iskender pala ile aleviliğe, türkmen kültürüne, söze, nefese, göze, dize, saza, bağlamaya, kendimize aşık olduk. onun kitaplarını okumadan pala'nın sığ bi' insan olduğunu iddia etmek, kilise kurumunun bilim adamlarına yaptığı işkenceyi yapmaktır. divan kültürü araptan, türkten, kürtten, islam'dan, hristiyanlıktan vb. birçok kültürün bi' arada yaşama uyumundan vardır. bir arada yaşama kültürünü unuttuk, bu yüzden divan edebiyatına ait eserler bugün verilmiyor. neşat ertaş bu halkın sesidir, halk ozanıdır, bizim gibi türkülerine aşık insanlar var. lakin sanatçı sanatçıyı eleştiremez mi? biri saz-ı üstad, diğeri edebiyat-ı üstad. iş böyleyken onların birbiriyle sürtüşmesini abartmak ya da pala'yı ertaş'ın dengi görmemek edepsizliktir. bilime, ilime, tarihe hakarettir.
"yavşak liberal" sıfatını haketmek için elinden geleni yapan bir zihniyetin ürünü cümle. ilgi çekmek için yazıldığını düşünüyorum. misal ben bugün, bu cümlesi sayesinde öğrendim ismini.
olay çıkartmak için söylenen söz başka bir şey değil, sanki adam iki gün önce söyledi bu türküleri, çok rahatsız oluyordun da şimdi mi aklına geldi laf etmek?
bildiğin beni yeniden şöhret edin başka bir şey istemem mantığı.
Derhal cumhurbaşkanı , başbakan , anayasa mahkemesı başkanı , birleşmış milletler kültür örgütü unesco , istanbul teknık üniversitesi , türkü sevenler ,türk halkının büyuk çoğunluğu
haberdar edilmeli böyle bır ayrıntıyı gözden kaçırdıkları için, esefle kınanmalı ! neşet ertaş türkülerinin dınlenmemsı sağlanmalı..
iskender pala ve nil karaibrahımgıl ın elıne saz verılmelı hadi çal bakalım bebeğim denmelıdır..
insaf dıyoruz , reklamını daha başka boyutlarda yapsınlar dıyoruz kınıyoruz ,
neşet baba'nın manevi huzurunda onlar adına bız özür beyan edıyoruz..
bu ülkede bir daha yazılamayacak bir türküden, taze acıdan nemalanmaya çalışan mezar soyguncularından birinin ağzından çıkmış inleme. yunus emre bitti mevlana bitti sıra neşet ertaş'a mı geldi? bir tenhada can cananı bulunca neler olurmuş? eşşeğin siki olur ne olacak. bir satır daha sabredip dinleseydiniz "sinemi yaralar, dil gizli gizli" kısmında uyanabilirdiniz ne olacağına. sırf ordudan atıldı diye mazlum edebiyatından yıllardır ekmek yemiş vasat birine iktidar yalakalığı ve gündem değiştirmek için köşe verilirse bu olur işte. ülke ülke değilki dingonun ahırı.
bir tenha da can cananı bulunca sözüne takılmış neşet ertaş'ın.
sen anlamazsın belki sayın iskender, anadolu erkeği sevdiğinin başı belaya gitmesin diye sevdiği kadın geçerken kafasını başka yana çevirir. sevdiğinin adı çıkmasın diye. öyle adam tenhada cananı bulunca, öper koklar, ellerini tutmak bile meseledir.
belki senin sevdiğin kadınlarla hiç böyle münasebetin olmadı, belki ailen sana bunları böyle anlatmadı.
kadının meta olması rahatsız edici ama aşk öyle bir şey değil.
sen neşet ertaşın 1 şarkısında anlattığı derdi tasayı, aşkı kederi, ancak bir kitap yazar açıklamaya çabalarsın.
unesco'nun yaşayan insan hazineleri'nden dediği neşet ertaş için, gönlümüzde yaşayan büyük usta için, devlet sanatçılığını " ben halkın sanatçısıyım " diye kabul etmeyen insan için konuşan birinin hafifliğidir.
idrak-i meali bu küçük akla gerekmez,
zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.
ziya paşa.
iskender pala isimli adını duyduğum, ancak kitaplarını okuma gibi bi girişimde bulunmadığım sözde edebiyatçının önermesi.
evet benim için sözde edebiyatçıdır. çünkü edebiyat yalnız yüksek makamlarda okutulan divan edebiyatından ibaret değildir. halkın içinden doğan halk edebiyatımız da kültürümüzün bence daha büyük bi parçasıdır. nitekim neşet ertaş da bu edebiyatın günümüz temsilcilerinden olması dolayısıyla bu önermeyi hak etmediğini düşünüyorum.
güncel hayatta televizyonda, konuşma dilinde kullanılar her kelime insanlara erotik ögeleri çağrıştırıyor. böyle bi vaziyet içinde türküleri bu şekilde değerlendirmek haksızca olmuyor mu? türkülerin yurdum insanının çekingen duygularını içerdiği kanaatindeyim. hele ki erotizmin bu kadar gündemde ve açık bi şekilde olduğu toplumumuzda türküler bence çok masum duygular barındırıyor.
iBDA-C terör örgütü üyesinin sapıtmasıdır. Türküleri yok etmeyi istemek Türklüğü yok etmeyi istemektir. Sanattaki yobaz, Türk düşmanlığının eseri sözdür.
neşet ertaş hayatta değilken böyle bir şeyin yayınlanması ilginç. bu adam senelerdir bunları çalıp söylüyor, sağken değil de neden şimdi ? yaşarken yüzüne karşı yazıp çizilmeye cesaretleri mi yoktu acaba ?
sözlükte doyduk zaten trollere, bir de magazin yoluyla yapılan trollükleri mi okuyacağız, yeter gayri.
şöyle demokrasi denilen illet olmayacak sokakta yakalayacaksın bu lafı eden kansız şerefsizi normal bir sazı götüne sokacaksın,çünkü yörüklerin babası neşet babanın sazını hak etmiyor bu kansız...