jim jarmush klasiği, dünyanın beş farklı kentinde beş farklı taksi şöförü ve yolcuları arasındaki diyaloglardan oluşan beş kısa filmin birleşmesiyle oluşmuştur. işin içinde taksi olunca los angeles, new york, paris, helsinki ve roma şehirlerinde gece turu da atmış olursunuz. hikaye ve oyunculuk olarak romada taksi şöförü roberto benigni doruklardadır.
çok şahane 91 yapım jim jarmusch filmi. 5 farklı güzide şehirde, ki sırasıyla los angeles, new york, paris, roma ve helsinki oluyo bunlar, taksicilerin başından geçen ilginç olayları anlatır.kısaca,
--spoiler--
L.A.'deki şoför kızımız ayaklarına gelen sinema yıldızı olma fırsatını teper, taksici olmaktan memnundur ve hayali tamirci olmaktır çünkü.
new york'taki araba kullanmayı pek bilmeyen şoförümüze, kimsenin taksisine almadığı rapçi arkadaş araba kullanmayı gösterir.
paris'te kör bir kızla münasebetsiz bir taksici kör olmanın ne kadar berbat bişey olduğuyla ilgili muhabbete girer
roma'da geceleyin güneş gözlüklerini çıkarmayı unutan şabalak taksici psikoposa benzettiği müşterisine günah çıkartır ve adama fenalık geçirtir, balkabakları ve koyunlarla yaşadığı "aşk günahları"nı anlatarak
helsinki'deki taksici 3 sarhoş insanla hayatın sillesini yemişlik üzerine güzel bir sohbet ederler
--spoiler--
new york'taki hikayemizden bir alıntı:
Yoyo: What's you name, man?
Helmut Grokenberger: Helmut Grokenberger.
[pointing to his cab license]
Helmut Grokenberger: Here, you can read it. That's me.
Yoyo: Helmet?
Helmut Grokenberger: Helmut.
Yoyo: That's your name?
Helmut Grokenberger: Yeah.
Yoyo: Ha ha ha ha ha. That's a fucked up name to be namin' your kid! Helmet! See, 'cause in English, a helmet would be like, you know, like something you would wear on your head, you know? You a... a helmet! Ha ha ha! In English, that would be like callin' your kid, uh, "Lampshade" or some shit like that: 'Hey, Lampshade! Come here and clean up your room!' Ha ha ha ha ha!
Helmut Grokenberger: So, what's your name?
Yoyo: Yoyo.
Helmut Grokenberger: What?
Yoyo: Yoyo. That's my name.
Helmut Grokenberger: ...is Ihr Name?
Yoyo: What? Yoyo.
Helmut Grokenberger: Yoyo. Yoyo.
[laughing]
Helmut Grokenberger: Yoyo. Yoyo, das ist Spielzeug für Kinder.
Yoyo: It ain't got nothin' to do with that. It's my name. Yoyo.
Helmut Grokenberger: It's a toy for kids, Yoyo.
Yoyo: Ain't got nothin' to do with that, man.
Helmut Grokenberger: Okay. Your name Yoyo, my name Helmut. Yoyo, Helmut. It's good.
--spoiler-- *
"Hiç bitmeyeyim, ister misin?" diyen filmlerden. çoğu film gibi biraz da yalançı.
Film biterken güzel bir sürpriz sizi bekler: tom waits. "filmsonuşarkıları" listesi yapılsa, listeye kafadan girercesine söyler. O söylerken filmde Emeği geçenlere teşekkürler edilir. Teker teker şehirlere bile. "Thanks to rome" filan. ince düşünce. Güzel. Böyle incelikler lazım.
filmin tamamına yakını takside geçmesine rağmen,akıcı ve renkli diyalogları sayesinde hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz bir jim jarmusch yapıtı.
dahası;
beetle juice filmi ile herkesin beğenisini kazanan winona ryde,night on earth ile göz doldurmuştur.
roberto benigni'nin performansı ise akıllara zarardır.
hikayelerden en güzeli new york olan filmdir. roma'da çok güzeldir roberto benigni sayesinde özellikle. aslında hepsi ayrı ayrı çok güzeldir. yönetmenin hayatı bu beş şehirde geçtiği için bu şehirleri tercih ettiği de söylenir.
bıkmadan defalarca izlenebilecek jim jarmush filmi olup soundtrackinde tom waits imzası vardır. ayrıca l.a.'deki taksici hatun -ki kendisi çok tatlı olup henüz izdivaç talebime cevap vermemiştir- lucky strike içmektedir ve "guys, can't live with 'em, can't shoot 'em." dedikten sonra da çok tatlı gülmektedir.
Harika güzel yengeciğim benim!
Hiç yengenizle seviştiniz mi bilmem ama peder mutlaka denemelisiniz!
Olağanüstü, cennet gibi bir şey. Sonra da sadece günah çıkarıyorsun. inanılır gibi değil!
Filmi izledikten sonra farkına vardım ki abartılan bir film Night On Earth.izlediğim ilk Jim Jarmusch filmi olmasına rağmen bu adamın klasik bir Hollywood yönetmeni olmadığını biliyordum fakat filme gelirsek filmden beklediğimi alamadım bunun sebebi beklentilerimi yüksek tutmam olabilir,film vasatı aşan fakat çok farklı veya harika diyebileceğim bir film kesinlikle değil.Film beş ayrı şehirde beş ayrı takside birbirinden bağımsız beş hikayeyi anlatıyor.ilk hikaye oldukça sıradan,ikinci hikaye komik hatta yüzümde baya gülümseme oluşturdu,üçüncü hikaye bazı yanlarıyla etkileyici fakat bilindik mesajlar veriyor,dördüncü hikaye eğlenceli,beşinci hikaye ise soğuk bir dram fakat öyle ağlatan cinsten değil sadece kısa süreli bir hüzün yaşatıyor diyebilirim.Yani filmdeki hikayeler ne çok farklı ne çok etkileyici ne de ahım şahım hikayeler değil ve hikayelerdeki mesajlarda açıkçası çok duymadığımız tarzda mesajlar değil.Filmin çoğu taksilerin içinde geçmesine rağmen hem oyunculukların doğallığı hem de sürekli diyalog ve birbirinden farklı hikayeler olması filmi sürükleyici kılmış,yaklaşık iki saat süresi olmasına rağmen pek sıkıldığımı söyleyemem.Filmde birbirinden bağımsız hikayeler ve karakterler olması filme "acaba bu hikaye nasıl olacak" merakı katmış fakat hikayeler bana kalırsa maalesef öyle çokta etkileyici hikayeler değil.Filmdeki hikayelerin kalitesi de gittikçe artan cinsten bence.Son olarak bana kalırsa ortalama bir film,vasatı aşan fakat mutlaka izlenmesi gereken bir film diyemem,eğer tek bir film içinde birbirinden bağımsız hikayeler ve karakterli bir film istiyorsanız Night On Earth doğru bir seçim olabilir,fakat beklentinizi de çok yüksek tutmayın derim.
1991 yapımı, losa angeles, new york, paris, helsinki ve roma' da taksi şoförlerinin ve yolcularının serüvenini anlatan kaliteli, seyirlik jim jarmusch filmi. winona ryder çok sevimlidir bu filmde.