Nick Cave konserine 2004’te gitmiştim Harbiye’de. Başımda azmancık gibi iki kuzen, Annemlerden binbir güçlükle izin alıp gidebilmiştim o konsere. Her şey süperdi. Hele konseri bitiren cümlesi daha harikaydı: “See you in two years” diyerek bitirmişti konseri bilen bilir.
Sonra? Tam 14 sene olmuş. Sen de yalan çıktın be Nick amca.
the death of bunny munro için bir soundtrack de çıkarmış. geçenlerde yaptığı bir açıklamada kitabın kahramanı bunny munro'nun bir avril lavigne ve kylie minogue takıntısı olduğunu söylemişti. açıklamadan sonra bu iki hatun ses çıkarmadı belki, ancak nick cave kendilerinden özür dilemiş.
depresyona girdiğinizde sizi daha da aşağılara çekebilecek potansiyele sahip büyük insan, eşsiz müzisyen, modern çağ ozanı, avustralyanın medarı iftiharıdır. her depresyonumda tom waits ve leonard cohen'le birlikte eşlik eder bana, karşılıklı dertleşiriz.
"Sonra perdeleri indirdi
Ve dediki "ne zaman ögreneceksin acaba
Orada camın ardında olan bitenin
Seninle ilgisi olmadığını?
Tanrı kalp vermis sana
Kardeslerinin kalbinin yuvası degilsin sen
Ve tanrı ne sende varolan iyilikle ilgileniyor
Ne de baskalarinda bunun yokluğuyla
ilgilenmiyor ayrıca senin pencerelerde oturup
Yarattığı dünyayı yargılamanla
Toplanırken üzüntüler çevrende
Çirkin,yararsız ve abartılı biçimde."
bir zamanlar, PJ harvey ile birlikteyken, dünyanın en ideal,tencere kapak çiftinin bireyiydi..Henry Lee klibi izlenilesidir. the proposition filmi ise, senaristliğinin mührüdür..