Evlenirken nikahta imza atan erkek
Mevcut yasal sistemde
Evlilik süresi boyunca ve boşanmalarda
Her türlü haksız çıkıp mağdur olacağı bir sözleşmeye imza atar.
En basitinden kadın evlenerek erkeğin sigortasından yararlanır
Erkek kadınınkinden yararlanamaz.
Erkeğin attığı o imza boşanırsa ömür boyu ödeyeceği nafakanın kabulüdür.
Nikah evlilik için semboliktir fakat yasal olarak, kişiyi yükümlülük altına alan bir sözleşmedir.
Günümüzde insanlar evlenmeden de çocuk sahibi olabiliyorlar.
Erkeği güvence altına alan en doğru yöntem budur.
Evliliğin erkeğe hiçbir getirisi yoktur.
Düğün sürecinde bile altın, düğün masrafları gibi uygulamalarla
Bütün yük erkeğin omuzlarına yüklenir.
Mevcut sistemde evlilik erkeğin sömürülmesidir.
Bu yüzden iki kişi nikahla değil, evlilik sözleşmesini kendi vicdanları arasında imzalamalıdır.
Nikah kıysada erkek
Eşi tarafından aldatılırsa boşanmak dışında bir yaptırım uygulanmamaktadır.
Bu yüzden nikah asla erkeği güvence altına almaz hiçbir yönden.
Bu yüzden erkeği sömürmeyi amaçlayan, erkeği geçim kapısı gören feminazi zihniyetler bu realist duruşa karşı çıkacaklardır.
Ekleme :
Eğer erkekseniz
- Önce nikah kıymak istediğiniz için size bedel ödetirler
(kız isteme, tatlı, nişan, düğün, altın, evlilik masrafları)
- Sonra nikahlı olduğunuz için bedel ödersiniz
(Geçindirme yükümlülüğü, evlilik sorumlulukları, sonu gelmeyen beklentiler ve memnuniyetsizlik)
- En sonunda nikahtan döndüğünüz yani boşandığınız için size bedel ödetirler
(Mahkeme süreçleri, Nafaka, tazminat)
Bu gerçeği medya dile getiremiyor.
insanların gerçekleri görüp bilinçlenmesi lazım.
Evlilik yüzünden birçok insan mağdur
Anlaşmazlıklarda, boşanmalarda nikahta atılan imzayı
Kullanarak kişiye yasal bedel ödetiyorlar.
Ancak kadınlar için bu imza bağlayıcı nitelikte değil
Kadınlara çok getirisi var
Hiç götürüsü yok.
Bütün sorumluluk erkeğin omzuna yükleniyor.
Hayatın cilvesi bu. Çok değil dedeleri nineleri bundan 60-70 yıl önce çeyiz diye bir bohça bir sandık iki yastık bir yorgana evlenen ana babalar nerden geldiklerini unuttu, evlilik gibi kutsal bir müesseseyi dünya malı ve metaının vazgeçilmezi haline çevirdi. Yok adetti yok biricik evladımızdı yok mürüvvetti yok masraf damadın şanıydı şöhretiydi derken orta maliyetli bir düğün 100 bin şu anda. Evi arabası kariyeri yüksek maaşı ayrı, onu hesaba katmadım bile. Sadece 5 bilezik bir set bir beşi bir yerde 1 tektaş maliyeti 50 bin en az. Mobilyası beyaz eşyası düğünü nişanı hediyesi bilmem nesi 50 bin de öyle. Sadece salon parası 80-100 bin tutan düğünler bile var da hadi onu geç. iyi de herkesin imkanları bu seviyede değil ki. Asıl trajikomik olan şu: ailenin kendi seviyesi orta halli yada daha altı, ama damattan istedikleri hemen hemen aynı masraflar. Daha düşüğü çok nadir binde bir. Evet tercih meselesi belki ama pek çok gencin seçme şansı yok. Çünkü olurunu isteyen yok. Evet piyasa şartları da belli. Kabul. Zaruri ihtiyaçlara binaen bir evi donatmak nereden baksan asgarisi 30-40 bin. E hal böyle olunca gençlerin evlilikten nikahtan soğuması bunu bir tuzak olarak görmesi gayet normal. Hele ki borçla evlendiyse ve ailesinden destek göremediyse yandı zavallı.
Ben bu yasal düzende işi resmiyete dökersem +45 yaş sonrası dökerim. Bir kadın ve bir erkek arada resmi bir durum olmadan da çocuk yapabilir, beraber yaşayabilir bence. Önceden nikah memuru, evlendirme dairesi mi vardı? Böylesi daha iyi olur. ayrılma durumu bile olsa iki tarafta zarar almadan ayrılır.
Doğru tespit. Zira gelin kızımız damadı boğazına kadar borca batırıp eşe dosta nispet ata ata sözüm ona mutlu bir yuva kuruyor, cicim ayları bitip de damat kişisi bu ne olum deyip kendine geldiği vakit iş işten geçmiş oluyor.
Geçmiş olsun.