nickless cage

    7.
  1. kendisini tanımıyorum, hiç hem de. belki de bundan oylesine rahat okuyorum. yakaladığım yerler var, tutturamadığım yerler var, üzerlerimize oturmayan hayatlarımız var hepimizin ve kaçtığımız zamanlarımız. ve ne zaman kaçasım gelse; bu yazarı okuyorum.
    uyuşmak için belki, delirmediğime hala inanmak için.

    ah sevgili nickless cage..
    "Şehirden şehre fark eder mi yağmur" diyorsun, fikriyatımızı sorguluyorsun. ne zaman gorulmuş ki dünyaya düşen damla sayısının, gozden akandan fazla olduğu? işin gorunmeyen yanlarını seven insanlar olarak bizler, ne zaman bir gerçekle hayat buldurduk fikirlerimizi, düşlerimizi? hiçbir zaman, yok oyle bir zaman, olmaz ki. olamaz ki. tümü -laf kalabılığı- nedenini en iyi sen bilirsin.

    "tüm karaladıklarımda
    hep bir bitmemişlik tedirginliği
    ve
    varamayınca tümlere
    yarımlarda yatılı misafir çekingenliği..."
    ve ben melankolik tarafımın taciz edildiğini hissediyorum bu yazılanlarla.. mevsim saymacalar, bu şarkılar olmasa napardık? hatta bu şarkılar adam olmaz! demeler, kahveler, otobüsler, duraklar, hayatın her koşesinden izler ve bir o kadar da uzak kalan bir bakış senin ki.
    bazen bir şairin kırık dokuk yanı
    bazen geçen kuşa gülümsediğinin ayrıntısı..

    bu hüznü seven az kişi kaldık ve bu hüzün bizi olduruyor. - bir kitapta okumuştum boyle bir şeyi" -modern bir alışkanlıktı zaten olmek- ve bir gün belki bir filmde de izlerim. üstelik, her şeye rağmen yapılacak ne çok şey var değil mi?

    hep yazmasını dilerim.

    ol yuu niid izz laaavvv dımtırırırımm...
    7 ...
  2. 11.
  3. kesinlikle yazıyor. hani aranıp duruyosan "kim yazıyo olm burda? kim bilgili? kim değer okunmaya?" tarzı yakınıyosan diye söylüyorum: heh işte.. bu adam yazıyor. bu adam yazar. aradığın adam bu adam.

    her entrysinde ne kadar bilgisiz/görgüsüz/kültürsüz/cahil/vesaire olduğumu daha da fazla anlıyorum; dolayısıyla kendimle karşılaştırmıyorum bile efenim.

    sadece artılıyorum. o kadar.
    5 ...
  4. 23.
  5. "sermayesi derdi" olan adam, "serveti ahı.."
    3 ...
  6. 19.
  7. edip'in masasındaki adamlardan biri; hemen yanıbaşında da Turgut Uyar baba...
    2 ...
  8. 20.
  9. Korkuyu Beklerken hikâye kitabının kendince en vurucu yerlerini üşenmemiş yazmış. Helal olsun diyorum. Saygılar, sevgiler.
    2 ...
  10. 14.
  11. yazılarını sürekli takip ettiğim,bir film izlediğimde yada bir araştırma yaptığımda muhakkak o filmi izlemiş olan,bana göre film konusunda çok iyi bir kültüre sahip,ayrıca uçsuz bucaksız azınlık içinde olan yazar. *
    2 ...
  12. 6.
  13. turgut uyar aşığı, güzel yazar. geç farkedilmiş, iyi yazar.
    1 ...
  14. 22.
  15. bravo. çok başarılı yazar. iyi çalışan bir beyin. daha çok yazmalı. bazı üstadlara takılıp kalmış. kaynakları çeşitlendirmeli, doğru beslenirse şair bile olabilir. takip edilmeli. arkadaş seçimine dikkat. bi süre mutsuz ve kalabalık kalmalı.

    hakettiğini bulamama hissi. değerini anlayamadıkları düşüncesi. yazmaktan soğuma eğilimi.
    harzenkirshen kompleksi.

    kelime oyunu yapma çabası, özü kaçırmadan olabilir. böyle devam.

    soru: bu adamın nick altı neden boş?

    -sen! gel buraya! her gün 3 entrysini okumadan çıkmıyosun sözlükten.
    +..iuaeuü?
    -çekilebilirsin.

    uyarı: fark edilene kadar nick altı yazılabilir
    1 ...
  16. 4.
  17. tüm entryleri ile ben burdayım diyen, kolpacı özelliği günden güne artan ama tabi öle her kolpacıyla yarışabilecek düzeye henüz gelememiş, sanatın her türlüsüne aşık, duygular insanı. Bestekar Ahmet Çağan'ın 6. kuşak torunudur, acaip gitar çalar.
    edit: kolpacılığı yaratıcılığından ileri gelmektedir. Her sanat insanı biraz hayal kurma eğilimindedir şüphesiz; onun acemi kolpacılığı da bundandır.
    1 ...
  18. 13.
  19. an itibariyle müptelası olduğum yazar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük