ilkbahar ve sonbahar aylarında ziyaretime gelmezse, çatlayacak olan hastalık. burnum bir gün çeşme gibi akarken diğer gün ise tamamen tıkalı. alerjik bünyelerin özenle kaçınması gereken hastalık türüdür. bu hastalığım bir level üstü vardır ki o da ayrı bir entry konusu olmaya değer (bkz: sinüzit)
efenim metabolizma yavaşladığında daha hain vurmaya başlayan pis bir virüstür, uyku moduna geçtiğinizde daha net hissedersiniz ne durumda olduğunu. o değil de, arkadaşım burnuna peçete sokup o şekilde duruyor, silmekten tahriş olmasın diye; ben yapmıyorum, sümkürmeyince rahatlayamıyorum nabıyım, silmekten burnum şekil değiştirecek artık. en trajiği de iki sağlıkçının birbirine bakarak hapşurması ve anne çorbasına mecbur kalması.*
Ders calisacaksaniz hele hele sinava girecekseniz tam bir iskenceye donusuyor. Basinizi asagi dogru egince burnunuz kat kat daha fazla akmaya basliyor. Nasil sileceginizi sasiriyorsunuz ve sinavi da yetistiremiyorsunuz.
eylülün girişi ile daha ilk haftasından yakalandığım hastalık, yani bu seneki nezle grip sezonumu açmış oldum tek tesellim havanın iyi olması kışın hava da soğuk olduğundan geçmesi daha uzun sürüyor bende ama öyle bir illetki 30 derecede kendinizi üşüyor gibi hissediyorsunuz, burun akıntısı ve halsizlik en çekilmez özelliklerinden, kendinizi acayip yaşlı hissediyorsunuz sanki bir anda 30 yıl daha yaşlanmışsınız gibi.
şu an yaşadığım hastalıktır. illetin önde gidenidir. toplum içine çıkmak istemezsiniz çünkü sürekli burnunuz akar. belki 2 belki 3 tane tuvalet kağıdı rulosu harcayabilirsiniz. en kötüsü de vize zamanı gelen nezledir. ders çalışmak istersiniz çalışamazsınız, üstüne sınava gidersiniz sınav sırasında burnunuz akar ne içeri çekebilirsiniz ne dışarı atabilirsiniz. boktan bir durum işte. süründürendir kendileri.
bu sabah itibari ile şahsımı meşgul eden hastalık.
Arka arkaya 8-10 defa hapşurmak bir yana dursun burnumda arzular şelale, ssim ise rutkay aziz kıvamında.
ne illetmiş arkadaş. sabahtan beri burnum şelale gibi akıyor, yanaklar yeni gelin gibi al al, gözü feri gitmiş, üstüne üstlük boğazda bir yavşama, en sevdiğin çikolatanın bile tadını alamama var.
nezle soguk alginligidir 1 hafta surebilir ama uzun surenleride vardir,nezle olmak isteyenlere:
1.günesli havada bögrü açik bi kiyafetle cikilir esarp takilmaz
2.spora gidilir iyice efor sarf edilip iyice terlenir
3.hizlica disari cikilir
4.yaninizda obur bir arkadas bulunur
5.bögrünüze güzelim buz gibi rûzgarin esmesi izin verilir
6.ardindan arkadasiniz zorla önce dondurma sonrada buzzz gibi bir milkshake ismarlar
7.titrersiniz üsürsünüz
8.yagmurda 15 dakika otobus beklenir
ve ertesi sabah bogaz agirir burun akar hapsiriklarin ardi ardi kesilmez.bravodur nezlesinizdir.ama 1 hafta degil 1 hafta 2 gundur surer geceler haram olur,basiniz kazandir,sesiniz borudur,yuzunuz beyazdir,burnunuz çesmedir...berbat biseydir kisacasi!
travestisel bir sese sahip olmaya sebep olup, etrafınızı bu billur sesle rahatsız etmenizi sağlayan, sonuçta burnunuz hiç durmıyacakmış gibi şırıldadığı hastalıktır. bunlar yetmezmiş gibi halsizlikte yanında bonusudur.
burundan başlayıp duyguları bile şırıl şırıl akıtan şiirsel bir hastalıktır.
sil babam sil ne burun kalır ne ağız,selpağın sürtünme katsayısının rekor kırdığı başka bir hastalık yoktur.
burunu hallaç pamuğuna çevirir ama duyguları da es geçmez,durduk yere elinde mendil insanı romantizme sürükler.
hırıldayan boğaza akıldaki birkaç dize eşlik eder,sevgiliyi bile nezle sarmıştır.
bir taraftan burun bir taraftan dizeler şırıl şırıl akar.
...
hangi kış günü aktıysa burnum
senin hayalinin miladıdır biraz çiçek aşısı mı,tetanoz mu
anlayamadığım izler misali omuzumda...