Kubbealtı Lugatı'nda "melamet" kelimesinin tasavvuftaki anlamı şöyle açıklanır: "Giyim kuşam, zikir, ayin gibi yerleşmiş adet ve törenlere önem vermeyip nefsi devamlı yermeyi, kınamayı, böylece halkın iltifatından uzaklaşarak Hakk'a yaklaşmayı esas alan anlayış."
insan beğenilmek ve takdir edilmekten hoşlanır. Oysa bunlar olgunluk yolunda bir tuzaktır. Melamette bu tuzağa düşmemek için "iyiliği ortaya dökmemek ve kötülüğü gizlememek" ilkesi vardır.
Geniş anlamıyla "melamet" şekilcilikten çok öze önem veren, kınayanın kınamasına aldırmayan, işini halkla değil Hak'la tutan, manevi gelişmede en büyük engel olan nefsini yenebilmek için ayıplanmayı, kınanmayı göze alan bir anlayış biçimidir. Tasavvuf inanışının üst seviyelerinden biri olup, tasavvuf mensuplarında bulunan ortak bir özelliktir.