"hüsrev gerede caddesinde prestijli daire" gibi ilan görüyorsunuz sahibinden.com'da. prestijli dediği 80 metrekare amına koyim. bir buçuk milyon dolar yazmış oraya. o paraya yozgatı alırız zorlasak. çok değişik işler dönüyor bu yerde.
12 yaşındaki büyük kızım smackdown hastası - evde hiç seyrettiğimizi hatırlamıyorum - öyle vurdulu kırdılı şeylere de hiç merakımız yoktur.
Kızımın nasıl olup da smackdown meraklısı olduğunun sırrını ben çözebilmiş değilim.
- Baktım Şubat'ta bir gösteri var - bilet fiyatları 430 tl - yuh!
Kızım Denizatı ilköğretim'de okuyor. Okulda pek çok arkadaşı smackdown izliyor. Hadi gelin de güreşi bir gösteri sanatına dönüştüremediğimize yanmayın!
'Güreşi bir gösteri sanatına dönüştürmeye çalışsak' Nişantaşılılara beğendiremezdik ama değil mi?
nişantaşı semtinin popüler kültürümüzde konuşlandığı hali ile yaşantımıza dahil oluşu; "sultan abdülmecid" devrine rastlar. o dönemler; "şehremaneti" denen belediyecilik kavramının geliştirilmesi nihayeti ile; padişah çocuk ve torunlarının yanısıra; halktan çocuklar da, sünnet edilmeye başlanmıştır. bugün ki haline yakın şekilde, ogün de, "sünnet" hadisesi erkekliğe ilk adımın atılışını simgelediğinden; kutlamalar ile karşılanırmış. işte bu türden, geniş çapta kutlamalara mekan aranırken; o dönem şimdi ki gibi yerleşim yeri olmayan, nişantaşı arazisi bulunur ve burada karar kılınır. sonrasında sürekli farklılaşan istanbul popülasyonunun, özellikle; eski devirlerin istanbul yerlilerinin, ikamet etmeye başladığı bir semt olma hüviyetine kavuşur.
parası olmayan için kavanoz içinde 1 kilosu 1000 tl olan baldır. uzaktan bakarsın o kadar, sürekli nişantaşı'nda takılman için cemiyetinsanı olman gerekir..