neşet babanın alevi kimliği ile ayrıştırıcı bir sanatçı olmak yerine, halkçı kimliği ile birleştirici bir sanatçı olduğunu kavrayamamış alevidir.
neşet ertaş ı seven on binlerce insanın onun alevi kimliğinden haberdar olmadığını, onu türkiye nin ortak paydası olarak gördüklerini, kendilerinden biri, evlerinden biri olarak bellediklerini anladığı zaman çok utanmış olsa gerek.
bir halk ozanının nasıl defnedildiği önemli değildir. lâkin bu ozanın hayatı boyunca nasıl düşündüğü de önemlidir. bu yüzden aşağıdaki açıklama önemlidir. buyrun.
"fakat, yaşarken devlet sanatçılığını reddetmiş bir insana zorla devlet töreni yapılmak isteniyor, zorla camiye götürülmek isteniyor..."
tamamen kendini gösterme çabası içine girmiş bir o kadar heyecanlı insandır. bir kimse alevi de olabilir, sünnü de hatta ateistte. biz mahzuni gittiğinde de üzüldük neşet gittiğinde de... bizim bu yüreklerle bağımız dini yada mezhebten ötürü değil tamamen bize ayna tuttukları için bereberdir. ama iki kamera görünce kendinden geçen şaklabanlara pirim verilmemeli.
--spoiler--
Garibim can yıkıp gönül kırmadım
Senden ayrı ben bir mekan kurmadım
Daha bir gönüle ikrar vermedim
Batınım sen oldun zahirim sensin
Evvelim sen oldun ahirim sensin
--spoiler--
alevi olduğunu yeni duyduğum nur içinde yatası abimizin cenazesinin bu denli polemiğe bulaşması üzmüştür. o denli geniş gönüllü insana yapılır mı bu? yıllarca kendi ayrışmadan yaşamışken, kefenini ayrıştırdılar hücrelerine...
üzücü!