fakirliğin asaletini bağrında gümüş bi çivi gibi taşıyan neşet ertaş'ı küçümseyen sığır oğlu sığır olan maldır. mitolojik bi canlı olabilir hem sığır hem mal olduğuna göre. zeus götünü siksin senin. ibne. evet.
mal demek hoş olmasa da, neşet ertaş'ı tanımayan kişidir diyebiliriz. orta anadolukültürüne uzak olabilir, türkü formuna uzak olabilir. ama tanısa hiç olmazsa bir sezen aksu saygısı duyardı bence.
neşet ertaş gibi bir ozanın hümanist çağrılarından kendisini dinleyip de nasip alamayanlar kadar nasipsiz kalmış kimsedir. öyle ki, dinleyip de, ders edinemeden, dinlemeyenlere höykürmek ne kadar doğru ki? bırak, dinlemeyen dinlemesin... rahat bırak, kendi işine bak... rahat bırak ki sen de rahat kalasın. onlar da seni rahatsız edeceği için değil, sen kendi kendini rahatsız ediyorsun be oğlum.
neşet ertaş ki hey on beşli türküsünde oynamaya kalkanları görünce türküyü durdurup bu bir ağıttır diyerek insanları uyarmıştır. candır geçmişe saygısı vardır.
jim root metronom gibi adamdır çünkü. tam mick'in gitarla girdiği an parmaklarıyla yaptığı şeye aşık olunur.
00:40'ta göreceksinizdir zaten.
ayrıca lacuna coil vokali cristina scabbia isimli ilik gibi kadını ben de o kadar yakından tanısam farklı olmazdım senden jim root! hiç havalanma. eheheheh.
ah pardon. ne diyorduk? mezhebinden dolayı fazla abartılmış birilerini dinlemiyoruz biz istanbul'a son 20-30 yıl içinde göç etmiş ebeveynleri olmayanlar ivit. ihihihih.
Fikirlere saygı 0 burada. Tamam beğenmiyorsun bari çirkin ithamlarda bulunma. Beğenmiyorum de geç. Kimse sana neden bepenmşylrsın deyip küfür etmeyecek ki.
adam beğenmiyorum diye kendine mal demiş. bu durumda kendisinden daha mı zeki oluyor. ayrıca sadece dinlemem demiş, ben çirkin itham görmüyorum. okumadan duyar kasıyonuz aq. evet. teşekkürler.