toplumsal görüşten çok uzak ama bir o kadar da gerçek vaziyet.
yiğidim aslanım uymuş bir kaç yarım ayağa, slogan atıyor, küfrediyor, anarşizm yapıyor aklı sıra, karalamalar, yazılamalar, direnmeler, başkaldırmalar ve dahası...
polisle karşı karşıya gelmemiş daha önce. babası sokakta elini tutup gezdirirken yaptığı yaramazlığa karşı üniformalı polise verilmekle tehdit edilmiş hepsi o.
ancak o daha fidan, o daha körpe, o daha anasının kuzusu henüz ve sokaklarla tanışıyor, mahalledeki misket oynanan sokaklardan çok farklı.
iyi niyetle, umutla, güzel arkadaş çevresi ile girdiği bu ortam ya da çıktığı meydanlar heyecan veriyor, adrenalini yükseliyor, galeyana geliyor, topluluğuz biz, güçlüyüz diye düşünüyor ve fakat yanılıyor. bilmiyor ki bir kıyamettir o kimsenin umurunda değilsin bir andan sonra. mahal bir karışır, biri su sıkar, diğeri ıslak sırtına cop vurur, kolundan tutar ve işte kaynar suların başından aşağı dökülmeye başladığı an.
yeni geçici ikametgahın nezaret. en az 3-4 gün oradasın. özgürlük için, hürriyet için masum bir gösteriye gidiyorsun ve fakat elinde kalan özgürlüğün alınmış bir kaç gece.
sorgusu suali onların olsun sen bana ne hissettiğini anlat diyorum : artık milletle, devletle işim olmaz diyor.
evet yetiştirdik yeni bir asosyal.