dakikalar 87... durum 2-1, çekler önde. hamit altıntop, sağdan öyle bir ortalıyor ki; dünyanın en iyi kalecisi olarak gösterilen petr cech, topu elinden kaçırıyor. nihat ise, orada bitiveriyor adeta. top filelere doğru giderken, cech'in elleri, nihat'ın ayaklarında... şimdi durum 2-2. maçı penaltılara götürdük diye seviniyoruz.
çok değil, 2 dakika sonra; dakikalar 89... yine hamit. kaleye bakıyor, vuracakmış gibi yapıyor, çek savunması nihat'ı unutuyor. muhteşem bir ara pası geliyor hamit'ten.. nihat kaleciyle karşı karşıya kalıyor. o nasıl bir şuttur birader, çıkarmak ne mümkün. üst direğe çarpan top filelerle kucaklaşırken; çekler yıkılıyor, türkler ise çeyrek finale çıkıyor. şimdi rakip hırvatistan... *
hani filmlerde kötü adam iyi adamı pataklaya pataklaya ağzını burnunu yamultur da iyi adam sonralardan bir sebep bulur kendine (veya kötü adam buna pis bişey demiştir) ayağa kalkıp kötü adamı pataklamaya başlar. işte tam o ayağa kalkma anından sonra kötü adam yamulduğu an 3 metre ila 5 metre arası havaya uçularak atılan uçan tekmeyle kötü adam yere düşüp iki seksen uzanır. işte o uçan tekme gibi bir goldü nihatınki..
nihat kahveci ceza yayının sol köşesinden kaleye yaklaşırken, topu sağ ayağının içiyle, altıpasın ön cizgisine kadar açılmış olan çek cumhuriyeti kalecisi petr cech'in üzerinden, kalenin sağ üst köşesine hafiften falso vererek göndermesinin ardından, topun üst direğe çarpıp kale içine düşmesiyle gol değeri bulan ve akabinde 384 gün sonra bu başlığın açılabilmesine sebep olan goldür.
ayrıca tüyleri diken diken eden bir goldür.*
nihat kahvecinin bizzat ikinci golü için maç sonrası röportajında 'valla görüntülere baktık da gerçekten güzel golmüş. maçın sıcaklığı ve stresiyle pek de farkına varamamıştık' açıklamasıyla ne kadar samimi bir açıklama olduğu görülmektedir de.