andreas nikolaus lauda.
avusturyalı dunyanın gelmiş gecmiş en iyi formula 1 pilotlarından biridir.
toplam 13 sezonda 25 birincilik, 24 pole position ve ferrari takimi ile 3 kez de dünya şampiyonluğu kazanmıştır.
1971'de başladığı formula 1 kariyerine 79'da nürburgring'de geçirdiği kaza ile ara vermiştir.
daha sonra 82'de tekrar dönerek bir dünya şampiyonluğu daha kazanmıstır ve 85'te aktif yarış hayatını bırakmıştır.
ferrari takımında danışmanlık yapmıştır ve laudaair adlı bir havayolu şirketi vardır.
Niki Lauda (AUT) 1975, 1977, 1984 Dünya Şampiyonu
Formula 1 yarışlarına canı pahasına baş koymuş, doktorların tamemen "irade gücü" diye nitelendirdiği bir iyileşme sürecinden sonra, yarış dünyasına benzerine zor rastlanabilecek bir şekilde geri dönmüştür. Olağanüstü yarış kariyerinde kendisine hem kahraman hem de kötü adam gözüyle bakılmış olan Lauda, kazandığı iki şampiyonluktan sonra yarışmaktan sıkılmış ve pistlere veda etmişti. Fakat bu ayrılık 3. kez şampiyon olmak için pistlere geri dönmesine kadar sürdü. Şansa ve geleneksele her zaman kafa tutan, vücudunun büyük kısmı savaş yaraları ile kaplı şampiyon yaşayan bir efsane haline dönüşmüştür.
22 Şubat, 1949'da dünyaya gelen Nicholas Andreas Lauda, finans ve kağıt sektöründeki başarıları ile ün yapmış bir ailenin çocuğudur. Otomobil yarışlarına katılma isteği yüzünden ailesi ile devamlı zıt düşen Niki, babasının kağıt üretiminden elde ettiği servetten uzak bırakıldı. iyi bir otomobil pilotu olabilmek için üniversiteyi bırakıp, Avusturya bankalarından aldığı kredilerle yarış kurslarına kayıt olan Niki, 1968'de Formula Vee ve Formula 3 yarışlarına, 1972'de bir başka banka kredisi ile March Formula 2 ve Formula 1 takımlarına girdi. March takımının rekabetten uzak ortamı Niki'nin başarısını gösterememesine ve aldığı borçları ödeyememesine neden olsa da yarışlara katılmaya ısrarla devam etti.
1973'te BRM takımı ile kazandığı başarıları sayesinde aynı sezon BRM takımı ile yeniden masaya oturdu ve takımda iki sene kalması karşılığında bankalara olan bütün borçlarının silinmesini öngören yeni bir kontrat imzaladı. BRM takımından ayrılmasını sağlayacak tazminatı yeni işvereni Enzo Ferrari'den alan Niki 1974'de Ferrari takımına geçti.
1964 yılında John Surtees'in birinciliğinden beri pistlerde şampiyon çıkaramayan Ferrari, acımasız dürüstlüğü karşısında bocalasa da yeni transfer ettiği zayıf Avusturyalının kendisine aşırı güven duymasından ve aptalca davranışlara izin vermeyen iş ahlakından oldukça etkilenmişti. 1974'te Ferrari 312 ile yaptığı ilk test sürüşünden sonra Enzo'ya verdiği raporda otomobilin "işe yaramayan bir teneke" olduğunu belirten Niki otomobili yarışlara katılabilecek düzeye getireceğine dair söz verdi. Ferrari'yi kurtarabilecek adam olarak görülen Niki'nin soğuk ve ölçülü tavrı kendisine takma isim olarak "bilgisayar" denmesine neden olsa da, 1974 yılında "Bilgisayar"ın yaptığı hatalar Ferrari'ye pahalıya mal oldu. Fakat bu kazalardan birinde basına verdiği demeçte söylediği "gelişmenin en hızlı yolu hatalardan ders çıkartmaktır" sözünü doğrularcasına önce ispanya, sonrasında ise Hollanda yarışlarında birinci oldu.
Niki 1975 yılında Ferrari 312/T'si ile Monaco, Belçika, isveç, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri yarışlarında birinci olup, Dünya Şampiyonu oldu. Ferrari'nin son 10 yıl içinde kazandığı ilk Pilotlar Şampiyonası birinciliği bütün italya'yı sevince boğarken, sayıları artan kupalarını arabasını bedavaya yıkatmak için Avusturya'da bir garaja hibe eden duygusuz şampiyonu pek etkilememişti.
1976 sezonun ortalarında, Niki kazandığı 5 yarışla bir önceki sene olduğu gibi emin adımlarla şampiyonluğa doğru ilerliyordu. Ancak Nurburgring pistinde yapılan Almanya Grand Prix'sinin 2. turunda Niki'nin Ferrari'si kötü bir kaza yaptı ve alevler içinde kaldı. Niki'nin duman tüten bedeni, alevlere dalan 4 cesur pilot ve pist görevlisi tarafından otomobilden çıkarıldı. Vücudundaki ağır yanıkları, kırıkları ve soluduğu zehirli gazlar nedeniyle kavrulmuş ciğerlerini tedavi etmeye çalışan doktorlar Niki'ye hayatta kalma şansı vermiyordu. Niki'nin 6 hafta sonra kafasında bandajıyla italya Grand Prix'sinde 4. olması doktorlar tarafından muhteşem bir irade gücü olarak niteledirildi. Jackie Stewart ise aynı olayı spor tarihinin en yürekli geri dönüşü olarak görmüştü. Kazadan sonra yüzünde oluşan yanık izlerini saklamak için - tabii ki dolgun bir ücret karşılığı - kırmızı bir şapka ile dolaşmaya başlayan Niki, kulağının yarısını yitirmenin kendisine telefonla konuşurken büyük kolaylık sağladığını söylemiştir.
1976 sezonununda Niki ve McLaren pilotu James Hunt arasındaki şampiyonluk mücadelesinin galibini Japonya'nın Fuji pistindeki yarış belli edecekti. Ancak şiddetli yağmur altında yarışmayı çok tehlikeli bulan Niki yarıştan çekildi, dolayısıyla şampiyonluğu da Hunt'a kaptırmış oldu. Niki'nin yarıştan çekilmesini cesur bir haraket olarak gören Hunt'a rağmen, italya'daki birçok kimse bunun korkaklık olduğunu söylüyordu. Hatta Enzo Ferrari'nin Niki Lauda yerine başka bir pilotla anlaşmak istediği ortaya çıkmıştı. Niki hakkında söylenenlere 1977'de kazandığı Pilotlar Şampiyonası birinciliği ile verilebilecek en iyi cevabı verdi. Şampiyonluğun bitimine iki yarış kala birinciliğini ilan eden Niki, kalan yarışlara katılmayacağını ve Ferrari takımından ayrılma kararını açıkladı. Sonrasında ise Bernie Ecclestone'un Brabham takımına katıldı.
1978 sezonunda Brabham ile iki yarış kazanan Niki, sezonu 4. olarak bitirdi. Sonraki sene ise, zayıf bir araba ile sadece 4 puan kazanabildi. Sezonun sondan bir önceki yarışı olan Kanada Grand Prix'sinin ilk antreman turlarından sonra "bir çemberin etrafında dönmekten sıkıldığını", bundan sonra kendi havayolu şirketini kuracağini söyleyerek Formua 1 yarışlarına veda ettiğini açıkladı.
Lauda Havayollarının büyüyebilmesi için paraya ihtiyacı olan Niki, bu parayı bulabilmek için bildiği tek iş olan yarışlara geri döndu. 1982'de Formula 1 tarihinin en pahalı pilotu olarak, sürücülük hizmetleri karşılığı sadece 1 dolar isteğini geri kalan meblanın "kişisel" olduğunu söyleyerek 5 milyon dolar karşılığı McLaren'e imza attı. Niki Lauda 3. şampiyonluğunu 1984'de McLaren otomobili ile yarışırken, takım arkadaşı ve gelecek vaad eden genç pilot Alain Prost'un 0.5 puan önünde kazandı. Lauda son yarışını 1985'de kazanıp, Formula 1'i bıraktı.
Niki Lauda sonraki yıllarda Ferrari için danışman, Jaguar takım başkanı ve Formula 1 sporunun bütün inceliklerini bilen -bu sporda hayatta kalacak kadar şanslı olup, onu fethedebilecek kadar da zeki biri olarak televizyon yorumcusu olarak çalıştı.
en efsanevi f1 pilotlarındandır. 1976 Nürburgring grand prix de kaza geçirmiş yüzünün yarısı yanmıştır. herkes onun birdaha yarışamayacağını düşünür fakat o daha iyi bir şekilde geri döner. 3 kez dünya şampiyonu olur. şuan 65 yaşında
kendisini rush - zafere hücum filmiyle tanımıştım. sadece pilot yönüyle değil, teknik bilgisiyle ve disiplin anlayışıyla da kendi çağının ötesinde bir efsaneymiş.
Bu kaZadan 6 hafta sonra tekrar pistlere dönmüş ve sezonun son yarışı Japonya grand prixinde havanın yağmırlu oluşundan dolayı sikerim şampiyonluğunu diyerek yarışı bırakmış ve şampiyonluğu james hunt’a hediye etmiştir.
Niki Lauda, tam adıyla Andreas Nikolaus Lauda, 22 Şubat 1949'da Avusturya'da doğmuş olan, Formula 1 tarihinin en tanınmış ve saygıdeğer isimlerinden biridir. Üç kez Formula 1 Dünya Şampiyonu olan Lauda, pistlerdeki başarısının yanı sıra, 1976'da geçirdiği korkunç kazadan sonra gösterdiği inanılmaz direnç ve geri dönüşüyle de tanınır.
Lauda, yarış kariyerine 1968'de küçük yarış serilerinde başladı. Ailesi, onun motor sporları kariyerini desteklemiyordu, bu nedenle finansal zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ancak Lauda, yeteneği ve kararlılığı sayesinde 1971'de Formula 2'ye, 1972'de ise Formula 1'e adım attı. ilk olarak March ve ardından BRM takımları için yarıştı.
1974'te Ferrari'ye transfer olan Lauda, kısa sürede başarı elde etmeye başladı. 1975'te, Ferrari'deki ikinci yılında ilk Formula 1 Dünya Şampiyonluğu'nu kazandı. Bu zafer, Ferrari'nin o dönemdeki kuraklık dönemini sona erdirdi ve Lauda'yı bir yıldız yaptı.
1 Ağustos 1976'da, Nürburgring'deki Almanya Grand Prix'sinde Lauda, korkunç bir kaza geçirdi.Nürburgring, o dönemde Formula 1 takvimindeki en uzun ve en tehlikeli pistlerden biriydi. Pist, çok sayıda viraj ve yükseklik farkına sahipti, bu da sürücüler için ciddi zorluklar yaratıyordu. O gün, pistin bazı bölümleri ıslaktı ve bu da yol tutuşunu zorlaştırdı. Lauda, pistin Bergwerk adlı hızlı bir virajında aracının kontrolünü kaybederek önce pist dışındaki bir toprak duvara çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın yakıt deposu patladı ve araç alev aldı. Lauda, duman ve alevler içinde kaldı ,yasam mucadelesi baslamisken arkadan gelen baska bir aracin carpasiyla isler daha kotu hal aldi. ciddi şekilde yaralandı. Aracı alev aldı tam 55 saniye yandi,dumanlar icinda kaldi . Lauda ciddi yanıklar ve duman zehirlenmesi yaşadı.1970'lerin Formula 1'inde güvenlik standartları bugünkünden çok daha düşüktü. O dönemde araçların güvenlik yapıları yeterince gelişmemişti ve güvenlik ekipmanları günümüz standartlarına göre yetersizdi. Lauda'nın kaza anında araçta sıkışıp kalması ve yeterince hızlı bir şekilde kurtarılamaması, yaralanmalarını daha da ciddi hale getirdi. Hastahanede yatarken yakinlari oleceklerinden emin olduklari icin papaz cagirarak ayin bile yaptirdi.
Kazadan sonra yapılan incelemeler, Lauda'nın Ferrari'sinde süspansiyon veya direksiyonla ilgili bir arıza olabileceğini düşündürdü. Araçta meydana gelen bu teknik arıza, Lauda'nın kontrolünü kaybetmesine neden olmuş olabilir. Ayrıca, Lauda'nın lastik seçiminde kuru zemin lastikleri tercih ettiği biliniyor; bu da ıslak zemin koşullarında aracın yol tutuşunu olumsuz etkiledi.
Tüm bunlara rağmen, Lauda sadece altı hafta sonra pistlere geri döndü, gozlerini actiginda papaz gordugumu hatirliyorum olmediysem siktigimin papazi nerede dedi ve sezonun geri kalanında yarıştı. O yıl şampiyonluğu kıl payı kaçırdı, ancak cesareti ve kararlılığı dünya çapında hayranlık uyandırdı.
1977'de Lauda, Ferrari ile ikinci kez dünya şampiyonu oldu. 1978'de Brabham takımına transfer oldu, ancak beklenen başarıyı elde edemedi. 1979'da Formula 1'den kısa bir süre için emekli oldu. Ancak yarışmaya olan tutkusu onu 1982'de McLaren ile geri döndürdü. 1984'te üçüncü ve son dünya şampiyonluğunu kazandıktan sonra 1985'te kariyerine son verdi.
Lauda, yarış kariyerinin ardından havacılık sektörüne yöneldi. Kendi havayolu şirketi Lauda Air'i kurdu ve daha sonra diğer havayolu şirketlerinde yöneticilik yaptı. Havacılık sektöründeki başarıları, onun yalnızca bir yarışçı değil, aynı zamanda başarılı bir iş adamı olduğunu da kanıtladı.Niki Lauda, 20 Mayıs 2019'da 70 yaşında vefat etti. Ölümü, motor sporları dünyasında büyük bir üzüntüyle karşılandı. Lauda, motor sporlarında bıraktığı izlerle, cesareti, direnci ve kararlılığı ile hatırlanmaya devam ediyor.
Lauda'nın hayatı, 2013 yapımı "Rush" filminde de dramatize edildi ve onun James Hunt ile olan rekabeti ve 1976'da geçirdiği kaza filme konu oldu. Bu film, Lauda'nın hikayesini daha geniş kitlelere ulaştırdı ve onun efsanevi statüsünü pekiştirdi.