Her fırsatta Türkiye'nin ab üyeliğine karşı duran ve türk insanının bu birliğe ait olmadığını iddaa eden sarkozy'nin ankara büyükşehir belediye başkanınca karşılanmasıdır.
abdullah gül' de fransa' da aynı düzeyde karşılandığı için yapılmıştır. eğer abdullah gül fransa' ya gitmeyip o şekilde karşılanmamış olsaydı bugün bütün devlet erkanı orada olurdu, yoksa fransa' nın bize ayar üstüne ayar vermsinden felan değil biz daha ayar verecek bi lideri uzun zamandır göremiyoruz.
sağlam ayardır. cirmi kadar yer yakan cinsten üç paralık adamlar önünde el pençe duran yalaka hükümet ve cumhurbaşkanlarının onursuzluğundan sıkılmış vatandaşın yüreğinin yağlarını eriten cinsten bir harekettir. içimizdeki fransızların rahatsızlığını anlamak mümkün, ancak bunların ne zaman fransızlaştığını kavramak mümkün değil. bu olaya da biz fransız kalıyoruz.
hoş bir davranış değildir. hatta bize yakışmamıştır. sarkozy'nin ne yaptığı bizi pek alakadar etmemektedir. lakin onun yaptığını yapmak bize yakışmamıştır.
vakt-i zamanında yunanlılar izmir'e geldiğinde bizim bayrağımıza basarak hükümet konağına girmişlerdi. lakin atatürk büyüklüğünü gösterip aynı şeyi yapmamıştı. şimdi gelelim bugünkü meseleye... gelen sarkozy değil, fransa cumhurbaşkanıdır. tüm fransızları temsil etmektedir. yapılan hoş değildir. en azından benim bakış açıma göre böyledir.
çok kral bir davranış olmuş. tarihlerinde krallarını kurtarmamız için bize yalvaran bir ecdad kokmuşta bizim karşımızda durabiliyor. anlasınlar o günlerle bu gün arasında fark olmadığını. anlasınlar hala dengimiz olamadıklarını.
(bkz: dün boktun bugün koktun)
resmi bir ziyaret niteliği taşımadığı için gayet normal bir durumdur. adam buraya nicolas sarkozy ismiyle geliyor, fransa cumhuriyeti cumhurbaşkanı sıfatıyla değil. bu farkı anlamak gerekir önce. aslında belediye başkanı katında bir karşılama bile fazladır.
tarihlerinde krallarını kurtarmamız için bize yalvaran bir ecdadın başkanının hak ettiğini almasıymış. 15. yüzyıl kafası yaşayan ne çok adam var aramızda yahu. Adamı iki gazlasan ceddin deden neslin baban deyu sefere çıkacak. Yazık vallahi yazık.
21. yüzyıl kafasıyla yaşayan arkadaşların üzülerek izlediği tablo... biz 15. yy kafamızdan memnunuz zira adamlar seni hala 15. yy kurallarıyla oynatıyo. yazık evet... heycanını benliğini kaybetmeye yüztutmuş gençliğe yazık.