kendinize türk, kürt, süper müslüman, süper kafir, pis gavur, üst düzey askeri yetkili, alt düzey kompleksli politikacı, otuzbirci, mahalle baskısındaki mahalle, mide bulantısındaki mide, ön sevişmeyen alçak, veya musiki ruhun gıdasıdır demeniz, diyebilmeniz, bambaşka bir dünyada yaşadığınızın kanıtı. o dünya sizin, mutlu olun.
nijer'de nüfusun %80'i, 12 milyon insan, ülkede 10 günlük gıda malzemesi kaldığı için yemek sıkıntısıyla başbaşa.
bir cep telefonu şirketi reklam kampanyasının ödülü olarak bir çuval buğday veriyor.
save the children yardım örgütü 400 bin çocuğun açlık sınırında olduğunu bildiriyor.
yakın zamanda darbe yapılmış, petrol ve uranyum kaynakları olan bu ülkede yemek yardımlarının dağılımı da çeşitli silahlı gruplar yüzünden engelleniyor.
edit: "alın size gerçek mücadele" cümlesinden "gerçek" kelimesi çıkarılmıştır. çünkü amaç yerel mücadelelerin gerçekliğinin sorgulanması değil, nijer'dekinin yaşamsallığını vurgulamaktır.
çok bellidir ki çoğunun umrunda değildir bu durum.
verilen yanıtlardan dahi çıkmaktadır acı tablo önümüze.
yeterince zeki olmadıkları(!) için ölmeyi hak ettiklerini düşünür birileri bu insanların.
ancak ettikleri sözlerle, içine doğduğu ırka, zeka değerlendirmesinde (!) seviye düşürttüğünün farkına varmaz.
zaten bunun farkında olsa, bahsettiğimiz düşüş de yaşanmazdı değil mi?
ne diyorduk:
400 bin çocuğun, Afrikalı olarak doğmasının, ölmeyi hak ettikleri anlamına geldiğini söylüyordu bu ırkçılığın kötü olmadığını sananlar. basit düşünmeyi unuturlar kendi tatmin çarklarının dişlilerinde öğütülürken onlar.
ölmeyi bayılmak sanarlar.
açlığı da sanırım diyet zannediyorlar.
elinden gelecek bir şey yok ise, ki sen olsa da yapmazsın, bari ağzından irin dökme denir böylesine.
bill gates servetinin yarısını hayır işlerine bağışladı. Şu günlerde, forbes dergisinin dünyanın en zenginleri listesinden seçilen 50 zenginin de mal varlıklarının en az yarısını hayır işlerine bağışlamayı kabul ettiği konuşuluyor.
Şimdi sorular:
1. bu milyar dolarlardan nijer'e hiç uğrayacak mı?
2. Irak'a demokrasi götüren amerika, afrika'ya demokrasi götürecek mi?
3. Afrikadaki açlıkla mücadele amacıyla toplanan dünya liderleri, toplanmak yerine bu organizasyonun parasını afrikaya gönderip bu sorunu çözmeyi seçecek mi?
4. Sömürgeci ve dünyaca duyulmayacağını bilse bir dolar için bir insanı yok edebilecek kadar canavar olan avrupa devletleri hala sömürdükleri afrikanın yer altı kaynaklarından o ülkelere de hakettikleri payı verecek mi?
5. Bazı aptallar hala bu devasa durumdan dolayı küçük türkiyeyi suçlamaya devam edecek mi?
6. Şimdinin cebi dolu, kafası boş arapları kargo uçaklarıyla paris'e gidip milyon dolarlar harcamak yerine yanıbaşlarındaki kardeşlerine yardım etmeyi akıllarına getirebilecek mi?
şu anda afrika'nın petrol, uranyum, elmas kaynaklarını hangi bembeyaz güçlerin parsellediği, darbeleri desteklediği, şimdi de işi zamana bıraktığı incelendikten sonra vıcık vıcık ırkçı yorumlar yapılmalı. afrika hiç bir zaman kendi haline bırakılmamıştır.
amerika'yla işbirliği yapıp danışıklı dövüş olduğunu bile bile filistin'e gemi gönderen sözde iyilikseverlerin siklemeyeceği;
birleşmiş milletler adı altında bir sik yapmayan, açlığı konuşurken bile havyar yiyen kuru kalabalığın iplemeyeceği;
ağzından allah, kitap laflarını düşürmeyip kendine müslüman diyen ancak söz konusu yardımlar olunca birden dut yemiş bülbül kesilenlerin umursamayacağı;
amerikada 1 milyon kadının çok yediği için öküz gibi olduktan sonra spor salonlarına verdikleri paraları topladığımızda birdaha ölmeyecek olan çocuklar.
Bir ırkta istisnaların çıktığı gerçeği, o ırkın 6000 sene birileri calculus yapıp içten yanmalı motoru icat edip endüstri devrimi yaparken hala donsuz ayakkabısız mızrakla birbirini yiyen zenci kabilesi olduğu gerçeğini değiştiremez.
Beyaz adam gelmeden önce afrika neydi? Hiçbirşey.
Yardım edilecekse, zekası yüksek afrikalıların çocuk teşviki ve zekası düşük ve genetik hastalık içerenlere kısırlaştırma karşılığında dolgun bir ücret karşılığı olmalıdır.
Ha bana bol zenci penisli küfürlü mesaj atanlara selam ederim. "British bilmemne east hedehödö company" o zencilerin 20000 tanesini 300 tüfekle püskürttüydü.
barack obama da şimdiden abd hazinesini bush dönemindeki harcamanın 30 katıyla sikmiş atmıştır, bilmeyen lalelere selam.
bir insanın gelebileceği en aşağılık nokta olan ırkçılık seviyesine düşmüş kirli iç çamaşırı değerindeki insanların normal karşıladığı olay. bir de sikindirik bir internet sayfası bulmuş ırklar ile zeka arasındaki ilişkiyi kanıtlıyor.açıkca söylüyorum yukarıda bu fikirleri öne süren insanın, nijer de açlıktan ölen çocukların sikinden donuna düşen sidik damlası kadar değeri yoktur.
Afrikada hangi ingiliz bilmemnesi yayılmışsa s*kimde değildir, yoksa East India Company ne boktur ben de bilirim.
Evet Gandhi, hintlilerin ortalama zekasının yüksek olduğu ortada. Doğu Asyalılar dersen gırla, bu iki popülasyon tıpkı afrika gibi paramparça sömürülürken küllerinden doğabildi.
Afrikada tık yok.
Diyorum sana, genetik bu işler, mevzular, adamlar bir formül bulamadılar, bulamayacaklar. ABD de affirmative action ile şişirilip pohpohlansa da o zenciler ortalama olarak bir halt olamadı.
Ha o 400000 çocuk için kötü şanstır bu, en iyi açıklaması ise allah saçmalığının olmamasıdır. Yok tanrı diye bir şey, herşeyi eyleyen belirler, o 400k bebeğin baba annesi doğum kontrolü beyaz adam içine aids koymuştur miti yüzünden kullanmaz.
O yüzden benim de suçum değildir. Benim ait olduğum ulus düzelsin toparlansın, bir iyilik düşünürüz onlara.
(bkz:
sosyal darwinizmin gerçeğin kendisi olması)
