gibi üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir lafı etmiş, devlet sanatçılığını "devletin sanatçısı olmaz" diyerek elinin tersiyle itmiş bir adamdan bahsederken iki kere düşünün sayın ergenler.
köylü-toplum olmaktan çıkamamanın sonucu. bir zamanlar çocuklara çok sesli müzik öğretilir, sevdirilirdi. sonra çomarizmin karanlığı geldi çöktü. köydeki davara türkü yazan adamları dinliyorlar.
sırf polemik olsun da başlık altı dolsun diye açılmış bir başlık. eminim ki bu başlığı açan arkadaş da belirttiğinin aksini düşünüyordur ama ne yaparsın sözlük bu işte. bir şeyler yazılması boş da olsa konuşulması kaygısı var.
yoksa ülkede değil bu başlığı açan arkadaşın;ben sanatçıyım, benden büyük sanatçı yok diyen adamın bile neşet ertaş a abartılmış demeye götü yemez afedersin.
bu ülkenin tartışmasız en büyük sanatçılarından olan zeki müren paşanın bile neşet ertaş ın türküsü karşısında beğenisinden başını duvarlara vurduğunu 'garip' belgeselinden hepimiz biliriz. yani bu söylemle biz sanatı zeki müren den daha iyi mi biliyoruz demek istiyorsunuz?
ha, şunu desen anlarım: tavrı, tarzı bana hitap etmiyor.ben etkilenmiyorum, amenna. fakat 'abartmış' sanatçı söylemi gerçekten talihsiz boş bir ibare olmuş.
Neşet Ertaş'a bunu diyen zavallı insan sanat bilgisini nerden aldı diye düşündürdü bu bir.
ikincisi türkü dinleyenler krodur he? (bkz: hasiktir ordan lan)
iki uc tane turku yazip; buyuk sanatci gorulen bir tipin abartilmasidir. buradan turk halkinin yarisindan fazlasina gerizekali diyen aziz nesin'e saygilarimi sunuyorum. cok hakli. ayrica turku dinleyen cahildir.
bir gerçektir. hatta sanatçı demek bile sanatçılara karşı yapılmış bir saygısızlık olur. hepsinden özür dilememeiz gerekir. özür dilerim koray avcı, özür dilerim hadise, özür dilerim sevgili hande yener...
"yok amuha" dedirtmiştir. en basit örnekle; van halen tapping i yeni keşfederken, o -sizin için abartılmış olan- halk ozanları yüzyıllardır bu tekniği kullanıyordu. yani sizin o abartılmış dediğiniz neşet ertaş gibi adamlar hiçbir zaman hakettiğini yerlere gelememiştir şahsımca.
kendisini über güçlerle donatıp olası muhteşem(!) sanatçı kişiliğini kanıtlamaya çalışan tiplerin ortaya attığı fikirdir. hayatında gerçekten müzikle ilgilenmiş midir, herhangi bir enstrumanı eline almış mıdır, ya da hadi aldı diyelim o enstrumanı dibine kadar öttürmüş müdür, hadi herşeyi geçtim sanatçı olmanın şartı olarak en ufak bir şey yaratmış ya da ortaya çıkarabilmiş midir bilemem lakin aralarında bir fark kaldığını ve o farkında çok güzel olduğunu bilirim haliyle. ha farkı ben söyleyeyim buradan; o dandik dediğin adam bundan 20 yıl sonra yine hatırlanacak, yine dinlenecek peki ya diğerleri? birilerine ya da bir şeye bok atmadan önce dönüp kendine bakmalı insan, ulan bu hayatta ne boka yaradın, ne ürettin, ölüp gittiğinde arkanda ne bırakacaksın. küçük beyinleri çok fazla yormadan az biraz düşünme alıştırması yapmakta fayda var .
yazık lan. yazık. Bak benim nickim Stromae, ki Woodkid'den gir, Death'e Miles Davis'ten gir ne bileyim Rascals ' a kadar çık, hatta Björk, Alva Noto falan benim kayış o derece kopuk. Ha ama Neşet baba, senelerdir kendi ailem de dahil olmak üzere, ölümlere aglayamam, oturdum salya sumuk bu Neşet baba için ağladım. sen sadece bir hiçsin, burda bile Troll olarak bir gün uçacaksın ve hiç kimse hatırlamayacak. fakat, Neşet Ertaş her daim, rus özentisi olsun olmasın, Anadolu'nun değerini bilen her Türk için, bir mihenk, örnek, yaşadığı duyguyu tarif edebilecek bir kılavuz olacaktır. Önce saygı duy, yaşın kim olduğun hiç önemli değil, dedim ya sen bir hicsin, bizler gibi. Türkü dinliyorum. üç dil konuşuyorum, 30 küsür ülke gördüm, evet kroyum, Neşet Ertaş dinliyorum. söylediği türkü çok dokunduğu için ağlar halde dinleyeninden Özür dileyip başka bir türküye başlayan Neşet Ertaş dinliyorum. Kroyum, mesleğim insani değerler, cok farkli milletten insanla muhattap oldum, cok okudum, Araştırdım, ama Neşet baba için kroyum. izmir'liyim, istanbul'da yaşıyorum, Makedonya gocmeniyim, kroyum ama, Neşet Ertaş dokunuyor içime zira. çok değil, saygılı ol. haddini bil.
içimde kalmasın "o rus bu çocuğu nerden buldu da sözlüğe musallat etti"
edit; gece gece kafa bi milyon yazılmış entrye bakıp terkrar iç geçirmek , ''niye bu kadar naif davranmışım ki bu ite'' demek... Vay be. Devrilmiş cümlelerimin hepsi bu ite devrilsin inşallah.
beynini ağırlık çalışmak için kullanan insan söylemi. Zira bu tip insanlar neşetin türküleriyle aşık olmak nedir bilmezler. Neşet türküleriyle açılan yetmişliği neşet türküleriyle devirmemişleridir hiç. Gerçi yaşlarının alkol almaya uygun olup olmadığı da ayrı bir muammadır.