyetçiliği yapmıyorum, gerçekleri konuşuyorum.
aynen canon eos 550d ve olympus e 620 gibi. para verip almamış olmak kullanmıyor olmayı gerektirmiyor neyse ki. ama okuduğunu anlamaktan aciz ilkokul bebelerine bunu anlatmak mümkün değil. ha 400d de kullanmış biri olarak "info ekransız" uyduruğu çöpe atalı çok oldu bebeğim. bu da açıklamalı türkçe dersinden liseli ergenlerimize son dersimiz olsun. olsun ki bilmediği konulara atlayıp herkesin önünde kendini rezil etmesin bir daha... *
şimdi gittigidiyor da eline aldığın tek cihaz olan 400d yi satmak için birilerine yalvar, belki alan çıkar.
canon alındığı zaman %20 reklam parası verilir, çünkü liseli ergenlere sorsan en iyi makina ne diye canon derler çünkü adam makina görmemiş daha önce canon unuda tv,internet yada vesikalık çektirirken bilmezki nikon d90 var uygun fiyata boku çeksen onu bile begenirsin D90 ile haa
kız arkadaşımın, köhne bir mekanda unuttuğu cillop, yavru, en baba vs makineydi..
bunun üzerine 1saat sonra tekrar gelip, şey ben burada unutmuş olduğum fotoğraf makinemi alabilirmiyim dediğinde..
şoparcan kardeşlerin ablaaaa! utanmadan tekrar'mi geliyorsun sen be ya demesi.. rezillik.!
ne yazık ki ayağa düşmüş fotoğraf makinesidir. Orta sınıf makinelerin Kaddafi'si olarak düşünün, photographer gazabına uğramıştır. Rahmetli makine ne kadar ben sizin babanızım yapmayın diye haykırsa da aynı anda xxx photography diye bağıran gençlerin arasından ölüsü çıkmıştır.
ilk çıktığında aldığı olumlu tepkilerin hepsi sizin yüzünüzden ergen makinası lan bu şekline büründü.
yaklaşık 10 aydır kullandığım kullandıkça öğrendiğim öğrendikçe de keyif aldığım bir makine kendisinden üst sınıf olan nikon d7000'den bile büyük sensör boyutuna sahip sınıfında yüksek iso aralığı ile tanınan 2008 yapımı ilk video kaydı yapan dslr makinedir.Yalnız çekimler maksimum 5 dakikadır.perde 5 dakika sonra kendini kapatır.Fotoğraf için değil de video da varmış diyenlere tavsiye edilmez.Ancak elinize aldığınızda diğer makinelerle aradaki farkı anlayıp canon un neden 3 model rakip çıkardığını anlayacaksınız.Şu aralar 2500 lira düzeyinde bazı mağazalarda var.Yanında 18-105 lens olanları tavsiye edilir.kırmızı ve yeşili çok güzel çeker.bir yerde görmüştüm.Canon bmw nikon mercedes diyordu hakikaten öyle zevk ve beklenti meselesi.
şimdi azizim, liseli ergenin sırf hava yapmak için eline d90 alması bu klasik makineye hiç bir şey kaybettirmez. 2 tane özentili bilmem ne zikim photographi yazdı diye makinenin hakkını yemeyelim. kendisinin fotoğraf makinesi kolleksiyonu bulunan rahmetli barış manço abimizin bir şarkısında dediği gibi "altın çöpe düşse değerin kaybeder mi ?"
d90 2008 yılında piyasaya sürülmüştür. yıl olmuş 2014 ve hala değerini, önemini, klasını asla yitirmemiştir. üstelik piyasaya ff sensörler tozu dumana katarak girmelerine karşın d90 hala zirvedeki yerini korur.
ne nikon; ne de canon babamın oğlunun markası değildir. bu nedenle " yok bu kötü, şu fıstık." gibi tartışmalara girmek mantıklı değildir. her makine farklı gereksinimlere yanıt verir. sen kapalı mekan çalışacaksan ayrı, makro çalışacaksan ayrı; gece yıldız pozlayacaksan ayrı makine ve lensler almalısın.
fotoğrafçı dediğin manuel ayarlarla fotoğraf çeker. öyle otomotik ayarlarla fotoğraf çekip " ya bu ne zikimden çekiyor. beş para etmez bu." diyen dürzüleri iplemeyin yeter. en değerli romanlar en pahalı daktilolarla yazılmamıştır. fotoğrafı beyin çeker. makine sadece bir araçtır. hiç gitar çalmayı bilmeyen adama fender, gibson gibi gitarı versen kaç yazar. işte fotoğraf makinesi de aynı böyledir, sahibine göre kişner. ama bazı makineler soylu atlar gibidir, bir klası vardır.
d90 yaşayan bir efsanedir. yeter ki siz kullanmayı bilin. aha da size kendi çektiğim fotoğrafla kanıtı: