nihat genç

entry1344 galeri20 video29
    26.
  1. yazılarını hiç sevmediğim yazar. lakin sözlerini çok sevdiğim düşünür!.. bu adamın programı çok güzel adam harikulade konuşuyor!.. fakat yinede şöyle bir eksiği olduğunu düşünüyorum; çok konuştuğundan mı ne bir lafı ağzına doladı mı siddin sene bırakmıyan, habire aynı sözleri söyleyen insan... şu da bilinmelidir ki bu adam konuşur hattâ çok güzel konuşur fakat sadece konuşur... hiç bir icraatı yoktur!..
    heee bir de hangi tarafı tuttuğu bir türlü belli olmaz!..
    4 ...
  2. 27.
  3. Türkiye'deki kendini birilerine ruhunu satmayan, para ve mala teslim etmeyen ender aydınlarından biridir. Dobra ve açıksözlü bir yazardır. Eşitlik yanlısı türkiyenin ihtiyacı olan biz yazarlar ve kimi hainlere bile örnek olacak zat..

    -Bu ülkedeki kişinin ne olduğunu bileceksin.it midir?ibne midir?
    6 ...
  4. 28.
  5. 29.
  6. gelenekçilik ile muhafazakarlığı çok iyi ayırt edebilen skytürk çekik gözlü bi adamla program yapan sinirlerine hakim olamaycağını bilen karadeniz erkeği.hatta bir proramında demirel'in alehine konuşurken "daha fazla konuşmayayım yoksa dava falan açacaklar bana"demiştir.
    5 ...
  7. 30.
  8. karadenizlilerin gururudur kendisi.
    4 ...
  9. 31.
  10. "o. çocukları bağdatı bombalıyor, söyleyecek birşey yok" sözünün sahibi adam gibi adam. karanlığa okunan ezanlar'ı okumaya başladığımdan beri birçok şey öğrendim. Tarihi ve kültürel bilgi açısından mutlaka okunmalı. Ayrıca tasavvuf konusunda da oldukça bilgili kendisi.
    6 ...
  11. 32.
  12. doğu neresidir? sorusuna batının bombalarının düştüğü yer olarak cevap vermiş yazar.
    5 ...
  13. 33.
  14. an itibari ile sky türk'te programda olan yazar, düşünce adamı, doğru söz söyleyebilen adam gibi adam.
    5 ...
  15. 34.
  16. son incisiyle zavallı ertuğrul özkök'ü * bir güzel benzeten insan

    --spoiler--
    iki gün önce de Ertuğrul Özkök iran'ın Amerika'ya karşı verdiği mücadeleye destek veren solcular olduğunu söyleyip devrim döneminde Humenyni'nin solcuların desteğini alıp sonra solcuları öldürdüğünü yazdı. Şunu demek istiyor Özkök: Solcular siz niye iran'ın yanında oluyorsunuz? Onlar sizi öldürdü.

    Ertuğrul Özkök'e ne oluyor? Ona mı kalmış? Onun gazetesi, kendisi Irak'a saldıran ABD askerinin yanındaydı. Bizler dünyanın neresinde olursa olsun tehdit edilen, bombalanan insanların yanındayız. Biz dünyanın her yerinde israil ve ABD'nin karşısındayız. Bundan niçin rahatsız oluyor?

    Biz ABD'den çok onun köpekleri ve sözcülerine karşı her yerde savaş veriyoruz. Ne yazık ki yeryüzünü asil, yırtıcı, onurlu hayvanlar terk etti. Medyaya sadece köpekler ve tavuklar kaldı. Onlar da yemlenerek yaşarlar. Ahlakla hiçbir ilişkileri yoktur. insanların öldürülmeleri ve savaşlarla ilgili birkaç söz söylemek isteyenlerin önce asgari insan olması lazım.
    --spoiler--
    5 ...
  17. 35.
  18. söylediklerini doğru anlayabilmek için insan olmak gerekir nihat genç'in.
    sonra biraz da olayların arka planını görmek..
    6 ...
  19. 36.
  20. gerçekten bu devirde az kalan insanlardır bunu ispatı bizzat kendi yaşantısıdır.
    5 ...
  21. 37.
  22. nihada ve bosna soykırımı ile ilgili yazısında beni gözyaşlarına boğan insan.
    7 ...
  23. 38.
  24. bir konuşmasında 'bu topraklardan vatan haini çıkmaz, sadece bir şeylerin farkına geç varanlar çıkar' diyerek sadece bir 'insanoğlu iyi niyetliliği' örneği gösterdiği ya da öyle yaptigini sandigim için durup dururken beni ağlatan, bir konusmasinda da 'biz sibel can'in yuvarlak poposunu mu görecegiz televizyonlarda, yani basimizda cocuklar ölüyor(lübnan)' dedigi icin bi an halkin zaaflarini kullanmak istedigini sezdigim, saçını, sakalını, gözlügünü, fikirlerini, yüreğini pek de tanimadigim bir insan..
    5 ...
  25. 39.
  26. engin ardıç'tan aldığı ayarlardan sonra akşam gazetesinden ayrılan yazar. aynı gazetedeyken laf söyleyemediği engin ardıç'ı ayrıldıktan sonra topa tutmuş, "her panelde, her televizyon tartışmasında yüz yüze konuşmaya, tartışmaya hazırım" demiştir.

    yine bol bol ben bağımsızım, benim daha evim yok, ben kahvede takılıyorum oysa bunlar boğaza karşı viskisini yudumlayalar, hepsi satılmış halk düşmanları gibisinden edebiyatına devam etmiş.

    kendi ağzından dinleyelim;

    "Gazeteden bazı arkadaşlar telefon edip "Ya Nihat, hiç değilse bir evin oluncaya kadar yazmaya devam etseydin" diye beni iknaya çalıştılar. Onursuz bir insanın evi olsa ne olur? Onursuz bir insanın ülkesi olamaz, onursuz bir insan yazar olamaz. Ben, bağımsız yazarlığım, bana iade edileceği güne kadar burada bekleyeceğim. Büyük medyada yazacağım diye, bu üslubu duymazlıktan gelemem. Ha, bir de şu var: Engin Ardıç 53 yaşındaysa, ben de 50 yaşındayım. Ondan çok daha fazla kitabım var ve kitaplarım yüzbinlere ulaştı. Ayrıca şöhret ve tanınma bir değerse, ki yıllarca şöhretin her şey olduğunu onlar Türkiye'ye öğrettiler, ve bu şöhretlerini medya patronlarının önüne koyup 10 binlerce dolar maaş aldılar, şimdi ben onlardan daha şöhretliyim. Daha çok tanınıyorum. Üstelik onların şöhreti, Antep baklavası gibi bir şöhret. Benim şöhretim, yazarlıkla, ahlakla, siyasetimle ilgili bir şöhret. Hepsine hodri meydan diyorum. Önümüzdeki 10 yıl, gerçek yazarlarla bitler ve böcekler şüphesiz ayrışacak, bu tahtakurularının medyada bu kadar zaman neden ve kim tarafından yazdırıldığı, genç nesil ve halk tarafından sorgulanacaktır. Ben ülkemi ciddiye alıyorum. Savaşım, ölünceye dek sürecek."

    (gerçekten gözyaşlarıma hakim olamıyorum şu an, bu devirde böyle insanlar kalmış mı ya?)

    Gazete sana iki blok yani iki köşe yazarından daha fazla yer ayırmasına rağmen yazılarını sığdıramadığını, bu yüzden yönetimden sürekli uyarı aldığını neden bizimle paylaşmıyorsun?

    köşe yazarı olamadığı, gazetenin formatına uygun kısa yazılar yazamadığı, hakaret etmeden sayfa dolduramadığı, yazılarının akşam gazetesinin okuyucusu tarafından pek de rağbet görmediği için ayrılacak hali yok ya. satılmış halk düşmanları yüzünden ayrılmış, yürü be!
    Aslında ben senden "aşağılık, kan emici kapitalistler üç kuruş daha fazla reklam alabilmek için, benim yazılarımı sansürlüyorlar!" gibi bir çıkış bekliyordum ama sen başka bir bahane bulmuşsun.

    eskiden "en azından farklı, aykırı bir ses. bakalım ne demiş" der seni dinlemeye çalışırdık. Ne sağcı ne solcuydun farklı bir fikriyatın, aykırı bir tarzın vardı. Yaramaz ama zeki bir çocuk, bitirim ama özünde iyi bir delikanlı olarak görülüyordun. bu yüzden küfür ettiğin asaf savaş akat bile yazılarını okuduğunu söylemiş. Sende karşılık olarak tekrar küfür etmiştin.

    son yıllarda iyice kontrolden çıktın, ona buna sataşmaktan, düşünce içermeyen sloganlarını tekrar tekrar söylemekten başka birşey yapmaz oldun. üçüncü sınıf yeşilçam filmleri gibi sadece insanların en basit duygularına sesleniyorsun. Yazılarına baktığımda fransız devriminde halkı galeyana getirmek için salt ajitasyon amaçlı yazılar yazan o gazetecileri hatırlıyorum. Ama devrim döneminde değiliz artık. Neden normalleşemiyorsun? ağzından salyalar akıtmadan, ona buna hakaret etmeden, adam gibi fikirlerini söyleyeceğin günleri göremeyecekmiyiz? üslup içeriğin aynasıdır diye bir söz duymadın mı?

    Faşizan tutumun yüzünden iletişim yayınlarından şutlanınca da aynı tarzın ile murat belge ve diğerlerini eleştirmeye kalkmıştın. Insanlar seni muhattap Kabul edip cevap bile vermemişti.

    Neden insanlar seni ciddiye almıyor? neden entelektüel biri ile oturup muhabbet bile edemiyorsun? Azıcık siyset bilimi bilen, biraz ekonomiden anlayan herkes neden senin adın geçince seni sevseler bile yüzlerindeki tebessüme engel olamıyorlar? Fark etmedin mi bunları?
    Yoksa bunları farkettiğin için mi gittikçe daha hırçınlaşıyorsun?

    neden yazıların yığınlar tarafından bayrak yapılırken entelektüel camiada kese kağıdı olarak bile kullanılmıyor?
    Neden lise ve üniversite ögrencileri sana bayılırken, hiçbir akademisyen seni ciddiye almıyor? Bunları hiç düşündün mü?
    (neden olacak alayı satılmış vatan haini de ondan)

    hayatın boyunca varoş delikanlıları için mi yazı yazacaksın? Bunu senden başka da bir çok kişi yapabilir. senin birikimine, yeteneğine yazık değil mi?

    lise solcuları yetmeyince lumpen milliyetçilere de seslenmeye başladın bakalım ilerde neler yapacaksın. (bağımsızsın sonuçta)

    emperyalizme karşı çıkmak için bir anadolu geyiğidir tutturdun, kapitalizmi eleştirmek adına lonca sistemini savunmaya kalktın, başkası söylese kıçımızla gülerdik. o kadar kitabı bunları söylemek için mi okudun?

    uzun zaman, leman dışında hiçbir dergide yazmadığını-yazmayacagını- söyledin. bu durumu bir övünç kaynağı olarak görüyor, sürekli teklifler almana karşın medyada senin beklentilerini karşılayabilecek bir mecranın bulunmadığından dem vuruyordun.
    sonra birgün arkaik adamların grotesk fikirlerini kustugu o dergide yazdığın haberini aldık. beklediğin, aradığın; kafandaki ideal yayın organı bu muydu?
    hayalini kurdugun yer bu kişilerin yanı mıydı?

    Yıllarca büyük gazetelerde yazanlara küfür ettin, patron yalakaları dedin. Bana ne teklifler yapılıyor Kabul etmiyorum diyerek okuyucuyu tavlamaya çalıştın. Sonra bir sabah akşam'da karşımıza çıktın. Akşam'ın sahibi, bir zamanlar dünyanın en zenginleri listesine giren mehmet emin karamehmet değil miydi? Program yaptığın skytürk de aynı adamın değil mi? biz mi yanlış biliyoruz?

    (Benim için bunların hiçbiri yanlış şeyler değil. Mesleğin yazarlıksa tabii ki kaleminin gücüne, kafanın hacmine göre para kazanacaksın, bunda bir ahlaksızlık yok. Ama kendi kurallarını kendin koydun ben bunlar üzerinden konuşuyorum.)

    Belkide ilk kez senin tarzına yakın biri ile karşılaşmıştın, hayatında ilk defa yazar kişiliğin bir mücadeleye girecekti, ilk defa ateş ettiğin kişi sana karşılık veriyordu. Ilk defa senin seviyene inmekten gocunmayacak bir rakip vardı karşında.

    Yazarlık kariyerini ona buna hakaret etmek, vasatın çığlığını dile getirmek üzerine kuran sen ise en ufak bir eleştriyi bile hazmedemedin karşı eleştiri de yapamadın. çünkü oyun da seyirciler de senin alışık olduğun türden değildi hemen eski mekanına kaçtın eski silahlarına sarıldın. orada sahte de olsa bir nezaket vardı, sen bunu bile beceremedin, rahat rahat küfür edebildiğin ortamına geri döndün.

    Neden karşı çıkamadın? esprili bir eleştiriydi sadece. neden sen de köşenden karşılık vermedin? Insanlar boktan yazarlar yüzünden polemiği kötü bir şey zannetmeye başladılar. Fena mı olurdu adam gibi bir kapışma izlerdik.

    Hatırlarmısın bir zamanlar senin onda birin bile olamayacak bir yazarımsı senin ayşe arman'ı eleştirmen üzerine "bunlar köy çocuğu. sarışınlara özel ilgi duyarlar, elde edemeyince böyle şeyler yazmaları normal" gibi bir yorun sıçmıştı. Ben, o ve onun gibilerini hiçbir zaman eleştirmedim, muhattap alınacak kişiler olmadıkları için. Ama sende bir umut ışıgı vardı gençliğine verip, olgunluk dönemini bekliyorduk ama sen söylüyorsun yaşın elli olmuş. çoktan olgunlaştın, çürümeye başladın.
    Bunları seni sevmediğim için değil, senden umudumu kestiğim için yazıyorum.

    Not: Seni anlayabilmek için "insan" olmak gerekiyormuş. Biz "hayvan" olduğumuzdan seni anlayamadık. Kusurumuza bakma.

    (okuyucularını da kendine benzetiyorsun ya işte ben asıl ona üzülüyorum)
    11 ...
  27. 40.
  28. son konuşması

    &search=nihat%20gen%C3%A7
    1 ...
  29. 41.
  30. son konusmasını izleyip dinledikten sonra bundan sonra medyada sürekli takipçisi olacağım mükemmel insan *
    3 ...
  31. 42.
  32. 43.
  33. bu sevdiğimiz abimiz son kitabı karanlığa okunan ezanlar'da türkiye-ab ilişkisini anlatırken konuyu açıklaması babında sık yaptığı üzere fıkraya başvurmuş.
    temel ve 5 arkadaşı gezerlerken bi fahişe görürler.ama altı kişi olduklarından.kızı yatağa atıp ışıkları söndürmeye karar verirler. ve sonra kızı alıp yatağa atmışlar.
    ancak arada bi temel "durun uşaklar" diyo kimse tınlamıo bi kaç dakika sonra tekar "yahu durun uşaklar" yine kimseden ses yok.en sonunda temel dayanamamış yakmış lambayı:" yahu durun uşaklar tuttuğumuz bi tane meme, yediğimiz 5 tane yarak.."
    4 ...
  34. 44.
  35. karşısındaki hayelet gibi partneriyle mükemmel bir program olan ve skytürk kanalında yayınlanan ne var ne yok u yapan stratejist doktor ünvanlı kişi.
    3 ...
  36. 45.
  37. bir tek yazısı dahi okunmadan hakkında yorum yapılabildiğini gördüğüm yazar, aydın.
    4 ...
  38. 46.
  39. noam chomsky ye inatla çomsiki çomsiki diye skyturk ekranından saydıran aydınlamamış yazar aydın diyor bir de kendisine türk solu denen faşistler de diyor gerçi doğrudur.
    5 ...
  40. 47.
  41. halk aydin'i.olaylara coskulu ama gerçekçi bakar.leman'in tirajinin yarisi kendisine aittir."milliyet'i gördükçe dinci olasim geliyor" diyen, basladigi konuyu saptira saptira baska yerlere getirebilen ancak bundan kesinlikle rahatsizlik duymayacaginiz yazar, aydin, halk kahramani, solcu milliyetçi, ulusalci ne derseniz deyin, nihat genç.
    3 ...
  42. 48.
  43. israilli üstdüzey subayların kucağına oturmayan,aydın doğan bey'i masaaltından okşamayan,turgut özal'ın mezarına gidip timsah gözyaşları dökmeyen,erzincan'da ölen çocuk için de;lübnan'da ölen çocuk için de,kore'de ölen çocuk için de aynı gözyaşını döken,eleştirmeyi en iyi bilen,abd'nin köpeklerine zehirli kemikleri verip piyasadan temizlemeye şimdiden başlamış,otoriter ses tonuyla dağıtan müthiş adam.
    3 ...
  44. 49.
  45. cem yılmaz hakkında ağır eleştirilerde bulunmuş kişi. izlemek için;



    yazarın notu: haksız da sayılmaz.
    6 ...
  46. 50.
  47. katlanılmayacak derecede şebek kanal skyturk ün bir diğer soytarısı biliyor evet ama şov yapmaktan başka derdi yok çoluk çocuk mensubu ağzından tükürükler saçarak konuşan ve sol tandanslı takiyye yapan şebelek Orhan Pamuk a saldırark yükselmeye çalıştı kızılayda ayakta durur bu her yaınndan geçtiğimde ters ters bakarım bi gün ne bok olduğunu yüzüne söylemek dileğiyle...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük