15 Temmuz'da kocasını ve oğlunu kaybetmiş Kişi.
Sonra baktı ki; parasını veren fetöcü serbest kalıyor. En tartışmasız fetöcüler bile hala Akp belediyeleri ile iş yapıyor... 'fetönün siyasi Ayağı araştırılsın' önergeleri Akp oylarıyla reddediliyor... ondan sonra açtı isyan bayrağını.
15 temmuzda " bizi suriyeliler kurtardı diyen süleyman soylu' ya:
"Yanılıyorsunuz sayın @suleymansoylu,evladım Abdullah Ve babası Erol Olçok vatan için şehit düştü.Kendi vatanında savaşmayıp başka bir ülkede çoğalan Suriyeli muhacirler için değil vallahi. Yapmayın lütfen acıyor,bu can zaten acıyor da,azıcık daha az acıtın. Yoksa acı bulaşıcıdır." demiş.
not: tamam politika yap. yapma demiyoruz. ama lafını tartarak yap.
sözün bittiği yerde, sadece evlat ve eş acısı varsa, politika abesle iştigaldir.
ABLA ÇOK tutamıyorsan kendini çık chp'ye yaptır kaydını gitsin, sürekli bi cevap vermeler bi laf atmalar falan. belli ki eşiniz sağken ak partinin kaymağını bolca yemişsiniz bir şey diyememişsiniz, ortam müsait olunca içinizi dökmüşsünüz.
yıllarca acı tatlı anılar paylaştığınız hayat arkadaşınızın bir anda elinizden alındığını düşünün, insanlar şiddetli geçimszlik sonucu boşandıklarında bile aslında mutlu olmaları gerekirken acı bir boşluğa düşüyor. Peki ya yıllarca emek verdiğiniz çocuğunuz, uykularınızdan fedakarlık ederek büyüttüğünüz. Yere düştüğünde dizi soyulsa dahi ciğerinizin parçalandığı yavrunuz? Kabul edemediğiniz bir şekilde öldürüldüğünde! Belki onların cenazesini dahi son kez görmeniz uygun görülmediğinde! Bu acıya dayanabilir misiniz?
işte bu kadının yaşadığı ruh hali budur! Kocasını kaybetmiş bir eş ve evladını kaybetmiş bir anadır. Hbirşey bu dünyada acısını telafi edemez. Eğer haklının haksızdan hesap sorduğu tüm kayıpların yerine konduğu başka bir dünya varsa belki orada. Umarım vardır!
iki çok ağır acıyı aynı anda sırtlamıştır, intikam talepleri cevapsız kalmış canlarının katleden elebaşılara ya hiç dokunulmamış ya da yurt dışına kaçıp zevk-ü sefa içinde yaşamalarına göz yumulmuştur.
Şimdi o küsmesinde kim küssün, ne derse eyvallah deyip susmak gerektir.
15 temmuz şehidi erol olcok'un eşi.
erol olçok'un özelliği akpnin reklamcısı olmasıydı.
akpnin en başarılı pr çalışması olan Millet Eğilmez Türkiye Yenilmez filmini o çekmişti. işin ilginç yanı şimdi tekrar fetöye yanlayanların aksine o ciddi ciddi bunların milliyetçi olduğuna inanmış olmalı ki boğaz köprüsüne koşanların başında geliyordu.
bugün mavi marmaradakiler gibi ortada bırakıldı.
eski eşi erol olçok' un ( 15 temmuz' dan 6 yıl önce boşanmışlar) ailesinin " artık bizim soyadımızı kullanmasın, kendi soyadıyla istediğini yapabilir" diye açıklama yaptığı, müteakip zamanlarda akp' nin fetö ile sözde mücadelesini topa tutan kadındır. yakında davutoğlu' nun kuracağı partide yer alacağı söyleniyor.
Oğlunu ve eşini aynı gün kaybetmiş ve susturulmaya çalışılan bir kadın, bir annedir.
Zamanında beynine doldurulan algılardan sıyrılmış, çok zor bir dönemde gerçekleri görmeye başlamıştır.
Oğlunu ve eşini boş şeyler uğruna toprağa vermişken şüphesiz ki bu içini daha çok acıtacaktır.
"Beni ortadan kaldırmak çok kolay. Ama bana bir şey olursa açılacak iki mektup var. Bana bir şey olursa o mektuplar açılır. Darbe için tanka tüfeğe hiç gerek olmadığını anlarsınız. Toplumu parçalar orada yazanlar" demiş. buralar yıkılır bence.