neşeli hayat

entry135 galeri21
    108.
  1. Fazla komik olmadığı kesin ancak yine de başarılı olarak nitelendirilebilir bir filmdi. Bana göre filmin en güzel 2 sahnesi Noel Baba nın oyuncak dükkanında yeni yıl gecesi patronu ile üstünü değiştirirken kurduğu insani diyalog ve yine Noel Baba nın mahalle kahvesine gelip alın size para diye paraları masaya dizmesiydi ki ona rağmen "mutlu yıllar" demeyi ihmal etmedi. insanlıkla, yaşam mücadelesiyle ilgili bir film olarak hafızalarda yerini alacaktır.
    1 ...
  2. 107.
  3. dün gece izledim. neden bu zamana kadar izlemedim diye kendime kızdım. süper bir aile filmi. eşi dostu toplayın izleyin.

    yılmaz erdoğan döktürmüş bu filmde ve yeğeni ersin de.
    3 ...
  4. 106.
  5. hakkında olumlu-olumsuz epey görüş belirtilen, oyuncu kadrosuna ve senaryoyu kaleme alan isme bakınca izleyicilerde gümbür gümbür bir komedi filmi beklentisi yaratan, halbuki güzel yurdumun hep sahne arkasına atılan kesimini gözler önüne seren filmdir. filmde öyle güzel yerlerde öyle can alıcı replikler var ki, insan düşünmeden edemiyor.

    -spoiler-
    en can alıcı repliklerden birisi :

    - insan gözünü yükseklere dikince aşağılarda darlanıyor demek ki .

    -spoiler-
    2 ...
  6. 105.
  7. guzel bir tad bırakan, sadece tad bırakan yılmaz erdoğan filmi.
    0 ...
  8. 104.
  9. güzel bir yılmaz erdoğan filmidir.
    0 ...
  10. 103.
  11. aksine neşesiz bir hayatın, umutsuzlukların, çaresizliklerin mizahi olarak anlatılmaya çalışıldığı film.
    0 ...
  12. 102.
  13. --spoiler--
    - içince herşey halloluyo di mi?
    - cık...hallolmayınca içiliyo...
    --spoiler--
    3 ...
  14. 101.
  15. bana muhsin bey filmini hatırlatan harikulade film.

    yılmaz erdoğan'ın mükremin karakterinden kurtulduğunu görmek güzel. daha doğrusu içinde hep biraz mükremin olan karakterleri oynadığı için bu yüzünü görmek güzel.

    büşra pekin'e övgüler yağdırmak isterdim ama önceden yapmışım. (#4846381) ama çok az yapmışım. bu kız inanılmaz bir yetenek.

    christmas in turkey...

    http://www.nationalturk.com/en/christmas-in-turkey

    edit= ben hiçbir türk filminde bu denli reklam kullanıldığını görmemiştim. hatta bu reklamlı sahnelerin yasak olduğunu sananlardandım. terlik firması... oyuncakçı... sürekli yenilen ve içilen fast food kralı...
    1 ...
  16. 100.
  17. konuşması sevimliliği ve naifliği ile sempati yaratan bir anti kahramanın, noel baba rıza’nın bütün öykü klişelerini başarıyla yerine getirmiş hikâyesi.
    bir kenar mahallenin uyuşturucu satıcıları, kabadayıları olur. tamam, cepçilik arpacılık filmin konularından değildi ama neden bir kişi bile sigara içmez? öyle mahallelerde insanlar durmadan tüttürmezler mi? hiç suç işlenmeyen ve tütün içilmeyen dünyada tek arka mahalle neşeli hayat’ta izlediğimiz olsa gerek. bu ‘gerçekçilik’ sorunu nedeniyle filmin mekânı maalesef bir dekora dönüşüyor.
    sigara ile savaş vakfı ''bornova bornova'' adlı filmin gençleri sigara tüketmeye özendirdiğini savunarak, savcılığa bu konuda suç duyurusunda bulunacaklarını bildirmiş. bu yapılan bir sanat eserine, eserin estetik dokusuna ve gerçekçiliğine sabotaj girişimidir. hiç kimse sinemada izleyip kitapta okuyup sigaraya veya uyuşturucuya başlamaz.
    hâlbuki sorun bornova bornova filminde değildir. sorun yılmaz erdoğan’ın gişe ve eleştiri kaygısı güderek, tribünlere oynayarak film yapmasındadır. sonuçta ortaya çıkan, sadece mahalle dokusu için değil filmin geneli için geçerli olan, sınıfsal fark gösterse bile eleştirel olamamış, anadamar ve sisteme angaje bir filmdir.
    0 ...
  18. 100.
  19. giderek levent kirca kisiligine burunen yilmaz erdogan filmidir.suya sabuna dokunmama kaygisiyla yapilmis calismalardin gittikce nasil daha da siglasabilecegini gozelr onune sermistir. ne bir komedi filmidir ne bir dram. bu onemli mi? tabi ki degil ama onemli olan filmin icerdigi konularin derinligi ve bu derinlige en az 10 metr yukseklikten bakmak, derinlige inememek. sonuc olarak ne sinifsal ucurumu aciklayabilmis ne guldurebilmis ne de aglatabilmistir(gerci aglatmak o kadar gerekli degildir zira duygusal halkimiz aglamaya cok musait oldugundan her an patlayabilme potansiyeline sahiptir).

    muzikleri fena degil ama boyle giderse yilmaz erdogan 2. levent kirca olma, halktan uzaklastikca halki yanlis anlatma yolunda ilerleyecektir.
    1 ...
  20. 99.
  21. ülkemizdeki sınıfsal uçurum vurgularıyla dikkat çeken ancak bir komedi filmi olarak gidilirse hayal kırıklığı yaratabilecek olan yılmaz erdoğan filmi.
    0 ...
  22. 98.
  23. tavsiye edeceğim film değil. ne akıcı ne de gerçek bir film. olmamış rıza.
    1 ...
  24. 97.
  25. tanım: 2009'un en iyi türk filmlerinden biridir.

    terlik söyle bana,
    terlik söyle bana,
    yılmaz mısın sen?
    0 ...
  26. 96.
  27. yılmaz erdoğanın son filmi.
    0 ...
  28. 95.
  29. yılmaz erdoğan'ın da dediği gibi hüzündürücü bir film bu. rıza gülse tam gülemiyorsunuz, ağlasa tam ağlayamıyorsunuz. öyle rıza gibi iki arada bir derede izleyip bitiriyorsunuz işte.
    0 ...
  30. 94.
  31. türkiye gerçeğini, insanlarımızın mütevazi hayatlarını, çaresizliklerini çok iyi yansıtan bir film. dialoglar cok samimi. sonunda insanın içini burkuyor ve tuhaf bi hisle salonu terkediyorsun.
    1 ...
  32. 93.
  33. şehir yoksulluğun çıplak,arada derede,parıltısız,yamalı bohçaya benzeyen hayatlarını iyi tasvir ettiğini düşündüğüm. herkesin aynı yeni yıla girmediğini vurgulayan seyredilesi bir film. vizontele serisinden daha iyi bir film yapmış bence yılmaz erdoğan.
    0 ...
  34. 92.
  35. güldüren, güldürürken de içinizi burkan film.
    fakirler, zenginler, güzel evler ve yoksul olan "başımızı sokacak kadar" diye tabir edilen evler, içindeki dekorları, içindeki hayatlar, fakir mahallesindeki yaşamlar, sofralar, karakterler, kıyafetler, umutlar, şaşırılan ve normal karşılanan şeyler, parası olmayanın güçsüz oluşu vs.

    bu filmi izledikten sonra ve izlerken "zengin/fakir" ayrımı gayet net beliriyor kafanızda. onların hayatları ve diğerlerinin hayatları şeklinde. istinye park sahneleri bunu daha bi netleştiriyor.
    "yalnızca bir film" diyorsunuz ama bu hayatlar gerçekten de yaşanıyor bir yerlerde. o evler, gecekondular sadece görüntü değil.

    onun dışında bir mutlu son var. ama gayet mütevazi bir mutlu son. bu insanların hayatları gibi o da.

    oyunculuklara değinmeye gerek bile görmüyorum.

    not: her sahnesi gülmek için (sadece gülmek için) bir film değil.
    öyle düşünerek, o beklentiyle gidenler hayal kırıklığına uğrarlar. ama dram ve biraz komedi dersek, o beklenti içinde olursak bizi memnun eder.
    1 ...
  36. 91.
  37. şahsi bir tanım yapacak olursam; son zamanlarda izlediğim en başarılı türk filmi diyebilirim. tabii ki zevkler, beğeniler tartışılmıyor; ama yine de neden beğendiğimi destekleyecek -en azından desteklediğini düşündüğüm- birkaç cümle söylemek isterim:

    eğer filmin kurgusundan bahsedeceksek,
    ki burada bir parantez açmak istiyorum kurgu:"bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi" demektir. yani burada olayların bağlantısının nasıl kurulduğunu görmemiz gerek ki bence filmde yer alan flashbackler gayet başarılı yerleştirilmişti. hepsi tam zamanındaydı ve oyuncunun zihninde uyanan sorulara cevap veriyordu.

    oyunculuklara gelirsek;
    hiçbir zaman yılmaz erdoğan' ın çok başarılı bir oyuncu olduğunu düşünmedim; ama bu film bir başkaydı. ilk sahneden son sahneye kadar mimikleri, duruşu, bakışı şahaneydi. o konumdaki bir adamın neler yaşadığını, yaşayabileceğini çok güzel göstermiş izleyiciye.

    işin bir de maddi boyutu var;
    hayallerinizi yıktığım için üzgünüm; ama şu an vizyonda gördüğünüz filmlerin en az %85' i ve televizyonda reklamını, orada burada afişlerini gördüğünüz filmlerin %100' ü ticari kaygılarla yapılmıştır. he reklamını görüyorsanız ve yine de yapımcısı/yönetmeni biz sanat filmi yaptık diyorsa bilin ki gişe başarısı sıfırdır. bir film gerçekten sanat filmi kıstasları içinde çekiliyorsa bilin ki adını yalnızca ödül törenlerinde duyarsınız.
    1 ...
  38. 90.
  39. vizontele den iyi olmasi imkansiz olan film.
    0 ...
  40. 89.
  41. adının hiç neşesiz hayat olarak değiştirilmesinin izliyici açısından daha yararlı olacağını düşündüğüm bir yılmaz erdoğan filmi. kendisinin önceki filmlerini mumla aratan film olmakla birlikte oyunculuk olarak sergilediği muhteşem performansını bir seyirci olarak alkışlamamak da mümkün değil.
    bildiğimiz hayattan bildiğimiz bir insanı, sıradan bir insanı çok samimi oynamış ve başroldeki bu karakterin hayatına şahit oldukça belkide bin kere sahip olduklarına şükrediyor insan....
    0 ...
  42. 88.
  43. paranızın ve vaktinizin asla boşa gitmeyeceği bir film. hafif komedi, hafif dram hoş bir havası var.
    1 ...
  44. 87.
  45. izlensede olur izlenmesede olur tarzi bir film.
    1 ...
  46. 86.
  47. izlenince mutluluk ve buruklukla karışmış bi gülümseme bırakan yılmaz erdoğanın kendini hissettirdiği başrılı filmi.
    0 ...
  48. 85.
  49. gülmek için sinemaya girilen ama yüzde hafif bir gülümseme ve güzel duygularla sinemadan çıkılan türk filmi. film çekilirken herkesin ilk düşündüğü şey yılmaz erdoğan'ın komedi filmi çekeceğiydi doğal olarak. çekimler devam ederken iyice sükse yapan çok güzel hareketler bunlar tayfasının da filmde rolleri olduğu düşünüldüğünde tüm beklentiler çok komik bir filmin ortaya çıkacağı yönündeydi. belki de insanlara bunu hissettiren fragmanlarda filmeden komik sahnelerin olması. film vizyona girdiğinde ilk izleyenler bu fikirle salona girdiğinden hayal kırıklığına uğradılar. ama sonrasında filmin duygusal yönünün ağır bastığını öğrenip bunu bilerek izleyenler memnun ayrıldılar sinemadan. kısacası yılmaz erdoğan'ın yaptığı en pamuk gibi film. yer yer gülümsediğiniz, yer yer çok güldüğünüz, yer yer duygulandığınız güzel bir film.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük