Basel lisesinin son sınıfında Yunanca öğrettiğim yedi yıl boyunca bir kez bile ceza verecek bir durumla karşılaşmadım. En tembeller çalışkan olmuştu bende. Rastlantıyla her zaman başa çıkabilirim; hazırlıksız olmalıyım, kendi kendim olmam için. "insan" denen çalgı nasıl bir çalgı... olursa olsun, nasıl uyumlanırsa uyumlansın, ondan dinlenebilir birşeyler çıkaramazsam, hastayım demektir.
insan değilim ben, dinamitim. Bütün bunlara karşın, din kurucularını andırır bir yanım yok, dinler ayaktakımı işidir; dindar birine dokununca ardından ellerimi yıkamam gerektir... ''inananlar'' istemiyorum; kendi kendime inanmak için bile biraz çokça hainim sanıyorum; yığınlara değil benim konuşmam... Günün birinde beni ermişler katına koyacaklar diye ödüm kopuyor: Anlıyorsunuz ya, bu kitabı önceden çıkarıyorum ki, ilerde benim adıma ahmaklıklar yapmasınlar.
Benim anlatacaklarım , önümüzdeki iki yüzyılın tarihidir. Ben neyin geleceğini, neyin olacağını anlatacağım, "Nihilizmin Yükselişini"...
... Bu tarih şimdiden anlatılabilir, çünkü zorunluluğun kendisi burada harekete geçmiştir.
Kişi susamayacağı yerde konuşmalı sadece; ve sadece aştığı şeyler hakkında konuşmalı - başka her şey gevezeliktir, "edebiyat'tır, ... terbiye noksanlığıdır. **
''Ahlaksal'' diye nitelenen yönetmelikler gerçekte, insanlara karşı olup insanların mutluluğunu kesinlikle istemezler. Keza bu yönetmelikler ''insanlığın mutluluğu ve refahı'' ile bağıntılı olmaktan uzaktır.
Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların, her şeyden önce, dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler. **
Kim, inanmaya değil de, görmeye önceden koşullandırıldığını hissediyorsa, ona tüm inananlar, gürültücü ve can sıkıcı gelir: Kendinden uzak tutar onları.
Gidene kal demeyeceksin...
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır.
...Kimseye hak ettiğinden fazla değer verme, yoksa degersiz olan hep sen
olursun...
Düsün....
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır seni sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Herşey sende başlar, sende biter...
edit büdüt: valla hacım nietzsche'nin olduğundan bende şüpheliyim bunun. belirtenzi.
insan, varlığını sürdürebilmek için önce şeylere değer biçti -şeylerin anlamını o yarattı, insanca bir anlam yarattı. Bu yüzden 'insan' diyor... kendine; değer biçen demektir bu.
insanları Sevdiğinizi söylüyorsunuz ama daha derine indiğinizde sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz... Siz bu sevginin içinizde yarattığı
duyguları seviyorsunuz.