o yüzden bunu onun eksikliği olarak saymıyorum. Ayrıca kimse kimseyi tanımak zorunda da değil. Yani bu kişinin kendi kişisel görüşüdür. Ona da hiç kimse karışamaz. Beni de tanımak zorunda değil.
o tanınmak için yapmadı, ünlü olmak popüler olmak para kazanmak değildi amacı. türkü sevdalısıydı, anadolu çocuğuydu bu yüzden samimiydi diğerlerinden.
neşet ertaş tarihtir okullarda okutulması ve anlaşılması adına ders verilmesi gerekir eğer üniversite öğrencisi tanımıyorsa suç onda değil milli eğitim bakanlığındadır.
üniversite öğrencisine gelene kadar müzisyen diye ortalarda dolanan nil karaibrahimgil böyle bir cahilliğe imza atmıştır.daha da vahimi utanıp sıkılacağına sayemde gençler bu kişyi tanımış oldu diyecek kadar da terbiyesizleşmiştir.
tanımayan değil dinlemeyen üniversite öğrencisi demek daha doğrudur. zira tanımaması demek mağarada yaşıyor olması demektir. dinlese, sevse iyi olurdu diyebileceğimiz hatta kaçırdıkları için üzüldüğümüz lakin türkü dinlemiyorsa, zevk almıyorsa da suçlamak abesle iştigal olacak öğrencidir. her konunun suyunu çıkartıp, sizin sev dedikleriniz sevilecek kafasından kurtulup, linç zihniyetinden bir arınsanız o boşuna dinlediğiniz neşet ertaş'ı aslında hiç tanımamış olduğunuzu anlayacaksınız.
neşet ertaş'ı tanıyan ama daha önce hiç bir eserini dinlememiş öğrenci de vardır. belki dinlemiş ama neşet ertaş'a ait olduğunu bilmiyor olabilir. hemen ne yerin dibine soktunuz amına koyim.
kusak farkindandir. Ona bakarsan benim babaannem de atiyeyi tanimiyor. Gecen televizyonda gösterdim yeni neslin stari diye tespihe ara verip söyle bir ekrana bakti sonra yeni nesil komple yarragi yemis dedi.
tanımayanın bana göre suçu yoktur. onun gibi değerleri öğretmeyen medya denen maymunun suçudur. ekranlarda kim kiminle yattı kim kiminle sıçtı diye göstereceğine böyle değerli adamları gösterseler liseli çocukta öğrenir üniversitelide.
devlet sanatçısı ünvanı verilince reddedip "ben halkın sanatçısı olmayı tercih ederim" diyen, yedi ulu ozan geleneğinin günümüz temsilcisi, son temsilcisi neşet ustayı tanımamak saf cahillik değildir, ayıptır, aptallık.
ki o tanımayanlar bile ;
ah yalan dünya
zahidem
böyle olur mu
cana'na doyulur mu
dağlar dağladı beni
ahirim sensin
gönül dağı
yandı bağrım
gibi unutulmaz eserlerini en az bikaç ker duymuş ve kendinden geçmiştir. amma velakin kim yazdı etti bilmez. demet akalın'ın, serdar ortaç'ın secresini bilen neşet usta'yı bilmesin zaten.
okullarda neşet ertaş dersi verilmediğine göre, tv ve müzik ile arası iyi olmayan üniversite öğrencisidir.
tek amacı okumak ve bir meslek sahibi olmaktır.
dolayısıyla okuluna yoğunlaşmıştır.
tanımamasın da abest bir durum yoktur. herkes herkesi tanımak zorunda değildir.
nesi eleştirilir anlamadığım insandır.
tamam neşet ertaş kendi alanında çok kaliteli çok başarılı olabilir ama bir insan her alanda başarılı olmuş her kişiyi çok iyi tanıyacak diye bir şey yok ki?
doğup büyüdüğü kültürün içerisinde türkü yoksa, türkü o kişinin zevkine hitap etmiyorsa, ismini bile duymayabilir. kaldı ki buna rağmen
bahsigeçenlerin pek çoğu yine ismini kim olduğunu vs. bilir.
kimse çıkıp "bizim kültürümüz" demesin, türkiye kültürel çeşitliliği olan ve güzelliğini buradan alan bir ülke. adam 10 nesildir doğma büyüme istanbulludur. belki maddi olarak çok iyi şartlarda büyümüştür, ne bileyim kolejde okumuştur, bambaşka bir kültürün insanıdır. bu insan türkülerdeki acıklı sözlerden çok farklı yaşıyordur acılarını ya da türkülerdeki eğlence tarzından çok farklı bir eğlence tarzı olabilir.
türkü sevmiyor diye, o kültürde yetişmedi diye bir insanı cahil, kültürsüz, vs. diye nitelendirmek nasıl bir kafadır? saz üstadı nasıl tanınmazmış. adam belki sazı sevmiyor? sevmek zorunda mı türkiye'de doğdu diye? etnik kimlik zevklerimize de mi etki ediyor?
türkiye değerli bir sanatçısını kaybetmiştir, herkes üzüldü ama birini överken bir başkasını yermek; eğer ortak bir kültürden bahseilecekse en büyük ortak noktamız! ortak kültürümüzde olan tek şey bu sanırım.
Kulaklarını bir ömür boyunca boşa kullanmış demektir. Bir ömür diyorum çünkü Neşet Usta vefat etti. Kıymetinin ölümünden sonra anlaşılmasının bir anlamı kalmıyor ne yazık ki.
klasik bir Türkiye manzarası. sağken kıymet bilmiyoruz. ölünce tüm televizyonlarda özel programlar yapılmaya başlandı. yazık gerçekten çok yazık. o çocuğa kızmak haksızlık olur. toplumun hepsine kızmamız lazım.
