Türkü seven biri olarak anormal karşılamadığım öğrencidir çünkü ben de neşet ertaş dinlemem. ismen bilirim ama hangi eser neşet ertaştır değildir bilmem, sesi de bana pek güzel gelmez. Sonuçta adam Türkü seslendirir. Türkü demek zamanla anonimleşmiş demektir. TRT'nin yüzlerce güzel Ses sanatçısı, yorumcusu, üreticisi varken de doğrudan doğruya neşet ertaştan beslenmek veya beslenmemek çok da önemli değildir. Dolaylı yoldan ise elbette onlarca kez beslenirsiniz.
duygulardan yoksun sanal müziklerle tribe giren, gerçek sanatcilarin bir dönem trt de neler çektiğinden habersiz.
tum kısıtlamalara rağmen kitleleri kendine hayran bırakmış başari öykulerinden bihaber insandır. neşet ertaş bir yaşam tarzıdır.
bozkırın güçlü insanı.
çocukluğu, gençliği, ankaraya gelişi, aşkları, almanya macerası, icra etdiği sanat bunların hepsi birer ayrı tez konusudur.
allaha şükür ölmeden değeri bilinen kişilerden.
doğal karşılanması gereken olaydır. kültürü sırf müziğe ve edebiyata bağlayan cahillere göre kültürsüzdür. lakin kültür sadece müzik ve edebiyat değildir, bilimde kültürdür matematikte. aksi halde bilim insanları kültürsüzün önde gidenleri olurdu değil mi? o öğrenci belki neşet ertaşı tanımıyordur ama einstein'ın birçok teorisini biliyor olabilir, veya tales'in yaptıklarını biliyor olabilir. mars hakkında detaylı bilgilere sahip olabilir. sen kendi bildiklerini bilmeyenlere kültürsüz dersen sende kültürsüzün teki olursun. kültür senin bildiklerinden ibaret değildir. ha o genç hiç birşeyi bilmiyorsa o ayrı, vah onun haline.
kimse saz türkü sevmek zorunda değildir. ben tanıyorum ama sevip dinlemem kendisini. tabii benim onu dinlememem ne onun değerini düşürür ne de onun bir bağlama üstadı olduğu gerçeğini değiştirebilir. tercihtir sadece. yani tanımamaları nispeten ayıplanabilir de tanıyıp -iyi olduğunu kabul edip- sevmemeleri ayıplanamaz kanımca. bilmem kim dünyanın en iyi dj si olabilir mesela ama bein için o müzik türü güzel olmadığından umurumda değildir o dj ve partileri.
koyu bir neşet ertaş hayranı olarak, çok da kızamadığım öğrencidir. dikkat ederseniz kızmadığım değil kızamadığım.
çünkü yıllardır neşet ertaş dinliyorum konserlerine gidiyorum yahu hiç mi bişey öğrenmedim ben bu adamdan, sadece türkülerine mi eşlik ettim, onun ahlağından bir dirhem olsun bişeyler katamadım mı kendime. sahnede su içmek için dinleyeninden izin isteyen bi adamdan bahsediyoruz.
o neşet ertaş ki milyonların severek dinlediği ve bu ülkede belli bir yere gelmiş olan nil karaibrahimgil tarafından tanınmıyor. peki buna karşılık verdiği cevap ne "tabi beni tanımak zorunda değil, gözlerinden öperim." behey dürzü sen kimsin de bunun üstüne laf söyleyip burda millete giydiriyosun aklınca.
zorunlu edit: yorum yapanlar başlığa bakıp yaparsa sorun kalmayacaktır. neşet ertaşın nereli olduğunu biliyorum başlıktaki kişi için yani neşet ertaşı tanımayan üniversite öğrencisi için kırşehirli ve iç anadolulu değildir dedim. bunuda açıklattınız ya teşekkür ederim.
bir anadolu çocuğu olmak türkü dinlemek,istediği tarzı dinleyip yinede türkü bilmek,anadolu ozanlarını,alimlerini bilmek var, bide (bkz: odasına che resmi asan kişi) olarak che t-shortü giyip kız tavlamaya çalışmak,tabirinin mınakoyum tiky olmak var. arkadaşım dinle demiyoruz sana zaten. lan bil lan. adam orta anadolunun elma bahçelerine aşkını anlatıp,sazla sevişiyo. bil lan bu adamı. edebiyatı can dündar dan öğreneceğine neşet babadan,mahsuniden,arif sağdan öğren.
unesco tarafından yaşayan insan değerleri listesinde olan ustayı tanımamak odun olmanın ta kendisidi olmaktir. yine de odunları tenzih ederim. sevmemiş insandır, sevilmeyecek insandır.
" neye yarar sevgiden ırak olan- yaşayan ölüdur allah etmesin " der usta.
ozanlardan,folklordan ve halk kültüründen bihaber olan öğrencidir, en azından bir kaç türküsünü mutlaka dinlemelidir bunun için (bkz: ahirim sensin- neredesin sen.)
neşet ertaş dinlemek, annelerin tadına bak beğenmezsen yeme demesi gibidir.bu tip üniversite öğrencisi de, anne ne zaman kaşığı ağzına doğrultsa, kafasını çeviren tiptir. anne bilir tadına baksa beğenecek, hoşuna gidecek, göğnünde bir şeyler kıpraşacak. çünkü kültür bellidir, aidiyet de o kültürde bir yerde saklıdır. gelgelelim bu üniversite öğrencileri cool olmak adına neşet ertaş dinlese de dinlediğini söylenmez. tersten münafıklık bir nevi. sorarlarsa da ne dinliyorsun diye, pink floyd, muse şeklinde cevaplar verilir ve cool olunur, bayan öğrencilerin gözünde mükemmel bir yer elde edinilir.
facebook, sözlükler ve arkadaş muhabbetleri gibi ortamlarda neşet ertaş; isminin bir kültür göstergesi olarak kullanılmaya başlamasıyla neşet ertaş'ı tanımamak imkansız hale gelmiştir.
sırf gösterge olsun diye herkesin neşet ertaş, farid farjad vb. isimleri dilinden düşürmediği bir zamandayız.