(bkz: #14720095) keşke entry de yirmi karakterli olaydı diye düşündüren yazar. bu kadar uzun entrylerin aralarında boşluk bırakın paragraf aralarını sık tutun. yoksa o kun mu yor...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın ...
Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin,
Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi ...
Ama alalade bir renk değil,
Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin ...
Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek ...
Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini
Anlayamadan ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden ...
O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde,
Sanki doğduğumdan beri var ...
Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum ...
Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa,
ölümün soğuk nefesini öpmeyi
bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi
tercih ederim ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun ...
Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma,
Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sen hep benimlesin ...
Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Gözlerinin içinde binlerce yıldız,
Gecenin karanlığını delip geçiyor ...
Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Benliğim sana ait ...
Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsin,
Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin ...
Tanrım !!!
O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Sen sensin ...
Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun
Onu kim bilir ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni Sevmeyi Seviyorum ...
Seni koklamayı seviyorum ...
Sana dokunmayı seviyorum ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Saçların ellerimin arasından kayıp giderken,
Dünyada cenneti bulmuş gibiyim ...
Bir an elimde tutuyorum o cenneti ...
Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
içimde bir umut var ...
Bu şiiri belki başucuna koyarsın ...
Kim bilir belki yanına da Kırmızı bir gül ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış ...
Papatyadan güzel,
Zambaktan asil,
Manolyadan tatlı,
Gülden daha güzel kokulu ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Güzelliğine melekler imreniyorlar ...
Dünyada ise,
Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı
Onu farkedebiliyor ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam,
Bu herhalde bir ceza gibi gelir,
Daha çok senle olamadığım için ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca
mutlu edebilecek kadar güzel ve asil ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Seni anlatmak için mısralar yetmiyor ...
Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken,
Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi,
insana her şeyi unutturuyor,
Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor ...
Seni Seviyorum, Çünkü;
Bu kadar nedenden sonra bile SENi ne kadar SEVDiĞiMi anlatamadım
nikaltımdan kimseyle sataşmak istemeyen birisi olarak çoluk çocuk, tosun tombalak misali ergenler fikirleri çürütmenin art bir fikrin senteziyle olacağını değilde kendi seviyelerine yakışan şekilde yazdıkları zaten kendilerine yakışandır, fikri beğenirsiniz beğenmezsiniz, bilgi içerikliyse çürütürsün. okadar. koca koca tarih profesörleri vahidettin konusunda birbirlerini çürütememiş, en basitinden bandırma vapurunun kırık dökük bir vapur olup olmadığı bile muammayken çoluk çocuk burada benimle fikir münakaşasına girmeden evvel boş bir petşişeden farklı olsun, yoksa kendisinin cahilliği daha açık ve net ortaya çıkıyor zaten vesselam.
mesai saatlerini sözlükte geçiren devlet memurlarından. nasıl vergilerim lezzetli mi ? evine götürdüğün ekmeğin tadında burukluk hissedersen beni hatırla. çünkü o ekmeği aldığın maaşını ben ödüyorum. daha doğrusu devlet benden zorla vergi diye alıyor.
o kadar vazgeçilmez müthiş insan ki, özel sektörde çalışamıyor. özel sektör bu müthiş insanın kıymetini bilip, asgari ücretle bile olsa işe almıyor. halbuki yazarımız, aldığı memur maaşını hak etmek için adeta çırpınıyor. her sabah devlet dairesine gidiyor. poğaçasını çay eşliğinde içerken sözlükte 1,5 dakikada bir entry giriyor. maaşına zammı hak etti bence. sahi meslek neydi ?
mesai saatinde sözlükte takılmakla eleştirilen memur yazar. şaka mısınız la siz davarlar. sdhjakdhadkahdkç. ne yapsın adam sığınağa mı girsin. özel sektörde çalışan, öğrenciyim ayağına üniversitede karı kız peşinde koşup bilimsel olarak bi adım ileriye gidemeyen dalai lamalar önce kendinize bakın. evet.
sanki iş akdinde günde 36 saat çalışacak yazdığı halde ısrarla 8 saat çalışıyormuş gibi suçlanan yazar. ayrıca maaşını da üniversitede taşak yaymış beyinsiz güruh ve kazancının %39.1'ini vergi olarak veren türk halkı vermiyor. işgücü'nün karşılığını alıyor, nerede çalışırsa çalışsın o ücreti alır.
bu hesapla o'nu suçlayanlar gibi günde 12 saat(!) çalışsa 3600 lira civarı maaş alacak. iyi para.